AB Liderler Zirvesinden Türkiye Kararı

AB liderleri 17-18 Nisan tarihlerinde Brüksel’de bir araya geldi. Ekonomik zorluklardan jeopolitik gerilimlere, rakiplerinin sübvansiyonlarından yeşil ve dijital teknolojilere hızlı geçişe kadar pek çok konu bu zirvede ele alındı. Zirvede ayrıca Ukrayna, Ortadoğu ve Türkiye’ye ilişkin birtakım kararlar kabul edildi.

Devamı
AB Liderler Zirvesinden Türkiye Kararı
Türkiye nin Soykırım Davasına Müdahilliği ve Yansımaları

Türkiye’nin Soykırım Davasına Müdahilliği ve Yansımaları

İsrail kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği eylemleriyle uluslararası hukukun temel ilkelerini ve Birleşmiş Milletler’in (BM) aldığı kararları sistematik şekilde ihlal eden bir ülke olarak bilinir hale gelmiştir. Bu algı nedeniyle İsrail’e karşı halihazırda devam eden üç ayrı hukuki süreçten çıkacak kararlara uyup uymayacağı da belirsiz görünüyor. Ancak İsrail’in eylemlerinin niteliğini göstermesi açısından önemli sonuçları olan üç ayrı uluslararası yargı süreci halen devam etmektedir.

Devamı

27-28 Temmuz arasında St. Petersburg’da düzenlenen Rusya-Afrika Ekonomik ve İnsani Forumu’nun ikinci zirvesi 54 Afrika ülkesinden 50’sinin katılım gösterdiği ve bu ülkelerden 17’sinin devlet başkanının direkt olarak zirvede yer aldığı görülmektedir. Rusya’nın bu zirvedeki amacına bakıldığında, Afrika ülkeleri ile arasındaki iş birliğini geliştirmek ve barış, kalkınma ve güvenlik gibi alanlarda ortak adımlar atmak için bir platform oluşturmak istediği anlaşılmaktadır. İlk kez 2019’da gerçekleştirilen zirvede Rusya, 43 Afrika ülkesi ile bir araya gelirken önemli konular ele alınmıştır. Zirvenin ikinci kez düzenlenmesiyle birlikte 2026’ya kadar öncelikli iş birliği alanlarına ilişkin bir eylem planının kabul edilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca terörizmle mücadele, uluslararası bilgi güvenliği ve dış uzayda silahların kullanımı gibi siyasi konuları kapsayan bir deklarasyonun imzalanması da beklentiler arasında yer almaktadır.

Libya’da son zamanlarda hem Libyalıları hem de bir şekilde Libya’ya müdahil dış aktörleri etkileme kapasitesi olan bir dizi önemli gelişme yaşanmakta. Bunların ilki başkent Trablus’un en büyük ve en güçlü askeri gruplarından 444. Tugayın komutanı Mahmud Hamza’nın Özel Caydırıcı Güç (ÖCG) olarak adlandırılan başka bir büyük ve güçlü askeri grup tarafından Trablus Mitiga Havalimanı’nda kaçırılmasıdır. Basına yansıyan bilgilere göre Mahmud Hamza yurt dışına çıkmak üzere uçağa binecekken Mitiga Havalimanı’nı kontrol eden ÖCG tarafından alıkonmuştur. Bunun sonucunda 444. Tugay, komutanlarının serbest bırakılmasını sağlamak üzere ÖCG’e karşı saldırı başlatmış, büyük çaplı çatışmalar sonucunda başkent Trablus’ta elli beş kişi hayatını kaybetmiştir. Çatışmalar sürerken aracıların da yardımıyla bir ateşkes sağlanmış, ÖCG de kaçırdığı Mahmud Hamza’yı serbest bırakmıştır.

Afrika günümüzde ciddi sorunlar ve meydan okumalarla karşı karşıyadır. Son yıllarda Batı Afrika ve Sahel bölgelerinde askeri müdahaleler yaşanırken şimdi de yeni bir askeri müdahale Orta Afrika ülkesi Gabon’da General Brice Clotaire Oligui Nguema liderliğinde meydana gelmiştir. Kıtada Mali, Burkina Faso, Gine ve Nijer’den sonra Gabon’daki bu gelişmeyle birlikte bir “darbe ekosistemi” oluşuyor gibi görünüm mevcuttur. Ancak Gabon’daki durumu Nijer’dekinden farklı değerlendirmek gerekir. Zira bu iki ülkedeki dinamikler farklılık arz ettiğinden müdahalelerin nedenleri de aynı değildir. Bu kapsamda Gabon’daki askeri müdahale siyasi seçimlerin sonucunda ortaya çıkarken Nijer ve diğer ülkelerdeki müdahalelerin ise güvenlik endişeleri ve kötü yönetişim kaynaklı olmaları söz konusudur. Gabon’da on dört yıldır iktidarda bulunan Ali Bongo’nun 26 Ağustos’taki seçimlerde oyların yüzde 64’ünü aldığının açıklanmasından sonra ordu yönetime el koyduğunu açıklamıştır. “Gabonlular adına mevcut rejime son vererek barışı savunmaya karar verdik” açıklamasını yapan ordu içindeki grup, seçim sonuçlarının şaibeli olduğunu ve seçimlerin iptal edildiğini duyurmuştur. Ayrıca belirtmek gerekir ki ordu içindeki grubun liderliğini Ali Bongo’nun kuzeni Nguema yapıyor.

Ekonomiden jeopolitiğe pek çok konunun ön planda olacağı ve yıl boyunca bakanlar, üst düzey yetkililer ve sivil toplum kuruluşları arasında gerçekleştirilen tüm G20 süreçlerinin ve toplantılarının bir sonucu ve doruk noktası olan bu yılki zirve, aynı zamanda büyük küresel zorlukların yaşandığı bir döneme de denk geliyor.

Deyrizor’daki İsyanın Gösterdikleri

Suriye ve Irak sahalarının eş zamanlı olarak hareketlendiğini görüyoruz. ABD’nin Irak’taki askeri mobilizasyonu ile birlikte Kerkük’te yaşanan etnik ve mezhebi gerginlikler dikkat çekici. Şii pozisyonlar ve Kürtler hem kendi aralarında hem de öteki olarak gördükleri unsurlarla bir güç mücadelesi içerisinde. Irak’ta bunlar yaşanırken Suriye’de ise rejim bölgelerinde gösteriler, İdlib’e yönelik artan saldırılar ve nihayetinde Deyrizor bölgesinde başlayan Arap isyanı görece sakinleşmiş olan ülkedeki sükuneti derinden sarstı.

Devamı
Deyrizor daki İsyanın Gösterdikleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan-Elon Musk Görüşmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan-Elon Musk Görüşmesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 78. BM Genel Kurulu toplantısına katılmak üzere 17 Eylül 2023’te New York’a gitmiştir. Süreç dahilinde ABD’de dünya liderleri ve etkili girişimcilerle bir araya gelmek için bir dizi önemli toplantı organize edilmiştir. Bunlar arasında özellikle dikkat çeken ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Tesla ve SpaceX’in kurucusu Elon Musk arasında gerçekleşen görüşme olmuştur.

Devamı

1 Ekim 2023 Pazar sabah 9.30 sıralarında, TBMM’nin yeni yasama yılının ilk gününde, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün bulunduğu yerleşkenin giriş kapısı önüne hafif ticari araçla gelen iki terörist uzun namlulu silahlar kullanarak bombalı saldırı eyleminde bulundu. Olayın akabinde ilk resmi açıklama İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından yapıldı ve teröristlerden birinin üzerinde bulunan patlayıcı düzeneğini infilak ettirdiği, diğer teröristin ise güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirildiği beyan edildi. Bu saldırının gerçekleştiği tarih, hedef seçilen mekan, faillerinin aidiyeti ve saldırıda kullanılan yöntem başta olmak üzere pek çok açıdan dikkat ve titizlikle incelenmesi gereken bir saldırı olduğu söylenebilir.

Suriye’ye yönelik hava operasyonlarının, 1 Ekim’de başkent Ankara’da İçişleri Bakanlığını hedef alan terör saldırısının ardından geldiği görülmektedir. Bir benzeri operasyonu (Pençe-Kılıç) yine İstiklal Caddesi’nde gerçekleştirilen terör saldırısının hemen akabinde görmüştük. Terör saldırısı 1 Ekim’de gerçekleşmesine rağmen Türk güvenlik güçleri önce saldırının faillerinin kimliklerine ve sonrasında da nereden geldikleri bilgisine ulaştı. Burada terör örgütünün vermeye çalıştığı mesaj da dikkat çekiciydi. Nitekim tarihte ilk kez İçişleri Bakanlığı hedef alınmıştı. Ancak Türkiye, terör saldırısının hedeflediği korku iklimine mahal vermeden kamuoyunu rahatlattı.

İsrail, her ne kadar geleneksel tehditlerin güç ve kapasitesinin azaldığını düşünse de 7 Ekim’de Hamas’ın hava, deniz ve karadan profesyonelce hazırlanan saldırısıyla İsrail açısından bu tehditlerin geçerliliğini koruduğu ortaya çıkmıştır. Söz konusu tehdit unsurlarına bakıldığında yerel düzeyde Hamas’ın ve bölgesel düzeyde İran’ın İsrail için varoluşsal bir tehdit oluşturduğu görülmektedir. Bununla birlikte İsrail açısından terör tehditlerinin varlığı her zaman güvenlik riski oluştursa da Afrika’da son dönemde yaşanan darbe süreçlerinin istikrarsızlıklar oluşturması, El-Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin güçlenmesi ile fraksiyonlarının varlığı dolaylı olarak İsrail açısından yeni güvenlik tehditlerini ortaya çıkarmıştır. Bu bağlamda İsrail’in Afrika’daki güvenlik politikası özellikle terör tehditleri ve radikalleşmenin etkisini genişletmesine karşı etkili önlemler üzerine odaklanmaktadır.

7 Ekim günü ve sonrasında yaşananlar, yıllardır süregelen İsrail-Filistin çatışmasını dünyaya tekrar hatırlattı. Zira Hamas’ın yaptığı saldırı sonrası İsrail’in Gazze’de başlattığı yıkım, büyük bir insani krize sebep oldu ve bu kriz halen de devam ediyor. Ancak dünyanın önemli bir çoğunluğu –özellikle de Batılı devletler– bu krize yönelik çifte standartlı, uluslararası insani değerlerden uzak ve tamamıyla ideolojik bir yaklaşım gösteriyor. Dolayısıyla Filistin halkı, yıllardır İsrail işgaline karşı sürdürdüğü yalnız direnişine bugün de yalnız devam etmek mecburiyetinde.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Türkiye’nin 40 adet Eurofighter Typhoon almak için görüşmeler yaptığını açıklaması ve akabinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya ziyareti öncesi ve sırasında aynı hususu gündeme getirmesi, söz konusu uçakların Türk Hava Kuvvetlerinin ara çözüm savaş uçağı ihtiyacının karşılanması sürecinde bir dönüm niteliği taşıyabilir. Bilindiği üzere Türkiye Ekim 2021’de ABD’ye yeni F-16 uçakları ve modernizasyon kitlerinin alımı için bir talep mektubu iletmiş ancak geçen uzun süreye rağmen görüşmelerde somut bir ilerleme kaydedilememiştir. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla NATO’nun öneminin artması ve Türkiye’nin savaş süresince oynadığı yapıcı rol Biden yönetimini anlaşmaya desteğini açıklamaya teşvik etse de başta ABD Kongresinde yükselen itirazlar olmak üzere çeşitli faktörler satışın gerçekleşmesini engellemektedir.

2024 yılı Afrika için oldukça hızlı başladı. Etiyopya, kıtada bu anlamda en öne çıkan ülke. Denize çıkışı bulunmayan ve uzun zamandır denize çıkış yolları arayan Etiyopya, 1 Ocak 2024’te Somali’den bağımsızlık isteyen Somaliland ile bir mutabakat zaptı imzaladı. Bu mutabakat zaptı bağlamında Etiyopya, Somaliland’da 20 kilometrelik bir kıyı şeridi kiralayacak. Etiyopya’nın, Somaliland’daki Berbera Limanı ya da Awdal’da bir limandan faydalanması muhtemel. Ancak Awdal’da altyapı ve yollar yeterince gelişmiş değil.

Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) operasyonel yetkinlik ve derinliğini artırdığı son yıllarda icra ettiği operasyonlarla göz önüne serilmiştir. Teşkilat bir yandan yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadele operasyonlarında aktif olarak rol alırken diğer yandan uluslararası casusluk faaliyetlerinin önlenmesine yönelik de efor sarf etmektedir.

Pakistan’da merakla beklenen 12. genel seçimler, kaygan bir siyasi zeminde, yoğun ekonomik türbülans içinde ve derin güvenlik kaygıları arasında ve oldukça hizipçi bir atmosferde 8 Şubat 2024’te düzenlendi. Aşırı siyasi baskılara ve eşitsiz rekabet ortamına rağmen hapiste bulunan eski Başbakan İmran Han’ın Pakistan Adalet Hareketi (Pakistan Tahrik-i İnsaf, PTI) 265 sandalyeli Ulusal Meclis’te kazandığı 93 sandalye ile göz alıcı bir seçim zaferine imza atarak 75 sandayeli Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (Pakistan Muslim League-Nawaz, PML-N), 54 sandalyeli Pakistan Halk Partisi (Pakistan Peoples Party, PPP) ve 17 sandalyeli Birleşik Halk Hareketi (Muttahida Qaumi Movement, MQM) gibi ülkenin tecrübeli geleneksel siyasi partilerini geride bıraktı. Ne var ki Parlamentoda salt çoğunluğu elde etmek için her partiye oyu orannda dağıtılan toplam 70 rezerv sandalye dahil olmak üzere 169 sandalyeye sahip olması gerekmektedir.

Türkiye ve Somali arasında 8 Şubat 2024’te imzalanan Savunma ve Ekonomik İş Birliği Çerçeve Anlaşması birçok açıdan önemli mesajlar barındırıyor. Türkiye Cumhuriyeti Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Somalili mevkidaşı Abdulkadir Muhammed Nur’un Ankara’da imzaladığı anlaşma 21 Şubat 2024’te Somali Meclisi ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmıştır. Nitekim bir uluslararası anlaşmanın ulusal hukuk çerçevesinde uygulanabilmesi için Ulusal Mecliste onaylanması gerekir. Somalililerin rızasının olduğunu gösteren ve Somali halkının temsil edildiği Meclisteki bu anlaşmanın onay süreci barındırdığı mesaj itibarıyla oldukça önemlidir.

15. Uluslararası Rusya-İslam Dünyası Kazan Ekonomi Forumu–KazanForum 2024, 14-19 Mayıs 2024 arasında Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’da düzenlenecektir. Forum kapsamında İslam dünyasının önde gelen ekonomi ve finans uzmanlarının bir araya gelmesi planlanmaktadır. 2023’teki foruma 57’si İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi olmak üzere 80 ülkeden 16 binden fazla kişi katılmıştır. KazanForum 2023’te Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in imzaladığı kararname ile federal statü elde etmiştir. Böylece forum, Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu ve Vladivostok’taki Doğu Ekonomik Forumu ile Rusya’da her yıl düzenlenen uluslararası ekonomik forumlar arasında katılımcı sayısı ve önemi bakımından en büyük üç forumdan birisi olmuştur.