Kriter'in Temmuz Sayısı Çıktı: Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 70. sayısı çıktı.

Devamı
Kriter'in Temmuz Sayısı Çıktı Unutmadık Unutmayacağız Unutturmayacağız
Kriter'in Haziran Sayısı Çıktı NATO Nereye

Kriter'in Haziran Sayısı Çıktı: NATO Nereye?

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 69. sayısı çıktı.

Devamı

Insight Turkey Editörü Muhittin Ataman, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin üstlendiği arabulucu rolü üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı ve Kriter Dergisi Yayın Yönetmeni Ferhat Pirinççi, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyurulan Suriyeli mültecilerin geri gönderilmesi ile iligili projeyi değerlendirdi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 68. sayısı çıktı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 'Yunanistan ile diyalog kanallarının bugün eskisinden daha açık olduğunu söyleyebiliriz.' dedi.

Türkiye’nin “Lider Diplomasisi” İle Ukrayna - Rusya Müzakere Süreci Somut Bir Hale Geldi

Insight Turkey Editörü Muhittin Ataman, Türkiye’de yapılacağı açıklanan Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Türkiye nin Lider Diplomasisi İle Ukrayna - Rusya Müzakere Süreci
Kriter'in Nisan Sayısı Çıktı Jeopolitik Kırılma

Kriter'in Nisan Sayısı Çıktı: Jeopolitik Kırılma

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 67. sayısı çıktı.

Devamı

İklim Değişikliği ve Göç başlıklı özel sayımız, iklim değişikliği konusunda yenileyici ve alarm farkındalığı yaratan yeni bir perspektifi sunmayı hedeflemektedir. Aynı zamanda, küresel ve yöresel bir açıdan göce bakarak, insanların göç etmesini zorlayan dinamiklerini belirlemeye çalışmaktadır.

Insight Turkey Editörü Muhittin Ataman, Putin’in Ukrayna’yı işgali ve Ukrayna’nın direnişi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 66. sayısı çıktı.

2021’de Rusya’nın Ukrayna sınır bölgesine yapmaya başladığı askeri yığınak sonrasında yeniden alevlenen Rusya-Ukrayna krizindeki “medya savaşları” aslında 2014’te Ukrayna’da gerçekleşen “Meydan olaylarına” kadar dayanıyor. Rusya, Ukrayna ve Batı basını, bu olaylar sırasında farklı derecelerde de olsa propaganda ve enformasyon savaşıyla suçlandı.

Ukrayna’nın NATO üyeliği ve toprak bütünlüğü ile ilgili NATO-Rusya gerginliğinin yaşandığı bu dönemde, NATO önemli bir test sürecinden geçiyor. Rusya’ya taviz verilmesi hem İttifak’ın itibarını zedeleyecek hem de Doğu Avrupa ülkeleri NATO’ya katkılarını sorgulayabilecek. Mevcut resim NATO’nun müteakip tehdit ortamını öngörmeden ilgi alanını Avrupa coğrafyasıyla sınırlı tutmasının bir sonucu.

Rusya-Ukrayna gerilimi, Avrupalı aktörler arasındaki fikir ayrılıkları ve dağınıklıkları yeniden görünür hale getirdi. Normal dönemlerde fazla önemsenmeyen bu dağınıklık, Covid-19 ile mücadele ve Rusya-Ukrayna gerilimi gibi büyük çaplı krizlerde daha belirgin bir hal alıyor. Avrupalı liderler özellikle mali boyutlu meselelerde ve güvenliğini ikinci derecede ilgilendiren konularda geç de olsa çözüm üretebiliyorlar. Askeri gerilimler ise Avrupalı ülkelerin en hazırlıksız olduğu sınamalar.

Sovyetler Birliğinin dağılmasının hemen ardından alanın önde gelen bilim adamları Rusya’nın Kiev üzerindeki emellerine, stratejik çıkarlarına ve yeni bir savaş ihtimaline dikkat çekmeye başlamıştı.

Donbas civarındaki Rus ayrılıkçıların durumunu bahane ederek sınıra 130 bine yakın asker yığan ve Belarus’ta da askeri tatbikatlara başlayan Moskova, Batı’ya karşı el yükselterek Kiev’in Rus etkisinde kalmasını garantilemeye çalışıyor. Putin, Batı’nın Kırım’ın ilhakında olduğu gibi diplomatik protestolar ve etkisiz yaptırımlar uygulamaktan öteye geçemeyeceğini ve Ukrayna ve Gürcistan’ın Rus etkisinde kalmasını bir şekilde kabulleneceğini hesaplıyor.

Erdoğan'ın lider diplomasisi Rusya'nın hem güvenlik kaygılarını giderme hem de taleplerinin kabul edilemezliğini gösterme amacı taşıyor. NATO girişiminin başarılı olmasını dileyen Erdoğan, Türkiye'nin krizdeki pozisyonunu daha da netleştirdi: "Türkiye, NATO müttefiki olmanın yükümlülüklerini bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yerine getirmeye devam edecektir."

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid’in on yıl aradan sonra ilk kez 24 Kasım 2021’de Türkiye’yi ziyaret etmesi bekleniyor. Ziyaret Ortadoğu’da normalleşme dalgasının şekillendiği bir zamanda gerçekleşiyor. Türkiye ve BAE uzun yıllardır çeşitli bölgesel meselelerde karşıt tarafları destekliyor. Bundan dolayı iki liderin görüşmesi “yeni bir dönemin başlangıcı” olarak kabul ediliyor.

30-31 Ekim 2021’de Roma’da gerçekleştirilen G20 Liderler Zirvesi’nde Başkan Erdoğan ABD’li mevkidaşı Biden ile görüşecek. Bu, Biden’ın Beyaz Saray’a gelmesinden sonra Erdoğan ile yaptığı ikinci görüşme olacak. SETA uzmanları, ikili görüşmede gündeme gelebilecek olası konuları ve bunların iki devlet arasındaki ilişkilere etkilerini tartışıyor.