Odak: Genel Seçimlerin Ardından Yunanistan - 1: Yeniden “Yeni Demokrasi”

Yunanistan’da 21 Mayıs’ta düzenlenen genel seçimi Yeni Demokrasi (ND) partisi yüzde 40,79 gibi yüksek bir oy oranıyla kazanmasına rağmen Meclis çoğunluğunu 5 sandalyeyle kaçırdı. 2020’de Seçim Kanunu’nda yapılan değişikliğe göre ikinci seçimden itibaren geçerli olmak üzere kazanan partiye ilave milletvekillikleri verileceği için ND, koalisyon arayışına girmeden hükümeti kurma görevini iade etti. Diğer partilerin de Mecliste bir araya gelmeleri mümkün olmadığından ülke yeniden seçime gitti.

Devamı
Odak Genel Seçimlerin Ardından Yunanistan - 1 Yeniden Yeni Demokrasi
Odak Genel Seçimlerin Ardından Yunanistan - 2 Gerileyen Sol Yükselen

Odak: Genel Seçimlerin Ardından Yunanistan - 2: Gerileyen Sol, Yükselen Sağ

Yunanistan’da 25 Haziran’daki genel seçimlerin sonucunda sekiz parti Meclise girdi. Yüzde 40,55’lik oy oranıyla 158 milletvekili elde eden Yeni Demokrasi (ND) partisi 300 sandalyeli Mecliste tek başına çoğunluğu sağladı. Yüzde 17,84 oyla 48 milletvekili çıkaran Radikal Sol İttifak (SYRIZA) yeniden ana muhalefette yer alırken merkez soldaki rakibi PASOK ise yüzde 11,85 oy oranıyla 32 milletvekili elde etti. Yüzde 3’lük seçim barajını aşan diğer partilerden Yunanistan Komünist Partisi (KKE) 20 milletvekili, Spartalılar 12 milletvekili, Yunan Çözümü (EL) 12 milletvekili, Zafer Partisi 10 milletvekili ve Özgürlük Rotası (PE) 8 milletvekili ile Mecliste temsil hakkı kazandı.

Devamı

14 Mayıs 2023’te gerçekleşen cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin Türkiye’nin hem iç hem de dış politikalarına birçok önemli yansımaları gözlemlenebilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel sistem ve buna bağlı sorunlara yaklaşımı dikkate alındığında seçimlerin küresel sistem açısından da önem arz ettiği söylenebilir.

Nükleer enerji Türkiye’nin yarım asrı aşkın bir süredir enerji tüketiminde yer vermeye çalıştığı bir enerji kaynağıdır. 1956 yılında Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurulması ile kurumsal bir kimlik kazanan nükleer enerji konusundaki girişimler, 1957 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na kurucu üye olunmasıyla uluslararası ölçeğe taşınmıştır.

Tunus’ta 17 Nisan 2023 akşamı Nahda Hareketi lideri ve eski Meclis Başkanı Raşid Gannuşi iftar saatinde gözaltına alındı ve 48 saatlik gözaltı süresinin dolmasının ardından tutuklandı. Daha önce de defalarca gözaltına alınan Gannuşi’nin bu sefer evine baskın düzenlenerek sorgulama için götürülmesi rejim tarafından kendisine yönelik tutumun giderek daha da sertleştiğini ortaya koyuyor. Bu süreçte Gannuşi’nin avukatlarıyla da görüşmesine izin verilmemesi de dikkat çekicidir. 11 Şubat 2023’ten bu yana “devlet güvenliğine karşı komplo” suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında birçok gazeteci, siyasi parti yöneticileri, sendikacılar ve avukatları tutuklandı.

Türkiye 2000’li yılların başından bu yana artan sanayileşme, gelişen ekonomi ve büyüyen nüfusun etkisiyle önemli ölçüde çoğalan bir enerji talebiyle karşı karşıya gelmiştir. 2002 yılında 51,4 milyon ton eş değer petrol (MTEP) olan toplam enerji talebi, 2012 yılında 117, 5 MTEP’e, 2021 yılında ise 147 MTEP’e yükselmiştir. Büyüyen ekonominin yanı sıra yerli kaynaklardan üretilen enerjinin sınırlı olması, ithal edilen petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarına olan bağımlılığı artırmıştır. Neticede enerji ithalatı cari denge üzerinde önemli bir baskı unsuru haline gelmiş, 2007-2017 yılları arasında söz konusu ithalat için yıllık ortalama 54,6 milyar dolar harcanmıştır. Bu durum Türkiye’nin enerji politikasında yeni bir dönemin başlangıcına vesile olmuştur.

Odak: PKK’nın Lider Kadrolarının Tasfiyesi

Bir yandan TSK’nın kara ve hava unsurları tarafından geri üslenme noktalarına çekilmek zorunda bırakılan, diğer yandan kolluk kuvvetlerinin ve emniyet güçlerinin aralıksız yürüttüğü terörle mücadele operasyonlarıyla sahada baskılanan, MİT’in gerek bireysel gerek TSK unsurlarıyla müşterek yürüttüğü operasyonlar neticesinde komuta-kontrol ve operatif kadroları giderek tahrip edilen PKK’dan Duran Kalkan’ın serzenişine benzer ifadeleri gelecekte sıkça duyacağız.

Devamı
Odak PKK nın Lider Kadrolarının Tasfiyesi
Odak MİT PKK ve Seçimler

Odak: MİT, PKK ve Seçimler

Türkiye artık iyiden iyeye seçim sathına girmişken, siyasi pozisyonlar da ittifaklar altında kampanyalarını yürüterek seçimlerden kendi adlarına zaferle çıkmanın gayretinde. Bir yanda Cumhurbaşkanlığı diğer yanda ise Meclis seçimleri için büyük bir mücadele söz konusu. Buraya kadar olağan şekilde tanımlanabilecek süreçte, ilginç ve üzerinde durulması gereken hususlardan biri HDP ve yedek parti olarak teşkil edilen Yeşil Sol Parti’nin (YSP) Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı ile kurduğu angajman. PKK/KCK’nın legal alandaki siyasal uzantısı olan HDP/YSP’nin Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesi, çeşitli müzakereler sonrasında aday çıkarmama ve Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı dikkate değer. Ancak tamamlayıcı diğer bir gelişme ise PKK/KCK terör örgütünün tüm gücüyle seçim sürecine asılması. Doğası itibarıyla meşru siyasal sistem ve seçim süreçlerine uzak kalması gereken bir terör örgütü adeta siyasi kampanya yürütmeye başlamış durumda.

Devamı

Sudan’da siyasi krizin tarafları ve sorunun temel sebepleri oldukça karmaşık ve çeşitlidir. 2019’da ülkede özellikle ekonomik kriz, yolsuzluk ve sosyal adaletsizlik gibi sorunlar artarak devam etti. Bu nedenlerden kaynaklı Aralık 2018’de başlayan protestolar sonucunda ise 11 Nisan 2019’da ülkenin uzun süredir iktidarda olan Cumhurbaşkanı Ömer Beşir devrildi. Devrim sonrası ülke içerisindeki siyasi kutuplaşma devam ederken askeri yönetim altında geçici bir hükümet kuruldu. 2021’de yapılan anayasa değişikliği ile birlikte sivil yönetim oluşturulsa da halen askeri güçler etkili şekilde ülke yönetiminde yer almayı sürdürmektedir. Bu durum ise siyasi istikrarsızlığın ve protestoların devam etmesine neden olmaktadır.

Türkiye ve Yunanistan arasında Kıbrıs, Ege ve Doğu Akdeniz’e dair çok sayıda sorunun neredeyse hiçbirisinin uzun yıllardır çözülememesi şaşırtıcı bulunması gereken bir durumdur. Uzun bir ortak geçmişe, ortak bazı kültürel değerlere, karadan ve denizden uzun sınırlara, dolayısıyla kaçınılmaz bir komşuluk ilişkisine sahip herhangi iki ülkenin onlarca sorununun neredeyse hiçbirisini altmış yıldan fazla bir süredir çözememiş olmalarının “kendine özgü” bazı nedenlere dayandığı daha ilk bakışta fark edilebilir.

ABD, Türkiye’deki seçim sonuçlarına göre PYD/YPG’yi KYB ile de güçlendirilmiş şekilde Türkiye’ye kabul ettirebileceğinin ve burada Öcalan’ı da yeniden aktörleştirebileceğinin hesabını yapıyor olabilir. Ancak Bafel’in oynadığı bu riskli oyunun kendisi adına büyük bir bedeli olacağı da çok açıktır. Türkiye’nin düşmanlarıyla dost olmak Türkiye’nin de düşmanı olmak anlamına geldiğinden bundan en büyük zararı KYB ve Bafel görecektir.

2023’ün ilk haftalarında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Güney, Orta ve Doğu Afrika ülkelerine yönelik ziyaretleri Türkiye Yüzyılı’nda Afrika’yı özel olarak konumlandıracağını gösteren bir tavır sergileyeceğinin işaretidir.

Avrupa’nın ve beraberinde dünyanın ciddi bir enerji krizi ile karşı karşıya olduğu bir dönemde gerçekleştirilen bu zirve Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşı ve tahıl koridoru anlaşmasında olduğu gibi ilgili tarafları bir araya getirme ve müzakere masasında birleştirme iradesini ortaya koyması açısından oldukça önemlidir.

Pençe-Kılıç Hava Harekatı, bir diğer yönüyle TSK’nın Zeytin Dalı Harekatı’nın ardından Irak’ta başlattığı Kararlılık Harekatı ve ardından gelen Pençe harekatları serisinin bir devamı olarak görülse de bu operasyonla Suriye sahası da hedef alınmış oldu. Hatta Suriye sahasındaki YPG/PKK hedeflerinin asıl hedefler olduğu, Irak’a nazaran Suriye’de daha çok hedefin vurulmasıyla da teyit edildi.

İki yıldır devam eden, binlerce kişinin hayatını kaybetmesine ve yüz binlerce kişinin evinden olmasına neden olan Etiyopya-Tigray iç savaşında barışa giden yolda önemli bir adım atıldı.

Son haftalarda Alman Şansölyesi Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında Avrupa enerji krizinin üstesinden gelinmesi ve Avrupa savunmasının yetersizliğinin aşılması konularında büyük fikir ayrılıkları yaşanıyor. Bu farklılaşma iki ülkenin yükselen Çin ile başa çıkmak için en iyi yaklaşımın ne şekilde olması gerektiğine dair fikir ayrılıklarını da ortaya çıkarmıştır.

AB Komisyonunun son raporu Türkiye’ye dair klişe yaklaşımları tekrar ederken ilişkilerin gelişmesine dair yapıcı ve yaratıcı unsurları ve açılım alanlarını vurgulamamaktadır. Bu yaklaşım ise Türkiye ile ilişkilerin yakın zamanda olumlu ivme kazanmayacağına işaret etmektedir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan oluşan üst düzey Türk heyeti 3 Ekim 2022’de Libya’nın başkenti Trablus’a bir ziyaret gerçekleştirdi.

Türkiye İdlib’i ve dolayısıyla diğer bölgeleri koruma altına alarak ulusal güvenliğini sağlamanın ötesinde Suriye’nin geleceğinde söz sahibi olmayı sürdürecektir. Rusya’nın Batı tarafından Ukrayna’da daha 'net' görülen agresif ve yayılmacı yaklaşımının Suriye ve Libya gibi sahalardaki müttefiklik dengelerini etkileyebilecek sonuçlar doğurması durumunda, Türkiye’nin söz konusu bölgelerdeki varlığı kritik öneme sahip olacaktır.