TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Raporu, Komisyon Başkanı Nimet Baş, Prof. Dr. Mithat Sancar ve Avni Özgürelin katılımlarıyla SETAda gerçekleştirilen panelde ele alındı.
Devamı
İyimser gözlemciler Xinin diyalog yanlısı olmasını öne çıkarmaya çalışıyor olsalar da özellikle siyasi reform konusunda Xinin partinin temel politikalarını devam ettirme konusunda tereddüt etmemesi bekleniyor.
Devamı
İstanbul "One minute" krizinin yaşandığı Davos'a alternatif olacak zirve düzenleyecek. Toplantıya dünya liderleri ve akademisyenler katılacak.
Ekonomik ve askeri gücü ile dünyayı korkutan Çinin Arap Baharında Ortadoğuda yaşadığı köşe kapmaca bir anlamda süper güç olmanın başka yönleri olduğunu da ortaya koydu.
Son günlerde bazı yayın organlarında, SETAnın Türkiyenin Gençlik Profili araştırması, raporun içeriğine bakılmaksızın çarpıtılmıştır.
SETA tarafından hazırlanan Türkiyenin Gençlik Profili başlıklı kapsamlı araştırmanın sonuçları düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
Ortadoğu ve Kuzey Afrikanın geçirdiği dönüşüm ve bu dönüşümün bölgesel ve uluslararası güç dengeleri üzerine etkisi konularını ele aldılar.
Devamı
''Toplumun, Kültür Politikaları ve Medyanın Kültürel Süreçlere Etki Algısı'' başlıklı kamuoyu araştırmasının sonuçları açıklandı.
Devamı
Bu raporda Tunus’ta Yasemin Devrimi’ni gerekli aynı zamanda mümkün kılan tarihi arka plana ve devrim sürecine değiniliyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 66. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları çerçevesinde gerçekleştirdiği ABD gezisinde vakfımız SETA'nın da konuğu oldu.
AK Partinin iktidara geldiği 2002den bu yana dönem dönem bazı enstrümanların bağlamından koparılmasıyla oluşturulan bu kampanyalar ve öne sürülen iddialar, toplumsal bir endişeden öte siyasal hesaplara dayanıyor.
Irak’ın ABD tarafından işgal edildiği tarihten bu yana, bölge barışına en somut katkıda bulunan ülke hiç kuşkusuz Türkiye’dir. Küresel bir aktör olarak Türkiye, barışa sadece söylem düzeyinde değil, eylem düzeyinde de aktif katkıda bulunuyor. Dahası, bunu, bir takım insani ve etik kaygılarla temellendiriyor. Ancak, bu dış politikanın amaçlanan olumlu sonuçları doğurabilmesi ve “Türkiye’nin yumuşak ‘insani’ gücünün” etkili olabilmesi, özellikle de Ortadoğu’nun mevcut yapısı göz önüne alındığında, birçok parametrenin eş güdümlü olarak kullanılmasına bağlı görünüyor. Bu araçlardan biri de medya.
Mardin sokakları hiç alışık olmadıkları bir olaya, Dışişleri Bakanı ve otuza yakın büyükelçimizin çeşitli mekanlarda vatandaşla yüz yüze gelmelerine, konuşmalarına, beraber yemek yemelerine hatta kahvehanelerde karşılıklı pişti oynamalarına şahit oldu. Mardin dışında böyle bir olaya tanıklık eden başka bir ilimiz yok. Halkımız politikacıları, askerleri, mülki idare amirlerini, sporcuları ve sanatçıları aralarında görmeye alışkındır ama her nedense ülkemizi temsil eden büyükelçiler halk arasına karışmazdı. Buna mukabil Güneydoğu illeri başta olmak üzere toplumun büyük kesimi çeşitli ülkelerin Ankara büyükelçilerinin kendi illerini ziyaret ettiğini, incelemeler yaptığını ve sivil toplum kuruluşları ile görüştüğünü duyar ve bilir.
SETA PANEL Oturum Başkanı: Hatem Ete, SETA Konuşmacılar: Bejan Matur Zaman Gazetesi Yazarı Mazhar Bağlı Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Orhan Miroğlu Taraf Gazetesi Yazarı Tarih: 19 Mart 2009 Perşembe Saat: 16.00 – 18.00 Yer: SETA, Ankara
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün ABD ziyareti, iki ülke arasında son yıllarda gerilen ilişkilerin düzelmesinin bir işareti ve yeni bir dönemin başlangıcı olarak yorumlanıyor.
Berthold Brecht, "Augsburg Tebeşir Dairesi" adlı hikâyesinde, gerçek sevginin nasıl test edildiğini anlatır. Avrupa'daki 30 yıl savaşları sırasında Katolikler Augsburg şehrini ele geçirerek talan ederler.
Sosyal ve demokrat sözcükleri ayrı ayrı düşünüldüğünde, üzerinde geniş kitlelerin ittifak edebileceği bir sevimliliğe sahip görünüyor. Sosyal demokrat tamlamasında da belli bir sıcaklık olmasına rağmen, “müttefik kitle” biraz daralıyor. Tamlamayı, Türkiye'deki temsilcisi CHP özeline indirgeyerek kullandığımızda ise geniş kitle-lerde soru işaretleri beliriyor. Üstelik merkez sağda kendisini konumlandıran AK Parti'nin bile zaman zaman “herkesten daha sosyal-demokrat” olduğunu dile getirmesi sosyal ve demokrat kavramlarının yeniden sorgulanmasını gerektirebilir. Zira söylem düzeyinde ve hatta uygulamada AK Parti'nin CHP'den daha demokrat olduğu rahatlıkla söylenebilir; sosyallik mevzuunda ise Baykal'ın partisinin Kasımpaşalı Erdoğan'ınkinden ileride olduğunu iddia etmek zor. Bunun açıklığa kavuşması için en azından uygulamayı görmek zorunda olmamız bile, Sosyalist Enternasyonal'den dışlanan Baykal için yenilgi sayılmalı.
19. yüzyılda güçlü bir şekilde ortaya çıkan Batı sömürgeciliğinin arkasında yatan felsefi, ekonomik, siyasi ve kültürel temelleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? 19. yüzyılda artık rafine bir program haline dönüşen sömürgecilik arızi bir gelişme değil Batı felsefesinin pişirdiği kapitalizmin oldukça tabii bir neticesi olarak okumak lazım. Öyle ki, 1788 tarihli Britanya “Köle Ticareti Düzenlemesi” yasası altında, köle gemilerine sıkıştırılacak köle sayısında azami verimlilik sağlamak üzere gemiler inşa edilmiştir.
Siyaset, sonuç alma sanatıdır. Bu anlayışla hareket eden siyasilerimiz, sonunda isim listelerini açıkladılar ve secim kampanyalarına start vermiş oldular. Ortaya çıkan tablo, Türk siyasetinin normalleşip normalleşmeyeceğine dair hiç bir ipucu vermiyor. Çünkü yapılan bazı transferler “ne kadar enteresan” dedirtmekten öte bir anlam ifade etmiyor. Neyin vitrin, neyin açılım, neyin adam kapma olduğu belli değil. “İsim piyasası”nda yaşananlar, daha başlamadan 22 Temmuz 2007 seçimlerinin yine popülizm ekseninde ilerleyeceğini gösteriyor. Şarkıcı, artist, sunucu, sporcu, manken derken siyasi partiler yeni açılımlar yapmış oldular.
SETA KONFERANS Konuşmacı: Dr. Hasan Yavuz Başbakan Danışmanı / Marc Bloch Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih: 14 Mayıs 2007 Pazartesi Saat: 15.00 Yer: SETA, Ankara