Güneş Balçıkla Sıvanmaz

Başkanlık sisteminin en güçlü yanını, "kuvvetler ayrılığını en yüksek oranda mümkün kılma özelliği"ni hiçe sayıp, "yetkinin tek elde toplanacağı" yalanını uydurdular.

Devamı
Güneş Balçıkla Sıvanmaz
Türkiye Modeli Başkanlık ve Yeni Kemalist Korku

Türkiye Modeli Başkanlık ve Yeni Kemalist Korku

Onların gözünde "Türkiye biçimi başkanlık" arayışı Necip Fazıl Kısakürek'in "Başyücelik devleti" isteğidir. "Başyücelik devleti" Kemalizm'e verilen bir tepkinin adıdır.

Devamı

Tarihin bu kritik evresinde, ülkesinin milli menfaatlerini gözeten herkes Türkiye'ye içeride ve dışarıda yürüttüğü bu mücadeleye destek vermek durumunda. Türkiye'nin daha iyi nasıl sonuç alabileceğine ilişkin elbette farklı yol ve yöntemler önerilebilir. Fakat Türkiye'nin köşeye sıkışmasından zevk almak, bunun için uğraşmak kabul edilemez.

Sanki bir Bektaşi fıkrasına sıkıştık kaldık. Ne siyak kalmış, ne sibak. Lafı yanlış yerinden tutmak muhalefetin normu haline gelmiş.

2016 karar yılı olacak, en çok da Kürt milliyetçileri için.

Birkaç yıldır yoğun şekilde yaşanan türbülansın ana sebebini iç siyasetin çekişmelerinde bulanlardan değilim. Aksine elit kavgasını tetikleyen şey, Suriye iç savaşının çok yönlü etkileri oldu. Test edilen şey de "Türkiye merkezli" olma konusudur.

Doğan Medyasına mı İnanalım, Selahattin Demirtaş'a mı

Ah be Selahattin "özyönetim diyorsun, Kürdistan diyorsun, bizi perişan ettin" laflarını da yemezler. Hele ki, Doğan Medyası Selahattin'i "sen PKK'ya hâlâ posta koymadın, bizi yanılttın" diye eleştirerek de üzerindeki yükü hafifletemez.

Devamı
Doğan Medyasına mı İnanalım Selahattin Demirtaş'a mı
Demokratikleşme ve quot Kürdistan Sorunu quot

Demokratikleşme ve "Kürdistan Sorunu"

Türkiye siyasetinde demokrasi kelimesini en fazla tüketen ideolojik grup, Kürt milliyetçileridir. Bunun sebebi mücadelelerinin sadece "Kürt" halkının taleplerini gerçekleştirmek için Türkiye devletine muhalefet etmekle kalmaması.

Devamı

Türkiye ekonomisinin geleceği ile ilgili merak edilen soruları SETA Ekonomi Direktörü Doç. Dr. Sadık Ünay cevapladı.

Dış politikanın iç siyasetteki rekabet çerçevesinde suiistimal edilmesi bütün ülkelerde karşılaşılan bir durum olsa da, Türkiye'de bunun ülkemizin çıkarlarına ciddi zararlar verecek düzeye ulaştığının altını çizmek gerekir.

HDP, demokratik parti siyasetinin imkanlarını kullanmakta çok ileri gitti. Demokratik bir ülkede şiddeti, savaşı ve Türkiye karşıtı dış ittifakları bir araya getirerek "statü" elde etmek mümkün değil.

İki şer şebekesi. KCK/PKK ve FETÖ/PDY. İkisi de tarihlerinde hiç olmadığı kadar köşeye sıkışmış durumdalar.

Türkiye'nin İsrail yönetimine getirdiği eleştiri de ideolojik olamaz. Ankara ile Tel Aviv arasındaki ilişki değerler ile çıkarların sentezlendiği bir düzlemde yürütülmek durumunda.

Teröristlerin sivil ölümlerine ihtiyaçları var. Zira bunlar üzerinden ulusal ve uluslararası alanda propaganda yapıyorlar.

Çatışmaların gittikçe yoğunlaştığı yerleşim yerlerinde halkın büyük çoğunluğu PKK'nın hendeklerle oluşturmaya çalıştığı çatışma süreçlerine destek vermedi.

İki büyük gücün ana stratejisi, kendileri havadan bombalarken karadan da Esed güçleri, Peşmerge, Şii milisler ve PYD DAİŞ'i çevreleyecek. Böylece DAİŞ'in bu saldırılar sonunda içe çökmesi beklenecek.

Bu insanlar bugün Paris'te hocalık yapıp, "DAİŞ davasında haklı" vb. bir tane cümle kursalar, onları orada tutarlar mı?