Yaptırımlar, Amerikan Aklının Tutulması

Washington'dakiler 2013'den beri kendi Rusya, Suriye, YPG ve FETÖ politikalarıyla sürekli Türkiye'yi yabancılaştırdıklarını unutup, Türkiye'nin Rusya'ya yaklaşmasından şikayet ediyor..

Devamı
Yaptırımlar Amerikan Aklının Tutulması
Boris in Zaferi Corbyn in Hezimeti Türkiye ile İlişkileri Nasıl

Boris’in Zaferi, Corbyn’in Hezimeti Türkiye ile İlişkileri Nasıl Etkileyecek?

Brexit nedeniyle siyasi hareketliliğin yaşandığı İngiltere dün sandık başına gitti. Erken genel seçimde Başbakan Boris Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti parlamentodaki 650 sandalyenin 363'ünü kazandı..

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine düzenlediği harekatlarla ilişkin, "Pentagon'da pişirilen planların da suya düştüğünü gördük." dedi.

Yemen iç savaşı ve Cemal Kaşıkçı cinayetinde meşruiyetini gölgeleyen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, reform konusunda ikna kabiliyetinin azalması Vizyon 2030 yaklaşımının başarı ihtimaline gölge düşürüyor.

mesele Türkiye'nin hassasiyetlerinin anlatılmaması veya anlaşılmaması değil ABD'nin dış politikasındaki sorunun müttefikleriyle ilişkiyi de tehlikeye atacak bir türbülans içine girmesiydi.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, Türkiye’nin uluslararası aktörler karşısında güçlenen konumu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Kriter’in Kasım Sayısı Çıktı: Türkiye'nin Zaferi

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 40. sayısı çıktı.

Devamı
Kriter in Kasım Sayısı Çıktı Türkiye'nin Zaferi
Baskı Aracı Olarak Yaptırımlar Ekonomik ve Siyasi Boyut

Baskı Aracı Olarak Yaptırımlar: Ekonomik ve Siyasi Boyut

Ülkeler arasındaki problemlerin çözümünde müzakere yollarından başarı elde edemeyen devletler birbirlerine karşı askeri, siyasi, ekonomik veya kültürel birçok kısıtlayıcı önleme başvurmuştur..

Devamı

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Barış Pınarı Harekatı’nda kullandığı silahlar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 39. sayısı çıktı.

Türk Savunma sanayiinin 2000'lerden itibaren katettiği mesafe bölgesel ve küresel ölçekte söz sahibi olan silah tedarikçilerini giderek daha fazla rahatsız ediyor. Zira küresel savunma pazarı silah ihracatçısı ülkeler için en önemli ekonomik girdilerden birisini teşkil ediyor.

90'lı yıllar siyasi/ekonomik/toplumsal açılardan kabus gibi bir dönemdi. Türkiye bu dönemde hem çok zarar gördü hem de çok vakit kaybetti. 2002'de daha bir yaşını yeni doldurmuş bir partinin tek başına iktidara gelebilmesinin arkasında işte bu "sevimsiz tablo" bulunuyordu. Oldukça genç ve enerjik bir nüfusa sahip olan Türkiye ekonomisi kendisine gelişecek uygun/istikrarlı bir zemin arayışı içindeydi.

On yedi yıldır iktidarda olan AK Parti'nin dış politikada ortaya koyduğu performans birçok söylem, farklı politik tercihler ve değişim hatları barındırıyor. Türkiye'nin AB'ye tam üyelik statüsü de AB ile kapışması da, ABD ile ilişkilerin gelişmesi de "eksen kayması" yaftalaması da, Afrika açılımı da Suriye'de askeri harekat yürütülmesi de bu zaman zarfında gerçekleşti. Kimi zaman birbiri ile taban tabana zıtmış gibi görünen bu söylem ve politikalardan biri ya da birkaçı merkeze alınarak AK Parti'nin dış politika çizgisi eleştiriye tabi tutuldu ya da övgüye mazhar oldu.

9-13 Eylül ve 23-27 Eylül 2019 tarihleri arasında, SETA Ankara bünyesinde, üniversitelerin sosyal ve mühendislik bilimlerinde öğrenim gören 3. ve 4. sınıf lisans ve lisansüstü öğrencilere yönelik 'Savunma Politikaları ve Teknolojileri' adlı bir yaz okulu programı düzenlenecektir.

Türkiye, Ortadoğu ve Balkanlarda etkin bir güç olarak yükselerek kendi dış politika yapım süreçlerinde bağımsız kararlar alırken, Doğu Akdeniz ve Suriye'de yaşanan gelişmelerde görüldüğü üzere kendi ulusal çıkarları söz konusu olduğunda geri adım atmadığını ortaya koymaktadır.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, sevkiyatına başlanan S-400’ler ve Türkiye’nin savunma sanayinde yapmış olduğu atılımlar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye, Osmanlı’dan beri Batı ile ilişki içinde. Ama bu ilişki dengeli olmaktan ziyade Batı’nın kontrolünde bugüne kadar geldi. Son yıllarda Batı’ya ‘hayır’ diyebilen bir Türkiye, soruna neden oldu. Yaşanmakta olunan S-400, F-35, Suriye ve Doğu Akdeniz krizleri tam da bu nedenden çıkıyor. Türkiye’nin kendi çıkarlarına göre hareket etmesi Batı’yı rahatsız ediyor. Ya bu yeni duruma alışacak, ya da ayrışacaklar. Türkiye’nin, hava savunmasını güçlendirmek için ABD’nin vermediği füze bataryalarını Rusya’dan satın alması birçok yaptırım tehdidine neden oluyor. Eğer bu yaptırımlar savunma sanayini de kapsar ve derinleşirse Türkiye- Batı ilişkileri ciddi kopma noktasına gelir. Türkiye, ABD’nin vermediği savaş uçaklarını Rusya, Çin ya da onlarla ortaklaşa üretmek zorunda kalacaktır. Bu da ABD’nin, Türkiye’yi Batı ittifakından uzaklaştırması Rusya ve Çin’e yaklaştırması anlamına gelir..

PKK’nın doktriner uygulamalarının da incelendiği bu analizde TSK’nın Hakurk’ta başlattığı Pençe Harekatı Türkiye’nin terörizmle mücadele stratejisinin bir vakası olarak ele alınmaktadır

G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Amerikan Başkanı Trump'ın görüşmesinden Türkiye adına son derece olumlu mesajlar çıktı. Bir süredir ABD Kongresi ve Pentagondan S-400 alımının Türkiye'ye hem yaptırımlar hem de F-35 programından çıkarılmak gibi maliyetler getireceği mesajları geliyordu.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 37. sayısı çıktı.

S-400 meselesi mümkün olan en az hasarla atlatılacak gibi görünüyor. Eğer bu öngörü doğru çıkarsa Türkiye'nin en öncelikli iki gündem maddesi hakkında olumlu bir hava doğacaktır.