2024’e Girerken: Suriye’de Türkiye’yi Neler Bekliyor?

Bahar Kalkanı Harekatı'ndan bu yana Suriye'de herhangi bir somut değişim yaşanmadı. Mart 2024'te mevcut statüko dördüncü yılını doldurmuş olacak. Bu durum, Türkiye'nin Suriye'deki savaşı bir denge noktasına getirdiğini göstermektedir. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik yeni bir işgal girişimiyle de Suriye'de güç dengesi Türkiye yönüne doğru kaymaktadır.

Devamı
2024 e Girerken Suriye de Türkiye yi Neler Bekliyor
Holokst Endüstrisi ve Gençler

“Holokst Endüstrisi” ve Gençler

Siyaset bilimci Norman G. Finkelstein, birçok yakın akrabası Naziler tarafından katledilmiş; anne ve babası ise toplama kamplarına gönderilmiş olan Yahudi kökenli bir akademisyen. "Holokost Endüstrisi" de Finkelstein'in, Yahudilerin yaşadığı acı ve mağduriyetlerin Holokost aracılığıyla maddi ve manevi açıdan istismarını tanımlamak için ürettiği bir kavram. Yine kendisi, 2000 yılında yayımlanan aynı isimli kitabıyla dünya çapında büyük yankı uyandırdı. Bu eserinde Finkelstein, Yahudi soykırımının acılarını yakinen yaşamış biri olarak, Yahudilerin Holokost aracılığıyla istismar edilmesine açıkça itiraz etmekte.

Devamı

Biden yönetiminin performansı ideolojik bakışa ve stratejik körlüğe yenik düştüğünü gösterdi.

SETA Güvenlik Radarı’nın son sayısında, 2023 boyunca Türk dış, güvenlik ve savunma politikalarını şekillendiren önemli olayları derinlemesine inceliyoruz. Analizimiz, Türkiye’nin gelişen stratejik ortamının etkileşim içindeki boyutlarına odaklanıyor. 2023’ün temel dinamiklerini yakından inceleyerek Türkiye’nin dış politikasının 2024’teki muhtemel seyrine projeksiyon sunmayı hedefliyoruz.

Bakan Güler, SETA'nın "Türkiye'nin Jeopolitik Görünümü" paneline video mesaj gönderdi

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, "Liderlik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın krizlerde üstlendiği rol ve iç siyasi istikrardan elde etmiş olduğu etkinlik, Türkiye'yi diğer ülkelerden ayrıştırıyor." dedi.

2024’te Amerikan Dış Politikası

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun savaşı Lübnan ve Suriye’ye doğru genişleterek siyasi kariyerini koruma arayışında olduğu ancak Biden’ın da seçim senesinde ABD’nin doğrudan müdahil olmak zorunda kalacağı bölgesel bir çatışma istemediği açık. Savaşın Lübnan’a sıçraması ihtimali Washington açısından kesinlikle kaçınılması gereken bir senaryo zira İran’ın Hizbullah’ı korumak için harekete geçeceği biliniyor. İsrail’in Hizbullah’a saldırması durumunda ve Netanyahu’nun Beyrut’u Gazze’ye çevirme tehdidinin gerçekleştiği bir senaryo Amerika’yı savaşın içine çekecektir. Yemen’deki Husiler örneğinde olduğu gibi bölgedeki İran yanlısı grupların İsrail ve Amerika’nın çıkarlarına ne kadar zarar verebileceğini gördük. Biden yönetimi İran’la savaşa girmek istemese de İsrail’e koşulsuz desteğine devam ederse çatışmanın içine çekilebilir.

Devamı
2024 te Amerikan Dış Politikası
2024 te Türk Dış Politikası Nereye

2024’te Türk Dış Politikası Nereye?

Irak ve Suriye'de terörle daha etkin ve ileri mücadele, savunma sanayisi ve enerji alanlarındaki yeni atılımlar, çevre bölgelerde yeni işbirliği/entegrasyon arayışları ve arabuluculuk faaliyetleri 2024'te Türk diplomasisinin gündemini oluşturacak.

Devamı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, 2023'te dünyada yaşanan gelişmelerin etkilerine ilişkin değerlendirmelerini ve 2024'ten beklentilerini AA muhabirine anlattı.

Güvenlik Radarını ortaya çıkarırken öncelikle Türkiye'nin stratejik yönelimi, jeopolitik ortamı, güvenliği ve dış politikası açısından en önemli ve öncelikli gördüğümüz konuları tespit ediyoruz. Bu konu başlıkları altında, bitirmekte olduğumuz yıl içerisinde gerçekleşen önemli gelişmeleri özetledikten sonra konunun temel dinamiklerini tespit ve tahlil ediyor, en son da bir sonraki yılda bu temel dinamiklerin nasıl dönüşeceğine dair öngörülerde bulunuyoruz.

Filistin halkının en etkili direniş hareketi olan Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirdiği el-Aksa Tufanı operasyonu, hem Filistin-İsrail meselesinde hem de Ortadoğu bölgesinde önemli bir kırılma oluşturdu. Hamas'ın direnişi karşısında çok zor durumda kalan İsrail, hıncını masum insanlardan almayı tercih etti. Bugüne kadar toplamda, çoğunluğunu çocuk ve kadınların oluşturduğu 20 binden fazla masum insan İsrail işgal güçleri tarafından şehit edildi. ABD başta olmak üzere Batılı devletlerin büyük çoğunluğu tarafından da desteklenen İsrail, uluslararası hukukun temel ilkelerini ve normlarını ve uluslararası kuruluşların konuyla ilgili kararlarını ihlal eden Gazze'de savaş suçu, insanlığa karşı suç ve soykırım suçunu işlemekten kaçınmadı.

TUSAŞ'ın İnsansız Hava Araçları (İHA) ailesinin yeni platformu olan ANKA-3 ilk uçuşunu 28 Aralık'ta gerçekleştirdi. Bir saat on dakika boyunca havada kalan platform 8 bin ft. irtifaya ve 150 knot hıza ulaştı. Uçuşa yine TUSAŞ tarafından geliştirilen HÜRKUŞ Temel Eğitim Uçağı ve ANKA İnsansız Hava Aracı eşlik etti.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 86. sayısı raflarda yerini aldı.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Ülkemizin koordinasyonunda hayata geçirilen ve etkinliğiyle tahıl krizinin aşılmasına büyük katkı sağlayan Karadeniz Tahıl Anlaşması'nın, yeniden aktif hale gelmesi için girişimlerimizi sürdürüyoruz." dedi.

İsrail’in Gazze’nin kuzeyinden bir kısım askerini çekmesi sonrasında Hamas liderlerinden Salih el-Aruri’ye Beyrut’ta suikast düzenlemesi, savaşta yeni bir aşamaya geçtiğinin işareti olarak görülebilir. İsrail Başbakanı Netanyahu, bir süredir Washington’ın Gazze’deki operasyonlarını ‘toparlaması’ yönündeki taleplerine meydan okuyan bir dil kullanıyordu. Buna karşın Gazze operasyonlarında bir sonraki aşamaya geçmesi gerektiğinin farkındaydı. Amerikan Savunma Bakanı’nın İsrail ziyareti sonrasındaki gelişmeler, kamuoyu önündeki sert söylemine rağmen İsrail’in Amerikan telkinlerini dikkate aldığını gösteriyor.

Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) son yıl içerisinde diğer ülkelerin Türkiye'deki istihbarat faaliyetlerine yönelik yoğun bir karşı-istihbarat faaliyeti yürüttü. Özellikle İsrail ve İran'ın birbirlerine veya Türkiye'de yasal bir hayat süren muhalif yapılarına yönelik girişimleri dikkat çekiciydi. Doğal olarak Türkiye'nin de söz konusu iki ülke başta olmak üzere yabancı istihbarat servislerinin Türkiye'yi mücadele sahası haline getirmesine izin vermesi mümkün değil. Bu nedenle MİT, bir seri operasyonlar icra edip, bunların da bir kısmını basına servis etti.

Amerikan Anayasa Mahkemesi’nin eski Başkan Trump’ın Colorado davasını gündemine almasıyla 14. madde tartışması artık çok daha somut bir hal aldı. Colorado Eyalet Yüksek Mahkemesi Trump’ın 6 Ocak olaylarında Amerikan devletine karşı bir ayaklanma içinde bulunduğu ve dolayısıyla bu eyalette seçimlere giremeyeceğine hükmetmişti. Trump’a 14. madde üzerinden başka davalar devam ederken benzer bir karar Maine Eyalet Sekreteri tarafından alınmıştı. Anayasa Mahkemesi’nin Colorado davasında vereceği hüküm, Trump’ın oy pusulasından çıkarılarak engellenmesi çabalarının kaderini belirleyecek. Mahkeme’nin çoğunluğunun muhafazakâr üyelerden oluşması Trump lehine bir karar beklentisini artırıyor ancak kararın nasıl bir gerekçe sunacağı da Amerikan demokrasisi açısından kritik önem taşıyor.

Lahey'de İsrail soykırım suçlaması ile yargılanırken İsrail-Filistin çatışması bölgeye yayılıyor. ABD ve Britanya uçakları perşembe gecesi Yemen'in Sana, Saada ve Dhamar şehirleri ile Hudeyde vilayetinde 72 hedefe hava saldırısı gerçekleştirdi. 19 Kasım'dan bu yana Husiler, Gazze'deki katliama tepki olarak Kızıldeniz'de İsrail'e giden gemilere saldırıyordu. Dün ABD Başkanı Biden, gerekirse Husilere yönelik saldırılarını sürdüreceklerini açıkladı. Dünya nakliye trafiğinin yüzde 15'inin gerçekleştiği Kızıldeniz'de seyr-ü seferin güvenliğini sağlamak ve İsrail'i korumak amacıyla perşembe gecesi yapılar saldırılara tepkiler gecikmedi. İran ve vekilleri hava saldırılarını şiddetle kınarken Türkiye eleştiride bulundu. Suudi Arabistan ise bölgede artan gerilimden kaygılarını ifade etti. Riyad, ABD-Britanya müdahalesinin Husilerle anlaşmasını ve Yemen'den çekilmesini geciktirmesini istemiyor. ABD Dışişleri Bakanı Blinken Ortadoğu'da 4. turunu yaparak savaşın bölgesel yayılmasını engellemeye çalışıyor. Ancak bu son hava saldırıları Biden yönetimi İran ve vekillerine caydırıcı saldırıların gerekli olduğunu düşündüğünü gösteriyor. Tercih ettikleri yöntem Husiler başta olma üzere sorun çıkaranların kapasitesini kontrollü şekilde zayıflatmak. Bu yaklaşımın işe yaraması da yeni çatışmaların önünü açması da olası.

97. yıl dönümünü kutlayan Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT), Türkiye'nin yükselen bölgesel güç profili ve derinleşen uluslararası jeopolitik portföyünün en fazla öne çıkan kurumlarından biri oldu. Özellikle 2010 yılından itibaren Türkiye'nin istihbarat doktrini ve pratiklerinde fark edilebilir bir değişim ve dönüşüm gerçekleşti. Arap Baharı'nın patlak vermesiyle birlikte Türkiye'nin güvenlik ve stratejik ortamında yaşanan kapsamlı dönüşüm ve yeni oluşan tehdit ortamı, Türkiye'nin bütüncül bir stratejik dönüşüm geçirmesini zorunlu kılmıştı. Özellikle Suriye iç savaşının neden olduğu meydan okumalar, Türkiye'nin kritik alanlarda devlet kabiliyetlerini geliştirmesini bir zorunluluk haline getirmişti. Asimetrik tehditlerin çoğalması ve çeşitlenmesi, terörün Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden öncelikli tehditlerin başında gelmesi ve bölgenin adeta istihbarat savaşlarının merkezine dönüşmesi, Türkiye'yi askeri ve istihbarat alanında yeni bir politika benimseye sevk etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış politika, güvenlik ve savunma sanayi alanlarındaki devrimsel adımları istihbarat alanında da atıldı ve Türkiye stratejik önceliklerini belirleyerek buna uygun istihbarat kabiliyet ve kapasitesini geliştirdi.

Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) operasyonel yetkinlik ve derinliğini artırdığı son yıllarda icra ettiği operasyonlarla göz önüne serilmiştir. Teşkilat bir yandan yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadele operasyonlarında aktif olarak rol alırken diğer yandan uluslararası casusluk faaliyetlerinin önlenmesine yönelik de efor sarf etmektedir.

TBMM Genel Kurulu bugün PKK terörü gündemi ile mesaisine yeniden başlıyor. Pençe-Kilit harekât bölgesinde 22 Aralık ve 12 Ocak'ta PKK intihar saldırılarında 21 askerimizin şehit olması çok yönlü bir tartışmayı beraberinde getirdi. Metina ve Zap bölgeleri Irak'tan gelen "terörü yerinde kurutma" amacı açısından önem taşıyor. Yine benzer şekilde Suriye'deki dört operasyon da cumartesi günü gerçekleştirilen güvenlik zirvesinin bildirisinde yer alan ifadeyle Türkiye'nin sınırlarında "teröristan" kurulmasına müsaade edilmeyeceğinin kararlılığının göstergeleri.