Mavi Marmara Hazımsızlığı

Filistin, Türkiye'de hükümetler üstü bir davadır. Türkiye'nin Filistin algısı, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını ve tarihini aşar ve kökü Kudüs'ün fethine hatta daha öncesinde Hz. Peygamber'in kıblesini Kudüs'e doğru döndürmesiyle başlar.

Devamı
Mavi Marmara Hazımsızlığı
Türkiye-Mısır Milli Aktörler ve Yargı Cuntası

Türkiye-Mısır: Milli Aktörler ve Yargı Cuntası

Türkiye'de, Mısır'daki gibi adalet katlediliyor, tüm halkın yargıya olan inancı katlediliyor. Aynı zamanda ekonomimiz ve siyasi istikrarımız katlediliyor. Bölgesel mühendislik ve grup çıkarları uğruna Türkiye ve siyaset hedef alınıyor.

Devamı

Türkiye'de Gülen Grubu'nun sistematik olarak dillendirdiği Erdoğan-El-Kaide ilişkisi iftirasını, Afganistan'daki ABD zihniyetinden veya Suriye'deki Baas zihniyetinden ayırmak mümkün değil.

Bir toplumsal hareketin başına gelebilecek en büyük bela, onun esasında bünyesinde "milis güçler barındırdığı" yahut "gizli bir yapılanma" ile işbirliği yaptığı intibaıdır.

Şaron'un, aynı ısrarlı musibetin yalnızca bir yüzü olduğunu fark etmemiz şart: Irk ayrımcılığı ve kolonizasyon.

SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, 17 Aralık sürecinin getirisi olan çatışma ortamının kirli başlayıp kirli devam ettiğini ve bu kirliliğin kimseye yararı olmadığını belirtti.

Gülen Cemaati'nin Normalleşme Krizi

7 Şubat ve 17 Aralık operasyonları, siyasete ve topluma, Gülen Cemaati'nin eski Türkiye koşullarında benimsediği stratejiyi bugün de sürdürmeye devam etmesinin yol açacağı muhtemel maliyeti gösterdi.

Devamı
Gülen Cemaati'nin Normalleşme Krizi
Uluslararası Sistemde Neo-Emperyalizm

Uluslararası Sistemde Neo-Emperyalizm

Türkiye'nin kendi çıkarlarını önceleyen politikalarından rahatsız olan çevrelerin Türkiye'yi alışageldikleri sulara döndürmeye çalışmaları uluslararası sistemin güç politikasının doğası gereğidir.

Devamı

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, 22 Ocak'ta gerçekleşecek Cenevre 2 Konferansı öncesi Suriye ve gündemdeki Gülen Cemaati merkezli son tartışmalarla ilgili olarak Sabah gazetesine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Ankara Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, Suriye muhalefetinin Cenevre'de İran'ın bulunduğu ve savaş suçlarının söz konusu olduğu bir masada İran ile aynı karede yer almak istemediklerini belirtti.

SETA Ankara Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, Suriye'de Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen rapor ve fotoğrafların en büyük etkisinin Cenevre 2 görüşmelerine katılım üzerinden görüleceğini belirtti.

SETA Ankara Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, Suriye'de yaşanan iç savaşta gerçekleşen işkenceni fotoğraflarının Cenevre 2 görüşmelerinde sorunun çözümü için ciddi bir fırsat oluşturduğunu ve fotoğraflar ekseninde görüşmenin içeriğinin değiştirilmesi gerektiğini belirtti.

SETA Ankara Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, Suriye rejimine karşı savaşan ve Özgür Suriye çatısı altında olmayan her grubun radikal ve terörle bağlantılı grup olarak lanse edildiğini ancak Suriye'de açık bir şekilde teröre bulaşanın öncelikle Baas rejimi olduğuna dikkat çekti.

SETA Ankara Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmacısı Yavuz Güçtürk, Suriye'de isyanın başladığı ilk günlerde Esed rejiminin insan hakları ihlallerinin söz konusu olduğunu, ancak şu an ülkede yaşananların insanlığa karşı işlenen suç halini aldığına dikkat çekti.

SETA Ankara Genel Koordinatörü Taha Özhan, Suriye'de yaşanan sistematik işkence ve infaz görüntüleriyle birlikte savaş suçunun kanıtlandığını ve bu suçu işleyenlerin Suriye rejimi kadar uluslararası paydaşları olduğuna da dikkat çekti.

SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, Suriye'de yaşananları ortaya seren fotoğrafların, uluslararası kamuoyunun Suriye için ürettiği El Kaide ve kimyasal silah ezberlerini bozduğunu belirtti.

22. Kış Olimpiyat Oyunları, 6 – 23 Şubat tarihleri arasında Rusya'nın Soçi kentinde yapılacak. Rusya'nın en dezavantajlı bölgesi olarak kabul edilen Kuzey Kafkasya'nın kıyı bölgesinde yer alan Soçi, 2007'de olimpiyatlar için seçildi. Soçi Olimpiyatları, bu tarihten itibaren farklı argümanlarla protesto edilmeye başlandı. Bölgenin otokton (yerli) halkı olan Çerkesler, olimpiyat yapılacak bölgeyi soykırım toprağı olarak görüyorlar ve şehrin aday olarak açıklanmasından itibaren başlayan itirazları halen devam ediyor. Bugüne kadar hem Kafkasya'dan hem de farklı ülkelerde bulunan Çerkes diasporasından olimpiyatlara karşı boykot çağrısı yapıldı ve çeşitli protestolar düzenlendi. Bunun yanı sıra, çevre örgütleri olimpiyatlar için yürütülen inşa faaliyetlerinin bölgede geri dönüşü olmayan çevre tahribatına neden olduğunu öne sürerek olimpiyatlara ilişkin ciddi bir muhalefet sergilediler. UNESCO Kültür Mirası listesinde olan bölgede, ağaçların kesilmesi, toksik atıkların nehirlere dökülmesi gibi çevre hakkının ihlali niteliğinde olan faaliyetler, hem insanları hem de bölgede yaşayan diğer canlı türlerini tehdit ediyor. İnsan hakları örgütleri ve aktivistleri de Rusya'da devam eden insan hakları ihlallerine dikkat çekerek, olimpiyatların bu ihlallerin örtülmesine vesile olmaması gerektiğini belirtiyor ve bölgede uygulanan güvenlik politikalarının orada yaşayan insanların en temel haklarının ihlali anlamına geldiğinden bahisle endişelerini dile getiriyorlar. Bu muhalefet ve boykot çağrıları olimpiyatların iptali sonucunu doğurmasa da, uluslararası camiada Rusya'nın başını epeyce ağrıttı ve ağrıtmaya devam edecek gibi görünüyor.

Insight Turkey Editörü Talip Küçükcan, Suriye'de tarafların hepsinin kaybettiği bir senaryonun hâkim olduğunu, ancak muhalefetin güçlenmesi durumunda Mısır siyasetinin de bundan etkileneceğini belirtti.

Ortaya çıkan işkence fotoğrafları, rejimin uluslararası bir savaş suçları mahkemesinde yargılanması için delil teşkil eder mi?

Savaş suçlusu ve toplu katliamcı Baas rejimi aldığı diplomatik, askeri ve finansal destek ile tarih kitaplarına geçecek bir vahşeti sahneye koyuyor.

SETA Ankara Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, Suriye'de aşılmayan hiçbir kırmızı çizgi kalmamasına rağmen, somut hiçbir adım atmayan uluslararası toplumun ikircikli durumunun tam anlamıyla ortada kalmış bir hali yansıttığını belirtti.