Nihai ilerleme raporunda hangi hususlar ön plana çıktı? Son dönemde ilerleme raporlarında ön plana çıkan tarafgir ve sübjektif tutumun arka planında ne var? Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin geleceği nereye gidiyor?
Devamı
Bu siyasi gidişat geriye kalan HDP'lilere tek bir seçenek sunuyor: PKK'dan kopacak ve Türkiye merkezli siyaset yapacak yeni bir siyasi parti oluşturmak. İspanya örneğinde olduğu gibi.
Devamı
Dillerinden düşürmedikleri eşitlikten rahatsız oldular. Çünkü akıbetlerinin böyle olacağını beklemiyorlardı. At gözlüklerini çıkarmadıkları için Türkiye’deki değişimin farkında değillerdi.
Demirtaş ve arkadaşları ifade vermeye gitmeyeceklerini söyleyip meydan okumuşlardı. Böyle olunca da devlet, ifadesini almaya gitti.
"Uluslararası sistem"in, ABD'nin, kaldıysa biraz AB'nin iktidarına güvenip "buralar hep bizim" edasıyla hareket ediyorlar. Şimdi sokakları hareketlendirmenin derdindeler.
1 Kasım Seçimleri tek başına iktidar çıkardıysa da siyasetin suları durulmadı. İç ve dış siyasetin gündemindeki bir dizi sorun sebebiyle çok uzun bir yıl yaşadık. İki Kasım arasındaki bir yılın muhasebesini dört başlıkta yapmak mümkün.
Tabanda "CHP, PKK -HDP'nin payandası mı" sorusu eşliğinde belli bir tepkinin oluşması -ki son dönemde "yeni devlet" ile ilişkiler bağlamında Kemalist kesimde kısmi bir parçalanma gözlemlenmektedir- beklenebilir.
Devamı
Türkiye kendi sınır güvenliği ve ulusal barışı için Irak'ın da Suriye'nin de toprak bütünlüğünü savunuyor, insani krizlerin önlenmesi için canla başla çalışıyor.
Devamı
Hem CHP hem de HDP sorunun kaynağını ve bunlara dair toplumun tepkisini anlayabilecek refleksleri geliştirememektedirler.
6-8 Ekim katliamlarının hesabı henüz sorulmadı. Bırakalım hesap sormayı, bu kanlı kalkışmanın öncü figürleri nedamet getirmiş bile değiller.
CHP’nin önemli bir kırılma yaşadığı doğrudur. Bu kırılma, ‘Yeni CHP’ projesinin çökmesi ve ‘geleneksel CHP’nin hortlamasına işaret etmektedir.
“Erdoğan gibi dönüşüm ve ilerlemeyi temsil eden bir lider statükocu güçleri huzursuz ediyor.”
Silah bırakmayla ilgili karar bize aittir, Öcalan’ın çağrısı ile silah bırakmayız diyen KCK’nın aradan geçen 1,5 yıllık sürede tekrar Öcalan aşkı depreşmiş gözüküyor.
Fırat Kalkanı Suriye denklemini yeniden hareketlendiren ve kanaatimce siyasi süreci de hızlandıran bir etkide bulundu.
Suriye'nin kuzeyinde Türk silahlı kuvvetleri başarılı operasyonlar yaptıkça PKK misilleme yapıyor. TSK ve Özgür Suriye Ordusu DAİŞ'e karşı mevzi kazandıkça PKK içeride saldırıya geçiyor.
Toplumsal alanda hâlâ güçlü bir birlik duygusu hâkim. Siyasetten, siyasal aktörlerden de bu duyguyu ülke hayrına kullanmasını istiyor.
Karşımızdaki şer şebekeleri yeni bir süreç başlattılar. Milletin ezberini bozabilecek, bir kez daha yeni bir kaos senaryosu ile ülkeyi teslim alabilecekleri bir süreç...
HDP ve Demirtaş’ın tutum ve davranışları, “söz konusu Türkiye olduğu zaman” her türlü kutsalı yok sayan bir “klasik tavır”a dönüşmüştü.
FETÖ'yü konuşuyoruz. Mesele dönüp dolaşıp Batılılar tarafından nasıl himaye edildiklerine geliyor. PKK'yı konuşuyoruz. Yine aynısı oluyor.
İsmail Çağlar: Eğer Demirtaşın çağrısı başarılı olsaydı, belki yüzlerce; belki binlerce sivil insan orada bir sokakta sıkışmış olan 3-5 terörist için feda edilecekti.