Türk Dış Politikası Değişiyor mu?

Türk dış politikası gerçekten değişiyor mu? Bu bir üslûp değişikliği mi yoksa prensipler mi değişen? Bu değişim nereye varabilir? Suriye'yi de kapsar mı?

Devamı
Türk Dış Politikası Değişiyor mu
Bahoz Erdal Suikastının Anlamı

Bahoz Erdal Suikastının Anlamı

Bahoz Erdal suikastı türü saldırıların moral yıkıcı bir etkisi bulunsa da PKK genelinde örgütü çözücü olmasını beklememek gerekir.

Devamı

Bosna Savaşı sırasında Müslümanlara karşı uygulanan etnik temizlik, soykırım, sistematik tecavüz, kültürel soykırım suçları 20. yüzyılın sonuna doğru Avrupa'nın göbeğinde hepimizin gözleri önünde gerçekleşti.

Uluslararası sistemin anarşik ortamında güvenliği garanti edecek asıl faktör güçlü bir ekonomik ve askerî yapıya sahip olmaktır ve bunu sağlamak için de önce içeride ve dışarıda istikrara ihtiyaç vardır.

Gönül isterdi ki muhalefet partilerimizin ufku ‘güzellik yarışması’ finalistlerinden hâllice olsun!

“3 milyon Suriyeli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı mı olacak?” vehmiyle konuşmak sadece zaman kaybı. Yapılması gereken, Suriyelilerin “uyum sürecinin” başladığı kabul edilmeli ve uyum sürecine yönelik uygulama önerileri geliştirilmeli.

Suriyeli Mülteciler Realitesini Tanımak

Tarihî, kültürel, dinî birçok ortak noktamızın bulunması nedeniyle Suriyelilerin Türkiye'ye entegrasyonu iyi bir planlamayla çok daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Devamı
Suriyeli Mülteciler Realitesini Tanımak
Suriyeliler Yeni Bir Fay Hattı mı

Suriyeliler Yeni Bir Fay Hattı mı?

Ülkemizin geleceğine "zenginlik" katacak bir hususu 2013 sonrası derinleşen fay hatlarını patlatacak kibrit ateşine çevirmek isteyenlere karşı dikkatli olunmalı.

Devamı

PKK’nın lider kadrosunun tasfiyesi örgüte çok büyük ölçüde zarar verebilir ancak bu örgütün top yekûn tasfiye olacağı ve çözüleceği şeklinde yorumlanmamalı.

İnsanın beline bomba sarmak, bomba bulunamazsa eline otomatik silah verip sivillerin arasına salmak, o da olmazsa bir TIR’ın şoför mahalline oturtup kalabalığın üzerine sürmek… Metotlar değişiyor ancak kendini “feda etmeye” hazır bir insan, değişen metotların merkezinde yer alıyor.

DAİŞ'in saldırıları "İslamcıların Batılılara açtığı bir savaş" değil. Radikal selefi ideolojiye sahip DAİŞ'in insanlığa karşı savaşıdır. Hem Müslim hem gayrimüslim olanları mağdur etmektedir.

Dallas olaylarının Amerikan toplumuna bir kez daha hatırlattığı ve geçmişte kaldığı sanılan toplumsal çatışma korkularının nüksetmesine sebep olan ırk ayrımcılığı meselesinin, toplumsal ve sosyo-ekonomik sebepleri ortadan kalkmadıkça Dallas benzeri olayların devamını göreceğimiz kesin.

Vatandaşlık statüsü verilmesi durumunda bunun bir güvenlik sorunu haline dönüşeceği de sık sık dile getirilen bir iddia. Ama ekonomik anlamda ne getireceği bilinmediği gibi güvenlik anlamında da sonuçlarının neler olacağını kestirmek öyle çok kolay değil.

Çünkü devletin güvenlik kurumları atalet ve şaşkınlık içerisinde. Olağan işleyişleri bozuldu. Milletine ve devletine sadık olan şerefli çoğunluk bile tam anlamı ile toparlanmış değil.

Şanlı milletimiz kendisini eğitimsiz ve demokrasiyi içselleştirememiş bir kitle olarak itham eden yerli ve yabancı bütün cahillere, hainlere tarih önünde büyük bir ders vererek çıplak elleri ile tanklara karşı durdu.

Bu süreci "Erdoğan'a yarayacak" kaygılarıyla heba edeceklere ve Türkiye'yi sınırlandırmak isteyen uluslararası kampanyalara karşı uyanık olunmalı.

AB'de bir sızma başladı. Dolayısıyla AB üyeliği konusundaki sorgulamalar ve AB'ye dair kurumsal kuşkular artacak.

Dünyanın bir neocon küstahlığı sorunu var. Bir seri katilin kurbanlarını suçlamasına benzer bir psikoloji ile hala utanmadan tepeden bakabiliyorlar. Oysa ayar çekmeye çalıştıkları Türkiye, 28 Şubat Türkiyesi değil.

Bazı ülkelerde “siyasetin başkanlıklaşma” dönemlerinde, siyasal istikrarın arttığı, ekonomik gelişmelerin canlandığı ve iktidar süresinin uzadığına yönelik bulguların ardından, Avrupa’da bazı ülkeler önemli yasal ve anayasal değişikliklere gitmişlerdir.

AK Parti muhaliflerinin keskin dilinin etkisindeki Batı medyası "değerler" adı altında Erdoğan'ı "Batı'nın ötekisi", hadi şimdilik "düşmanı" demeyeyim, olarak kodluyor.

Aksi ispatlanıncaya kadar tüm Müslümanların suçlu olduğu bir ortam var Batı’da. Bu ortam İslam düşmanlığı üzerinden seçim kampanyası yürüten Donald Trump gibiler için de paha biçilmez bir fırsat.