Başkanlık Sisteminden Geri Dönüş Olmaz

AK Parti eski bakanlarından Faruk Çelik cumhurbaşkanı seçiminin revize edilmesine yönelik bir açıklamada bulundu. Bu açıklama ilk turda oyların yüzde 40'ını alan adayın cumhurbaşkanı seçilmesi şeklindeydi.

Devamı
Başkanlık Sisteminden Geri Dönüş Olmaz
Batı Medyasında Tezvirat Harekattan Önce Başladı

Batı Medyasında Tezvirat Harekattan Önce Başladı

Tarihsel olarak Türkiye konusunda bagajları bulunan Amerikan medyası, gelinen noktada, hukuki bir sınır veya gazetecilik ilkesi tanımaksızın, Türkiye karşıtı mesajların hedef kitleyle paylaşılabildiği bir zemine saplanmış durumda.

Devamı

Üç harekât, iki mutabakat ile büyük kazanımlar elde eden Türkiye sahada zorlukları aşıyor ancak saha dışında daha büyük bir mücadele ile karşı karşıya. YPG silahlı bir yakın tehdit olmaktan çıkarılsa ve topraksal bir kara gücü olmak durumu zayıflatılsa da bir sorun olarak varlığını biçim değiştirerek sürdüreceğe benziyor.

Son dönemde caddelerde, işyerlerinde, dolmuş ve metrolarda yaşanan başörtülülere saldırı haberlerine bu kez de CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un Mecliste AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'e yönelik sözde haddini bildirme "kalkışması" eklendi.

'Arap Baharı', Batılı ülkelerin Arap dünyasına demokrasi ihraç etme ve yaygınlaştırma projesini isimlendirmek, fakat gerçekte Batılı ülkelerin Arap dünyasını kontrol etmede kullandıkları aracı nitelendirmek için seçtikleri bir kavram oldu.

Son zamanlarda Ortadoğu'daki hangi kriz alanına bakılsa Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) bir şekilde doğrudan veya dolaylı olarak yer aldığını görmek mümkün.

Siyasi Dönüşümler Dönemi

Durum her ne olursa bu sürecin sonunda toplumlar sermaye ile Fransız İhtilali'nden bu yana kurulmuş ortaklığı terk ediyor. Devletler yeniden güçleniyor. Önemli olan bu mekanizmaların hangi ellerde nasıl şekil alacağı.

Devamı
Siyasi Dönüşümler Dönemi
Kovid-19 Uluslararası Düzeni Gelecekte Ne Bekliyor

Kovid-19: Uluslararası Düzeni Gelecekte Ne Bekliyor?

Liberal-demokratik siyasetle kapitalist piyasa ekonomisi karışımı küreselleşme düzeni tökezlerken, siyasi devletçilik, kültürel milliyetçilik ve merkantilist ekonomiyi tek potada eriten yeni bir model yükseliyor.

Devamı

Geçtiğimiz hafta Ankara Barosu'nun Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın yaptığı bir açıklama üzerinden görünüşte eşcinsellerin hakları üzerinden Türk kamuoyu yeniden din-gericilik-ilericilik tartışmalarına şahit oldu. Ancak söz konusu açıklamada yer alan bazı ifadeler ve cadı yakmak gibi Ortaçağ Hristiyan Ortaçağ pratiklerine yapılan atıflar, bu zihin dünyasının yerliliği ve bu tartışmanın sahiciliği hakkında soru işaretleri oluşturdu.

Avrupa'nın yeni gözde mesleği anlaşılan sayıları giderek artan "kadın veya gay imamlık". Geçtiğimiz günlerde Al-Jazeera İngilizce'de Danimarka'nın ilk kadın "imamı" Shirin Khankan'ın Meryem adını verdiği "cami"'yi tanıtan bir haber yayınlandı.

Türkiye'nin ana muhalefet partisi Türkiye düşmanlarıyla ortak bir tavır sergileyip Türkiye'yi itham ediyor.

Bu analizde koronavirüs (Covid-19) salgını sürecindeki medya paylaşımları ve haberler incelenmektedir. Özellikle Mart ve Nisan aylarını kapsayan zorlu sürecin Türkiye’de kendilerini 'muhalif' olarak kodlayan sol ve seküler referanslı medya organlarının söylemlerinde nasıl karşılık bulduğu araştırılmaktadır.

Ayasofya örneğinde bir kez daha Türkiye'nin egemenliği ve kimliğiyle ilgili her adımın hamaset çığlıklarıyla itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı görülmüştür. Halkın Ayasofya'ya teveccühü ise Türkiye'nin hamasete değil ama haysiyetli bir siyasete duyduğu özlemi gözler önüne sermiştir.

CHP’nin 37. Kurultayı Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun partiye yön verme konusundaki hakimiyetini pekiştirmesiyle sonuçlandı. On yıldır seçimlerdeki başarısızlığına rağmen Kılıçdaroğlu her geçen yıl partisini istediği ittifaklara sokabilme gücünü artırdı. "Dostlarla iktidar olmak" kavramlaştırmasıyla da 2023'de Başkan Erdoğan karşısında geniş bir ittifak kurabilmenin hazırlıklarını yürütüyor. Yeni girişiminde İP ve HDP'yi yanında tutmanın yanı sıra DEVA ve GP gibi yeni partileri de ittifaka katma niyetinde. Bunun için partisinin tabanının ve kadrolarının "ideolojik kaygılarına" bekledikleri ilgiyi göstermiyor. Bence Kılıçdaroğlu'nun 2023 hamlesi gerekirse partisi dışından (Gül ya da Babacan gibi) bir çatı adayı önerme esnekliğini içeriyor. Hedefi 31 Mart yerel seçimlerinde yaptığını daha ileriye taşımak. Halbuki son aylarda CHP'ye akıl veren çevrelerde bunun tersine bir cereyan var.

Son haftalarda kadınlar ve gençler üzerinden yapılan toplumsal değişim tartışmaları iç gündemi meşgul ediyor. Odakta daha ziyade "muhafazakarlığın dönüşümünün" yer aldığı bu tartışmalar herkesin kendi yarasından konuştuğu duygusal ve tepkisel bir zeminde yürüyor.

Erdoğan'a yapıştırılmak istenen 'fundamentalizm' etiketi bir maske.. Altında milli çıkarlarını korumak için mücadele eden bir liderin devrilmesi, olmazsa sınırlandırılması niyeti var.

Devletin kadınların başörtüsü ile uğraşmayı bırakması, ‘kavgayı' sonlandırmıyor ve bu mücadele tam bir zaferle sonlandırıldı zannedenler, yanılıyor. Evet, bugün de bir “başörtüsü kavgası” devam ediyor ve aslında bu kavga dindar başörtülü kadınlar tarafından yürütülmüyor. Başörtülü kadınlara karşı açılmış bu kavganın sahibi: Seküler yobazlar ve dindar bağnazlar.

'Fransa’daki mevcut laiklik aşırı bir biçime evrildi. Âdeta bir sivil dine dönüştü. Bakanlar onun rahibi, cumhurbaşkanı papazı, entelektüeller bu dinin müritleri oldu. İslam’a karşı daha az çatışmacı yaklaşımı savunanlar ise kâfir sayıldı..'

İslam düşmanlığı üzerinden yeni bir Avrupa dizayn ediliyor. Bu yeni Avrupa’nın daha özgürlükçü bir Avrupa olmayacağı açık. Aksine İslam düşmanlığı üzerinden daha otoriter ve daha sağcı bir Avrupa inşa ediliyor

Partisiz başkan adayı ya da kimliksiz siyaseti savunmak, kısa vadede yararlı gibi gözükse de uzun dönemde Türk siyasetini değersizleştirir. Popülist ve değer üretmeyen siyasetin kapılarını sonuna kadar açar.