Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kürt sorunu, izleme heyeti ve Dolmabahçe mutabakatına ilişkin açıklamalarını yorumladı.

Öcalan'ın Nevruz mektubu bağlamında Çözüm Süreci'nde gelinen aşamayı değerlendiren Fahrettin Altun, Türkiye siyasetine bakıldığında ciddi bir paradigma değişiminin yaşandığının görülebileceğini belirterek “Bugünkü mektubun bu paradigma değişiminin ruhuna uyumlu olduğunu görüyoruz.” dedi.

Fahrettin Altun, 7 Haziran genel seçimlerine yaklaşılırken HDP'nin tercih ettiği siyasi retorik üzerine açıklamalarda bulundu.

Burhanettin Duran, Başkanlık sistemi tartışmalarının 2019 yılına kadar devam edeceğine işaret ederek, “Başkanlık sistemi meselesi çok daha uzun süreli olarak Türkiye'nin gündeminde kalacak. Sadece bir seçim gündemi değil bu.” dedi.

Burhanettin Duran, AK Parti'nin seçim beyannamesini; “Yeni Türkiye'yi taşıyacak olan bir manifesto ve teorik temsili yüksek bir metin” olarak tanımladı.

Yeni siyasi şartlar altında muhalefet partilerinin birincil hedefi iktidar olmaktan ziyade, AK Parti iktidarının alanının genişlemesini durdurmak, mümkünse geriletmek ve kurumsallaşmasının önüne geçmek.

Geçmiş tecrübelerin de ortaya çıkardığı, siyasal sistemde iyileştirme ya da değişim çabalarının konjonktürel siyasi pozisyonların ötesinde tartışılmasının gerekli olduğudur.

Burhanettin Duran, Türkiye'de adli sisteminin sorunlu olduğuna dair bir algının, uluslararası kamuoyuna taşınmasının amaçlandığını belirtti.

Burhanettin Duran, “Kürt sorunu yoktur.” söyleminin “Kürt sorunu bitmiştir.” şeklinde okunması gerektiğini belirtti.

Burhanettin Duran, Paralel Yapı'yla mücadelenin Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne tehdit olarak işlenmesi için alınan tavsiye kararını değerlendirdi.

Modelleme tartışırken yapmamız gereken, başkanlık sisteminde, etkin yönetim ve gelişmiş bir demokratik sistem için 'denetim ve denge' mekanizmasının nasıl daha iyi dizayn edilmesi gerektiğidir.

Davutoğlu'nun kampanyasını nasıl kurguladığını anlamak için, miting konuşmalarını yan yana koyarak, toplu bir şekilde bakmak gerek.

Koalisyoncu cephe, batı Avrupa koalisyonlarına da atıfta bulunarak, koalisyonla yönetilmeyi demokratikleşme sosu ile gerekçelendirmekteler.

CHP ve HDP'nin beraber yükselmesi zor. Bu durumda CHP gerçek rakibine bir tavır almak zorunda. Halbuki, CHP'nin HDP'nin kendisine rakip olmasını ciddiye aldığına dair hiç bir işaret yok.

Erdoğan, başbakan olduğu günden bu yana Türkiye'nin yeni ve bağımsız bir dış politika vizyonuna sahip olması için ciddi bir uğraş verdi. Cumhurbaşkanlığı sürecinde de bu çizgisini sürdürüyor.

Analiz, HDP geleneğinin 1990'lı yıllardan bu yana seçim performanslarını inceleyerek, HDP'nin 2015 genel seçimi için geliştirdiği stratejisini tartışmaktadır.