Toplumsal Alanda Var Olmak mı, Siyaset Sahnesinde Tutunmak mı?

AK Parti'nin ittifak stratejilerini belirleyen ana saik, toplumsal alandaki farklılıkları temsil edebilme hedefiyle ilişkilidir.

Devamı
Toplumsal Alanda Var Olmak mı Siyaset Sahnesinde Tutunmak mı
Başkanlık Sisteminin Siyasal Anlamı

Başkanlık Sisteminin Siyasal Anlamı

1960 darbesinden sonra parlamento daha çok halkın seçtiği zayıf yürütme organının bürokratik oligarşi tarafından kontrolüne hizmet etti.

Devamı

Türkiye modeli başkanlık demokrasimizi konsolide edecek bir perspektifle düşünülmeli. Sadece yürütme etkinliği üzerinden değil aynı zamanda hukukun üstünlüğü, Meclis'in önemi ve güçler ayrılığı prensipleri üzerinden konuşulmalı.

Özgecan'ın uğradığı vahşeti telin etmede birleşen siyasilerin de başta kadına şiddet olmak üzere toplumu ilgilendiren mikro politikaları uzun vadeli analizler eşliğinde ele alma zamanı.

ABD iç siyasetine bugünlerde ilgi duyan sadece iktidar cenahı değil. Yeni iktidar stratejileri üretme arayışı içindeki muhalefet de ABD iç siyasetine ilgi duyuyor.

Merkez Bankası'nın ara toplantı yaparak faizleri bir miktar daha aşağıya çekmesi piyasalar tarafından fiyatlanmışken ara toplantıdan vazgeçildiğinin açıklanması kafaları karıştırdı.

Ooo Nefret Cumhuriyeti; Alırım Bir Dal!

Türkiye toplumunun yüzde elli yüzde elli bölündüğünü savunmak tam bir cehalet örneğidir. Ucuz siyasetin, ucuz slogan atmanın bir yoludur.

Devamı
Ooo Nefret Cumhuriyeti Alırım Bir Dal
Sıradanlaşan Kutuplaşma ve En Zor Seçim

Sıradanlaşan Kutuplaşma ve En Zor Seçim

Gezi protestolarından 17 Aralık darbe girişimine ve Kobani eylemlerine kadar iki yılda yaşadıklarımız modern demokrasilerin kolaylıkla taşıyamayacağı krizlerdir.

Devamı

Başkanlık sisteminin 'otoriter' bir yönetimi ortaya çıkaracağını söylemek, en basitinden başkanın yüzde ellinin üzerinde oy alarak seçileceğini bile dikkate almamak demektir.

Muktedir olmak için başkanlığa en az ihtiyacı olacak siyasetçi Erdoğan'dır. Asıl soru "nasıl bir başkanlık sistemi?" olmalıdır.

Bundan böyle Türkiye'nin değişim ihtiyacını Erdoğan karşıtlığıyla perdelemenin imkânı kalmamıştır. Muhalefet Erdoğan karşıtlığını yükselttikçe, başkanlık sistemi Erdoğan'ın şahsıyla ilişkilendiriliyor.

Kamu düzeninin sağlanması ve tüm bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunması devletin temel görevidir. Ancak devletin bunu yaparken güvenlik ve özgürlük dengesini koruması ve özgürlükleri güvenliğe feda etmemesi gerekir.

Dünyanın birçok ülkesinden ve özellikle Avrupa'dan Suriye'ye gelen yabancı savaşçıların küçük hücreler (yalnız kurtlar) olarak ülkelerine geri döndüklerinde ne kadar tehlikeli oldukları artık tüm dünyanın malumu.

Komşuda pişer bize de düşer psikolojisini yalın bir "enternasyonalizm"le anlama imkânımız da yok. Türk solunun da Kürt solunun da "milliyetçiliği" buna engel.

Hanedan içi iktidar kapışması ihtimali S. Arabistan siyasetinin en kritik konusudur. Tahta kimin çıkacağı Kral Abdullah döneminde oluşturulan ve 35 prensten oluşan Biat Konseyi sayesinde şimdilik sorunsuzca belirlenmektedir.

"Batı karşıtlığı", Batı dünya hegemonyasına ve Batıcıların varlığına bağlı bir biçimde ortaya çıkmıştır. Onu bir sapma yahut insanlık suçu gibi ele almak dünyadaki adaletsizlikleri derinleştirmekten başka bir işe yaramaz.

Yüce Divan süreci AK Parti iktidarının sonunu getirebilecek bir gelişme ve fırsat olarak görüldüğünden, yolsuzluk iddiaları araçsallaştırıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İslam dünyasında yaşanan derin krizin çözümü için "ülkelerin çıkarlarını ve mezhep farklılıklarını geri plana bırakma" çağrısı da Müslüman ülkeler arasındaki mevcut güç rekabetinin trajik sonuçlarına işaret etmektedir.

Eleştiri hakkını gasp edenler öncelikle entelektüel hegemonyayı elinde bulunduranlardır. Türkiye örneğinde bunu "Cumhuriyetçi pozitivistler" ve "endişeli modernler" temsil ediyor.