Başkaldırıyorum Hey...

Önce "her yer Taksim"di. Sonra, "Kobani" oldu. Aldığımız son haberlere göre, artık "her yer Çağlayan, her yer direniş"miş. Çağlaya, çağlaya büyüyen bir devrim geliyormuş.

Devamı
Başkaldırıyorum Hey
AB ile Eleştirel Entegrasyon

AB ile Eleştirel Entegrasyon

AB temsilcilerinden 14 Aralık operasyonuna dosyaların içeriğine bakılmadan verilen hızlı ve hazır tepkiler imaj konusunun Türkiye'ye karşı bir sermaye olarak daha yoğun şekilde tüketileceğini göstermektedir.

Devamı

Kendinizi ayrıştırdınız, Müslümanların arasına karışmadınız. İçinden konuştuğunuzu iddia ettiğiniz Sünni İslam'ın kodlarıyla oynadınız. Kendinizi "seçilmiş" gördünüz. Siyaset oyununa dâhil olmadınız, siyaseti emrinize amade kılmaya çalıştınız.

Görünen o ki, paralel yapı ile mücadele kademeli işleyen bir süreç halinde gidiyor. Spesifik konularla ilgili davalar gündeme geliyor ve muhtemelen bunlar ana bir davaya dönüşecek.

Algı inşa eden keskin düşünceli gruplar, yüz yüze propaganda yöntemlerini, dedikoduyu, sosyal medyayı kullanarak, duyguları harekete geçirerek algı inşa edebilirler ve bu algı uygun zaman ve şartlarda bazı insanlar için gerçekliğin ta kendisi haline gelebilir.

Baskı ortamının dindarlığı kolaydı. Şimdi iktidar ve imtihan, fakirlik ve zenginlik iç içe... İslami hareket kendi İslami iddialarıyla ve pratiğiyle hesaplaşacak.

Osmanlı Türkçesi Kime Lazım?

Bugün normallik olarak sunulan Kemalist milli eğitim, bir homojenleştirme projesidir. Yakın tarihimiz solcuların, İslamcıların ve Kürt milliyetçilerinin muhalefeti ile bu projenin sınırlarına şahit oldu.

Devamı
Osmanlı Türkçesi Kime Lazım
Çanlar Kimin İçin Çalıyor

Çanlar Kimin İçin Çalıyor?

"İrtica" ve "yolsuzluk" ithamları, Milli Görüş geleneğini izleyen partilere ve AK Parti'ye yönelik tedip stratejisinin iki unsuru olageldi.

Devamı

Tartışmanın temelinde, siyasetin ya da yasama organının görev alanına Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere yüksek yargının çeşitli araçlarla müdahale etmesi bulunmaktadır.

Türkiye dış politikasında statik bir ittifak ilişkisini terk edeli çok oldu. Bunun AB'ye alınmamakla da ilgisi bulunmuyor. Her ülke ile konu bazlı bir ilişki yürütüyor.

Bedelli askerlik uygulaması tekil bir uygulama değil. Profesyonel orduya geçişle ilgili sürecin bir parçası. Bu nedenle, bu bedelli askerlik kararı önceki bedelli askerlik kararlarından ayrışıyor.

Normalleşme yeni dönem Türkiye siyasetinin sembolik kavramlarından biri. Ve en temelde sistemdeki "sıra- dışılıklar"ın keşfedilip, tasfiye edilmesi sürecini işaret ediyor. Sıradanlaşma ise böylesi bir tarihsel varoluş zemininden yoksun.

AK Parti'nin zor bir iktidar deneyimi yaşadığını tespit etmeliyiz. Bu parti hem Kemalist düzenin isteyerek ya da istemeyerek ürettiği her türlü vesayeti aşmak hem de kalkınmayı ve demokratikleşmeyi sağlamak mecburiyetinde.

İletişim aracı mesajın ta kendisidir der McLuhan. Yani, taş yerinde ağırdır. Doğru söz, mecrasını bulduğunda, o mecranın gerektirdiği kodlarla söylendiğinde anlamlıdır.

6-8 Ekim olaylarının ardından çözüm süreciyle ilgili tüm taraflar hafıza tazeledi. Aktörler, fonksiyonel aktörler, söylemler, muhatap kitlelerin iknasındaki kriz alanları ve çözüm sürecinin hangi durumlarda başarıya ulaşabileceği yeniden gözden geçirildi. Bu anlamda taraflarda, krizin çok büyük maliyeti de göz önüne alındığında, bundan sonraki süreç için tekrar benzerlerinin yaşanmaması için daha dikkatli olunması gerektiği yönünde en azından bir ihtiyat hali oluştu. Bu anlamda, bu yazı yazıldığı sırada Diyarbakır merkezli sivil toplum kuruluşları ile yapılan görüşmelerde de öncelikle vurgulanan hususlar bu minval üzerineydi. Ancak çözüm sürecinin bundan sonra büyük krizler ve meydan okumalarla karşılaşmadan ilerleyebilmesi için aktörlerin ve fonksiyonel aktörlerin yeniden çözüm sürecinin başladığı ilk dönemdeki tartışmaları tekrar hatırlamaları ve gelinen süreçte her iki taraf için kazanımların ne olduğunun daha çok dile getirilmesi hayati derecede önemlidir. Böyle bir muhasebe yapıldığında tarafların çözüm sürecinin başarısı için ortaya koydukları çaba daha net ortaya çıkmış olur. Çünkü sorunun karmaşıklığının, tartışmalı yönünün ve bölgeselliğinin yanında uluslararası boyutunun da bu dönemde gittikçe artması, krizi derinleştiren ve tarafların hareket kabiliyetlerini kısıtlayan bir potansiyel üretebilmektedir.

Bir türlü taşların yerine oturmadığı Ortadoğu'da siyaset de söylemler de devinim halinde. Barış ve uzlaşma da şiddet ve çatışma da kendini meşrulaştıracak söylemle geliyor. Çözüm sürecinin neresinde olduğumuza dair muhasebemizi söylemlerin analizi üzerinden yapmakta fayda görüyorum. Artık herkesin malumu ki, ABD'nin IŞİD ile savaş stratejisinin getirdiği fırsatlardan istifade eden PKK, 2012'de Çözüm süreci başladığında bulunduğu yerde değil.

Çözüm süreci bütün olumsuzluklara rağmen devam ediyor. Daha önce Türkiye dışına çıkmayı durduran PKK'nın bir kanadı şimdi de silahlı çatışmalara geri dönmekten bahsediyor. Devlet açısından çözüm sürecinin ana hedefi, silahların bırakılmasıydı. Siyasi alan açılarak, silahlı çatışma bitirilecekti. PKK'nın çözüm sürecine eşlik edememesinin birçok nedeni var. Bu nedenlerden birincisi, PKK'nın örgütsel yapısı. Geçtiğimiz 30 yılın sonucunda PKK savaşma alışkanlığına sahip. Silahlı çatışmalara ara verebilme yeteneği ve deneyimine sahip olmakla birlikte, silahlı çatışmayı sona erdirebilme yeteneğine sahip değil. Çünkü çözüm süreci başarıya ulaştığında, örgütteki pozisyonlar ve güç dengelerinin değişmesi gerekecek. Ateşkes döneminde pozisyon veya güç dengesi nadiren değişir. Ancak barış yapılırsa hem kurumsal yapı hem de kişilerin pozisyonu değişmek zorunda. PKK'nın özellikle dağ kadrosu bunu istemiyor. Dağdaki bir komutanın Kürt halkının hayrı için bile olsa, komutanlığı bırakmak işine gelmiyor.