Rapor Cumhur İttifakı vs Millet İttifakı Dış Politikada Kim Ne

Rapor: Cumhur İttifakı vs. Millet İttifakı | Dış Politikada Kim Ne Vadediyor?

Bu raporda bazı dış politika meseleleri ve dosyalarının karşılaştırmalı bir analizi sunulurken iki ittifakın dış politika tercihlerini makro düzeyde belirleyen paradigmalar incelenmektedir.

Devamı

Doğal afetler insanoğlunun yaşamak zorunda olduğu bir kader midir? Doğal afetleri anlamlandırmada öne çıkan görüşler nelerdir? İslam nasıl bir kader anlayışı emretmektedir? Tedbir, kaderi değiştirir mi?

5 Soru DEAŞ Lideri Ebu Hüseyin in Öldürülmesi ve MİT

5 Soru: DEAŞ Lideri Ebu Hüseyin’in Öldürülmesi ve MİT Markasının Yükselişi

DEAŞ lideri Ebu Hüseyin HüseyniKureyşi kimdir? Ebubekir Bağdadi sonrasında DEAŞ nasıl bir yol izlemiştir? MİT operasyonunun detayları nelerdir? DEAŞ’ın tüm liderleri neden Suriye’de öldürülüyor? MİT’in operasyonel kapasitesi ve düşündürdükleri nelerdir?

Devamı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 79. sayısı raflarda yerini aldı.

Sudan’da meydana gelen çatışmanın arka planını oluşturan faktörler nelerdir? Ülkedeki çatışma, bölge ülkelerini hangi açılardan etkileme potansiyeli taşımaktadır? Sudan’da yaşanan mücadelenin bölgesel ve küresel siyasete yansımaları nasıl olacaktır?

Nükleer enerji Türkiye’nin yarım asrı aşkın bir süredir enerji tüketiminde yer vermeye çalıştığı bir enerji kaynağıdır. 1956 yılında Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurulması ile kurumsal bir kimlik kazanan nükleer enerji konusundaki girişimler, 1957 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na kurucu üye olunmasıyla uluslararası ölçeğe taşınmıştır.

Tunus’ta 17 Nisan 2023 akşamı Nahda Hareketi lideri ve eski Meclis Başkanı Raşid Gannuşi iftar saatinde gözaltına alındı ve 48 saatlik gözaltı süresinin dolmasının ardından tutuklandı. Daha önce de defalarca gözaltına alınan Gannuşi’nin bu sefer evine baskın düzenlenerek sorgulama için götürülmesi rejim tarafından kendisine yönelik tutumun giderek daha da sertleştiğini ortaya koyuyor. Bu süreçte Gannuşi’nin avukatlarıyla da görüşmesine izin verilmemesi de dikkat çekicidir. 11 Şubat 2023’ten bu yana “devlet güvenliğine karşı komplo” suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında birçok gazeteci, siyasi parti yöneticileri, sendikacılar ve avukatları tutuklandı.

Türkiye 2000’li yılların başından bu yana artan sanayileşme, gelişen ekonomi ve büyüyen nüfusun etkisiyle önemli ölçüde çoğalan bir enerji talebiyle karşı karşıya gelmiştir. 2002 yılında 51,4 milyon ton eş değer petrol (MTEP) olan toplam enerji talebi, 2012 yılında 117, 5 MTEP’e, 2021 yılında ise 147 MTEP’e yükselmiştir. Büyüyen ekonominin yanı sıra yerli kaynaklardan üretilen enerjinin sınırlı olması, ithal edilen petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarına olan bağımlılığı artırmıştır. Neticede enerji ithalatı cari denge üzerinde önemli bir baskı unsuru haline gelmiş, 2007-2017 yılları arasında söz konusu ithalat için yıllık ortalama 54,6 milyar dolar harcanmıştır. Bu durum Türkiye’nin enerji politikasında yeni bir dönemin başlangıcına vesile olmuştur.

Bir yandan TSK’nın kara ve hava unsurları tarafından geri üslenme noktalarına çekilmek zorunda bırakılan, diğer yandan kolluk kuvvetlerinin ve emniyet güçlerinin aralıksız yürüttüğü terörle mücadele operasyonlarıyla sahada baskılanan, MİT’in gerek bireysel gerek TSK unsurlarıyla müşterek yürüttüğü operasyonlar neticesinde komuta-kontrol ve operatif kadroları giderek tahrip edilen PKK’dan Duran Kalkan’ın serzenişine benzer ifadeleri gelecekte sıkça duyacağız.

Türkiye artık iyiden iyeye seçim sathına girmişken, siyasi pozisyonlar da ittifaklar altında kampanyalarını yürüterek seçimlerden kendi adlarına zaferle çıkmanın gayretinde. Bir yanda Cumhurbaşkanlığı diğer yanda ise Meclis seçimleri için büyük bir mücadele söz konusu. Buraya kadar olağan şekilde tanımlanabilecek süreçte, ilginç ve üzerinde durulması gereken hususlardan biri HDP ve yedek parti olarak teşkil edilen Yeşil Sol Parti’nin (YSP) Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı ile kurduğu angajman. PKK/KCK’nın legal alandaki siyasal uzantısı olan HDP/YSP’nin Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesi, çeşitli müzakereler sonrasında aday çıkarmama ve Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı dikkate değer. Ancak tamamlayıcı diğer bir gelişme ise PKK/KCK terör örgütünün tüm gücüyle seçim sürecine asılması. Doğası itibarıyla meşru siyasal sistem ve seçim süreçlerine uzak kalması gereken bir terör örgütü adeta siyasi kampanya yürütmeye başlamış durumda.

Sudan’da siyasi krizin tarafları ve sorunun temel sebepleri oldukça karmaşık ve çeşitlidir. 2019’da ülkede özellikle ekonomik kriz, yolsuzluk ve sosyal adaletsizlik gibi sorunlar artarak devam etti. Bu nedenlerden kaynaklı Aralık 2018’de başlayan protestolar sonucunda ise 11 Nisan 2019’da ülkenin uzun süredir iktidarda olan Cumhurbaşkanı Ömer Beşir devrildi. Devrim sonrası ülke içerisindeki siyasi kutuplaşma devam ederken askeri yönetim altında geçici bir hükümet kuruldu. 2021’de yapılan anayasa değişikliği ile birlikte sivil yönetim oluşturulsa da halen askeri güçler etkili şekilde ülke yönetiminde yer almayı sürdürmektedir. Bu durum ise siyasi istikrarsızlığın ve protestoların devam etmesine neden olmaktadır.

Türkiye ve Yunanistan arasında Kıbrıs, Ege ve Doğu Akdeniz’e dair çok sayıda sorunun neredeyse hiçbirisinin uzun yıllardır çözülememesi şaşırtıcı bulunması gereken bir durumdur. Uzun bir ortak geçmişe, ortak bazı kültürel değerlere, karadan ve denizden uzun sınırlara, dolayısıyla kaçınılmaz bir komşuluk ilişkisine sahip herhangi iki ülkenin onlarca sorununun neredeyse hiçbirisini altmış yıldan fazla bir süredir çözememiş olmalarının “kendine özgü” bazı nedenlere dayandığı daha ilk bakışta fark edilebilir.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin Türkiye’de yaşanan deprem felaketinin ardından Türkiye’yi ziyaret etmesi, buna müteakip olarak 18 Mart’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Mısır ziyareti ile birlikte ilişkilerin seyri yükselmeye başladı. Nitekim 13 Nisan’da Samih Şukri’nin Türkiye’yi yeniden ziyaret etmesi de söz konusu durumu destekler niteliktedir. Bu doğrultuda “Uzmanlar Cevaplıyor” konseptine uygun olarak Türkiye-Mısır normalleşmesini şu dört soru başlığı altında uzmanlardan değerlendirmelerini istedik.

Türkiye’nin çok maksatlı amfibi hücum gemisi TCG Anadolu 10 Nisan 2023 itibarıyla Deniz Kuvvetlerinin hizmetine girdi. Türk donanmasının amiral gemisi niteliği taşıyan ve Türkiye’nin en büyük savaş gemisi olan platformun hizmete alınışıyla Türkiye caydırıcı gücünü ve güç aktarımı kapasitesini yeni bir seviyeye taşırken Türk savunma sanayii için de aşılan bir başka önemli eşik oldu. TCG Anadolu’nun bir platform olarak neyi temsil ettiğini, Türk savunma sanayii ve denizcilik sektörü için anlamını, Türk deniz gücü ve ulusal savunmasına ne tür katkıları olacağını uzmanlar cevapladı.