İki Dünyanın Yükü

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İslam dünyasında yaşanan derin krizin çözümü için "ülkelerin çıkarlarını ve mezhep farklılıklarını geri plana bırakma" çağrısı da Müslüman ülkeler arasındaki mevcut güç rekabetinin trajik sonuçlarına işaret etmektedir.

Devamı
İki Dünyanın Yükü
Batı Karşıtlığı' Niçin Anlamlıdır

'Batı Karşıtlığı' Niçin Anlamlıdır?

"Batı karşıtlığı", Batı dünya hegemonyasına ve Batıcıların varlığına bağlı bir biçimde ortaya çıkmıştır. Onu bir sapma yahut insanlık suçu gibi ele almak dünyadaki adaletsizlikleri derinleştirmekten başka bir işe yaramaz.

Devamı

Avrupalı siyasetçilerin Müslümanların entegrasyonundan bahsederken daha çok asimilasyonu kastettikleri, Müslümanların 'entegre' olması için çizdikleri yol haritalarında, koştukları şartlarda kendini ele veriyor.

Yüce Divan süreci AK Parti iktidarının sonunu getirebilecek bir gelişme ve fırsat olarak görüldüğünden, yolsuzluk iddiaları araçsallaştırıldı.

Hanedan içi iktidar kapışması ihtimali S. Arabistan siyasetinin en kritik konusudur. Tahta kimin çıkacağı Kral Abdullah döneminde oluşturulan ve 35 prensten oluşan Biat Konseyi sayesinde şimdilik sorunsuzca belirlenmektedir.

Komşuda pişer bize de düşer psikolojisini yalın bir "enternasyonalizm"le anlama imkânımız da yok. Türk solunun da Kürt solunun da "milliyetçiliği" buna engel.

Yabancı Savaşçılar ve Gözden kaçanlar

Dünyanın birçok ülkesinden ve özellikle Avrupa'dan Suriye'ye gelen yabancı savaşçıların küçük hücreler (yalnız kurtlar) olarak ülkelerine geri döndüklerinde ne kadar tehlikeli oldukları artık tüm dünyanın malumu.

Devamı
Yabancı Savaşçılar ve Gözden kaçanlar
Güvenlik ve Özgürlük İkilemi

Güvenlik ve Özgürlük İkilemi

Kamu düzeninin sağlanması ve tüm bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunması devletin temel görevidir. Ancak devletin bunu yaparken güvenlik ve özgürlük dengesini koruması ve özgürlükleri güvenliğe feda etmemesi gerekir.

Devamı

Bundan böyle Türkiye'nin değişim ihtiyacını Erdoğan karşıtlığıyla perdelemenin imkânı kalmamıştır. Muhalefet Erdoğan karşıtlığını yükselttikçe, başkanlık sistemi Erdoğan'ın şahsıyla ilişkilendiriliyor.

Muktedir olmak için başkanlığa en az ihtiyacı olacak siyasetçi Erdoğan'dır. Asıl soru "nasıl bir başkanlık sistemi?" olmalıdır.

17-25 Aralık süreci ve izleyen dönemde meşru siyasi iradeye karşı atılmak istenen bazı adımlar, siyaset ve ekonominin girift biçimde iç içe geçtiği garip dengeler doğurdu.

Başkanlık sisteminin 'otoriter' bir yönetimi ortaya çıkaracağını söylemek, en basitinden başkanın yüzde ellinin üzerinde oy alarak seçileceğini bile dikkate almamak demektir.

Gezi protestolarından 17 Aralık darbe girişimine ve Kobani eylemlerine kadar iki yılda yaşadıklarımız modern demokrasilerin kolaylıkla taşıyamayacağı krizlerdir.

Türkiye toplumunun yüzde elli yüzde elli bölündüğünü savunmak tam bir cehalet örneğidir. Ucuz siyasetin, ucuz slogan atmanın bir yoludur.

ABD iç siyasetine bugünlerde ilgi duyan sadece iktidar cenahı değil. Yeni iktidar stratejileri üretme arayışı içindeki muhalefet de ABD iç siyasetine ilgi duyuyor.

Merkez Bankası'nın ara toplantı yaparak faizleri bir miktar daha aşağıya çekmesi piyasalar tarafından fiyatlanmışken ara toplantıdan vazgeçildiğinin açıklanması kafaları karıştırdı.

Özgecan'ın uğradığı vahşeti telin etmede birleşen siyasilerin de başta kadına şiddet olmak üzere toplumu ilgilendiren mikro politikaları uzun vadeli analizler eşliğinde ele alma zamanı.

Türkiye modeli başkanlık demokrasimizi konsolide edecek bir perspektifle düşünülmeli. Sadece yürütme etkinliği üzerinden değil aynı zamanda hukukun üstünlüğü, Meclis'in önemi ve güçler ayrılığı prensipleri üzerinden konuşulmalı.

AK Parti'nin ittifak stratejilerini belirleyen ana saik, toplumsal alandaki farklılıkları temsil edebilme hedefiyle ilişkilidir.

1960 darbesinden sonra parlamento daha çok halkın seçtiği zayıf yürütme organının bürokratik oligarşi tarafından kontrolüne hizmet etti.

Aktif, pasif ve çökmüş devletlerin iç içe geçtiği Ortadoğu coğrafyası yeniden şekillenirken Türkiye ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Çöküş kaçınılmaz olsa bile sürdürülebilir ve barışçıl bir düzenin inşası için çöküş öncesi dönemi iyi analiz etmek gerekiyor