Türkiye'de Merkez Bankası, para politikası, enflasyon ve kurlar etrafında süre giden tartışmayı global/paradigmatik bir tartışmanın bizdeki izdüşümü olarak okumak mümkün.
Devamı
Son iki yüzyıllık modernleşme pratiğinin farklı toplumsal ve ideolojik gruplar üzerinde ne tür değişimler getirdiğini karşılaştırmalı şekilde inceleyen uzun soluklu ve soğukkanlı değerlendirmelere ihtiyaç var.
Devamı
Üniversitedeki sınırlı temayül yoklaması üzerinden, akademisyenlere isyan çağrısı yapanlar, demokrat pozu kesenler biraz zaman ayırıp dünyadaki yükseköğretim üst yönetimi örneklerine baksınlar.
Başkanlık sistemi yasama, yürütme ve yargının birbirinden net bir şekilde ayrıldığı güçler ayrılığı ilkesine ve periyodik serbest seçimlere dayanan demokratik bir yönetim sistemidir.
"İmparatorluk özlemi" meşruiyetini teo-politik pratik ve medeniyetçilik söylemi üzerinden kuracaktır. Böylece, "büyüklük hırsı" İslam dünyasının "ortak maslahatı" fikrini erozyona uğratan yeni bir tür milliyetçilik üretecektir.
Paralel yapının"devlet"le imtihanı yeni değil. Bu nedenle devlet karşısında pozisyon ve söylem değiştirme kabiliyetleri hafife alınmamalı.
İran'ın gücünden rahatsız olan çevrelere göre bölge Sünni IŞİD'den kurtulurken Şii IŞİD oluşturulması tehlikesi ile karşı karşıya. Şii milislerin terörizm bağlamında Batı başkentlerine tehdit oluşturmaması bu ihmalin ana açıklayıcı sebebi.
Devamı
Devletin "tehdit algısı"nın statik oluşu devlet seçkinleri açısından yadsınamayacak bir konforu da beraberinde getirir. Yakın dönem siyasi tarihimizde bunun onlarca örneğini bulabiliriz.
Devamı
Finansman, insan kaynağı, yükseköğretim açılımları, teknoloji transferi, küresel rekabet ve kümelenme stratejileri, markalaşma altyapısı ile bütünleşik bir sanayi-teknoloji politikası, üretim eksenli yeni ekonomik yönetişim paradigmasını taşıyabilir.
Bölgede yeni bir düzenin kurulması iki ana denklemin nasıl etkileşeceğine bağlı. İlk denklem İran, S.Arabistan, Türkiye ve Mısır arasındaki güç mücadelesinin yansımalarını ve ikili ilişkilerinin dönüşümünü içeriyor. İkincisi ise ABD ve İsrail hattının bölgesel güçlerle spesifik konularda paylaşacakları ortak tavırlarla alakalı.
Erdoğan, Riyad'da Sisi ile görüşme ihtimalini "çok ciddi olumlu adımların atılması" şartına bağladı. Bu şartın içeriğini de "Mursi başta olmak üzere, siyasi tutukluların serbest bırakılması ve siyaset yapma hakkı verilmesi" olarak netleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı Başçı'ya yüklenerek "Faiz lobisinin verdiği talimatlarla hareket edemez. Faiz lobisi alkışlıyor diye bir karar alamazsınız" dedi
Gönüllerin soğuması veya süfli bir intikam duygusu için değil bilakis bir daha asla gönülleri yakacak süreçlerin yaşanmaması için 28 Şubat dinamiklerinin imhası gerekiyor.
Ortadoğu'da halkların tercihinin iktidar olmasından en fazla rahatsız olan ülke olarak İsrail, karşı-devrim sürecinde Müslüman Kardeşler'in bölgesel çöküşüne "sessizce" büyük katkılar sağladı.
Siyasetçileri bir kereliğine sinemaya gönderelim. Seyirci koltuğuna en azından orada otursunlar. Ve sahneye oradan baksınlar.
Suriye ve Irak'ta yaşanan iç savaşın getirdiği meydan okumalarla boğuşan AK Parti Hükümeti'ni aynı anda hem "Osmanlıcı İslamcı romantizmle" hem de "ulus-devletin kazanımlarını" bile koruyamamakla eleştiriyorlar.
Aktif, pasif ve çökmüş devletlerin iç içe geçtiği Ortadoğu coğrafyası yeniden şekillenirken Türkiye ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Çöküş kaçınılmaz olsa bile sürdürülebilir ve barışçıl bir düzenin inşası için çöküş öncesi dönemi iyi analiz etmek gerekiyor