İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 'Avrupalı devletler, kanaat önderleri ve karar alıcılar İslam'ı bir güvenlik tehdidi, Müslümanları da potansiyel suçlu olarak görmekten vazgeçmelidir' dedi.
Avrupa ülkelerinin ezici bir çoğunluğu İslamofobi vakalarını ayrı bir nefret suçu sınıfı olarak kaydetmemektedir. Müslüman karşıtı/İslamofobik suçların polis tarafından ayrı bir nefret suçu sınıflandırması altında kaydedilmesi bu sorunun gerçek boyutunu açığa çıkarma ve bu sorunla mücadele için karşı stratejilerin geliştirilmesi adına önem arz etmektedir. Avrupa Birliği’nde (AB) ayrımcılığa uğrayan Müslümanların yalnızca yüzde 12’si başlarından geçen olayları yetkili makamlara bildirmektedir. Aşağıdaki kapsamlı olmayan liste Avrupa’da devletler ve STK’lar tarafından eksik rapor edilen Müslüman karşıtı nefret suçlarının boyutu hakkında ipucu vermektedir.
“Avrupa ülkelerinin ezici bir çoğunluğu İslamofobi vakalarını ayrı bir nefret suçu sınıfı olarak kaydetmemektedir. Müslüman karşıtı/İslamofobik suçların polis tara- fından ayrı bir nefret suçu sınıflandırması altında kaydedilmesi bu sorunun gerçek boyutunu açığa çıkarma ve bu sorunla mücadele için karşı stratejilerin geliştirilme- si adına önem arz etmektedir. Avrupa Birliği’nde (AB) ayrımcılığa uğrayan Müslü- manların yalnızca yüzde 12’si başlarından geçen olayları yetkili makamlara bildir- mektedir. (FRA) Aşağıdaki kapsamlı olmayan liste Avrupa’da devletler ve STK’lar tarafından eksik rapor edilen Müslüman karşıtı nefret suçlarının boyutu hakkında ipucu vermektedir. Eksik raporlamanın Müslümanların farkındalığı ve bürokrasinin bu meseleleri ele alması üzerinde ciddi etkileri bulunmaktadır.” (EIR 2017) Ülkelerde değişiklik gösteren rakamlar farklı bir bilinç ve örgütlenme boyutu- na işaret etmektedir.