S-400 Geriliminde Bir Çözüm Bulunmazsa...

Washington ile Ankara arasındaki S-400 geriliminde "somut adım atılıyor" iddiası medyaya yansıdı. Reuters'e göre ABD, Türk F-35 pilotlarının Arizona'daki eğitimlerine son verecekmiş. Ek personel eğitime alınmayacakmış. Foreign Policy'de çıkan habere göre de ABD Savunma Bakan Vekili Shanahan'ın, Milli Savuma Bakanı Hulusi Akar'a gönderdiği mektupta 31 Temmuz'da Türkiye'nin F-35 programındaki yerinin tamamen askıya alınacağını yazdığı öne sürülüyor. Henüz iki taraftan da teyit edilmeyen bu bilgiler S-400 geriliminde somut düzleme geçmek üzere olduğumuzu gösteriyor.

Devamı
S-400 Geriliminde Bir Çözüm Bulunmazsa
Muhalefetin Popülizmi ve Küskünler

Muhalefetin Popülizmi ve Küskünler

23 Haziran seçimlerinde kritik karar muhafazakar seçmende..

Devamı

Ramazan'ın etkisiyle seçim kampanyalarında polemik düzeyi sınırlı kaldı. Gerçi genel kampanya dili her iki taraf için de pozitif mesajlar üzerine kuruldu. 31 Mart'tan farklı olarak seçmene yüz yüze ulaşmada iletişimin bütün imkanları kullanılıyor.

Amerika ile İran'ı karşı karşıya getirebilecek birçok başlık var. Ama bunların en kritikleri nükleer anlaşma ve Körfez gerginliği diyebiliriz. Suriye ve Yemen gibi başlıklar genelde bu ikisinin gölgesinde kalıyor. Ama bir bütün olarak baktığınızda Körfez gerginliğinin dahi nükleer meselesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Tüm dünyada orta sınıfların tepkisel oy kullandıklarını konuşuyoruz. Ama tepkinin neye karşı olduğu konusunda yeterince tartışma yok gibi. Kimisi gençlerin tepkisel oy kullandıklarından bahsediyor. Kimisi gençlerin daha fazla özgürlük istediğini düşünüyor. Kimisi orta sınıfların işsizlikten ve refah düzeyinin düşmüş olmasından rahatsız olduğunu düşünüyor. Bunların çoğu gelişigüzel kullanılan değerlendirmeler ve biraz da gereksiz genellemeler.

Türkiye öyle ya da böyle gerçek ve bağımsız bir dış politika aktörü olmak istiyorsa S-400 işini sonuna kadar götürmesi gerekir..

Haziranın Yoğun Gündemi

Haziran ayı çok önemli bir gündemle karşılıyor bizi..

Devamı
Haziranın Yoğun Gündemi
Yargı Reformu Stratejisi ve Demokratik Siyasallık

Yargı Reformu Stratejisi ve Demokratik Siyasallık

Adalet Bakanlığının yaklaşık bir yıllık çalışma sonrasında hazırlamış olduğu Yargı Reformu Stratejisi Belgesi 30 Mayıs 2019'da Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştır. Belge, Yüksek Mahkemeler, Türkiye Barolar Birliği, hukuk fakülteleri, hakim-savcı ve avukatlar, sivil toplum örgütleri ve ilgili diğer paydaşların katılım ve katkıları ile hazırlanmıştır.

Devamı

Geçen hafta gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri sonucu ortaya çıkan tabloya göre hükümetteki merkez partiler kaybederken aşırı sağ yükselmeye devam etti.

Yargı Reformu Stratejisi Belgesinin amacı, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi ile adalet hizmetlerinin iyileştirilmesi.

Washington ile Tahran arasındaki gerilim, çatışma ve müzakere seçenekleri arasında bir sarkaç gibi gidip geliyor. 2020 başkanlık seçimlerine giderken İran gerilimi Trump için sürekli gündem maddesi olacak.

Avrupa Birliği'nin 21 üye ülkesi aşırı sağ ve popülizm söylemlerinin gölgesinde Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri için sandık başına gitti. 751 parlamenterin belirleneceği ve 400 milyon seçmenin kayıtlı olduğu seçimlere katılımda bu yıl artış gözlendi. 2014 yılında katılımın yüzde 42,6 oranında gerçekleştiği seçimlerde, bu oran 2019'da yüzde 51'e yükseldi. Sağ partiler ve yeşiller bu seçimlerde yükselişe geçerken merkez partilerin oylarında ise düşüş gözlendi. Bu konuyla ilgili olarak SETA Brükel Koordinatörü- Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı; AP seçimlerini, Batı'daki yeni tartışmaları ve AP seçimlerinin Türkiye'ye olası etkileri üzerine SABAH'a önemli açıklamalarda bulundu...

23 Haziran seçim kampanyaları netleşiyor. İki ittifakın adayları da pozitif bir söyleme ağırlık veriyor. Farklı kesimleri kucaklayan bir iletişim ağını giderek artan şekilde seferber ediyor.

23 Haziran'a yaklaştıkça kamuoyunda seçim sonuçlarına yönelik çeşitli anket sonuçları yayımlanıyor. Şu ana kadar yayımlanan tüm anket sonuçları Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu arasındaki yarışın başa baş geçeceğini gösteriyor. İptal edilen 31 Mart seçimlerinde iki aday arasındaki oy farkının yalnızca 13 bin olması anket sonuçlarının adaylardan birinin lehine veya aleyhine bir tabloyu öngörmesini de engelliyor.

Gerekçeli karara göre seçimlerin iptalinin temel gerekçesi Kanun'un açık ve emredici hükümlerine rağmen birtakım sandık kurulu başkanlarının kamu görevlileri arasından atanmamış olmasıdır. Bununla birlikte YSK bazı sandıklarda oy sayım ve döküm cetvelinin bulunmaması ya da eksik olması ile oy kullanma hakkı olmadığı halde oy kullananların tespit edilmesini bir bütün olarak değerlendirmiş ve seçimlerin iptali sebebi olarak görmüştür.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 2023 Eğitim Vizyonu'nun temel adımlarından birini "Ortaöğretim Tasarımı" olarak açıkladı. Yeni program 2020-2021'de 9. sınıflardan başlayarak kademeli olarak uygulanacak.

YSK, nihayet gerekçeli kararını dün açıkladı. 250 sayfalık gerekçenin 200-212 sayfaları arasında 31 Mart İstanbul seçimlerinin iptali üç hususa bağlanmakta.

23 Haziran İstanbul seçimlerinin bariz özelliği bir nevi ikinci tur olması. Seçmen tercihini gözden geçirecek. Kazanmasını ya da kaybetmesini istediği adayın kim olduğunu yeniden düşünecek. Kampanya stratejileri de söylemleri de buna göre şekilleniyor. İstanbullu'nun önünde başa baş geçen ilk yarışın iki adayı var: Yıldırım ve İmamoğlu. Kritik soru ikinci turun daha önceki 7 Haziran 2015-1 Kasım 2015 seçimlerindeki gibi bir fark oluşturup oluşturamayacağı.

Anayasa tarihi açısından yüzyılı aşan bir müktesebata sahip olan Türkiye yaklaşık yarım yüzyılın üzerinde çok partili demokratik siyasal düzeni tecrübe etmektedir. Demokratik siyasal deneyimimiz süreç içerisinde vesayet düzeneği üzerinden birtakım apolitik müdahalelere maruz kalmakla birlikte, 1950'den itibaren demokrasinin asli unsuru olan "serbest" ve "dürüst" seçimler gerçekleştirilmiştir.

CHP bir süredir farklı bir siyaset takip ediyor. Millete yönelen ve kuşatıcı bir siyaset geliştirmenin peşinde. CHP'nin siyasi geleneği göz önüne alındığında bu şaşırtıcı bir durum. CHP denilince toplumu seçkinler ve halk şeklinde ikiye bölen, seçkinleri öven ve halkı aşağı gören elitist bir siyaset akla gelir.

İran stratejisi tam olarak ortaya konulmamış olsa da Bolton'un Tahran'a yönelik hedefleri oldukça net. Bu stratejinin ana çerçevesini yaklaşık bir yıl önce ilan edilen ve İran'ın yerine getirmesinin istendiği talep listesi oluşturuyor.