Yeni yılın ilk gününde hepimize mutlu ve huzurlu bir yaşam dilerken siyasi gündemin nasıl şekilleneceğine dair beklentilerimi paylaşayım. Muhalefet her ne kadar erken seçim çağrısını terk etmeyecekse de iktidar yeni ekonomi modelinin sonuçlarını almak isteyecektir.
Devamı
Erken seçim tartışması nasıl muhalefetin iktidara karşı gündemi elinde tutma çabası ise, aday tartışması da artık muhalefet içi rekabet mahiyeti taşıyor.
Devamı
Erdoğan ve Karamollaoğlu arasındaki diyalog zemininin güçlenmesi bekleniyor. Kuşkusuz hangi ittifaka katılacağı SP'yi, liderini, teşkilatını ve seçmenini ilgilendirir. Bu karar da hem politika uyumu hem de ne kazanılacağına bakılarak verilir.
Mevcut siyasal sistemin, eski sisteme göre siyasal istikrarın sürdürülmesi açısından avantajlı olduğunu bu üç yıllık süre içinde tecrübe ettik. Ancak bir siyasal sistemin istikrarının korumasında, söz konusu sistem kadar, siyasal partilerin de istikrarlı olması önem arz etmekte.
Muhalefet partileri eski sisteme dönüş tartışmalarını, içeriğini tam ortaya koymadan, gündemde tutmaya devam ediyor.
Gelinen nokta itibariyle, yeni anayasa tartışması hem iktidar hem de muhalefet için kısa süreli gündem olmaktan çoktan çıktı bile.
Siz, yakın bir dönemde muhalefet partilerinin birbirlerini eleştirdiğini hiç duydunuz mu?
Devamı
2023 seçimlerinde ittifak dengelerinin belirleyici rolü olacağı açık. Bunu bütün aktörler bildiğinden 2018 seçim sonuçları belirlendikten kısa süre sonra her iki ittifak da karşılıklı hamleler yapmaya başladı.
Devamı
Siyasi parti genel başkanlarının görüşme trafiği hızlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Saadet Partisi (SP) ile yaptığı 'ittifak' konulu görüşmeler, muhalefeti de harekete geçirdi.
Bir süredir muhalefet partileri, iktidara gelmeleri hâlinde eski sisteme yeniden döneceklerini söylüyorlar. Aslında tam böyle ifade etmiyorlar. Ne olduğu ya da neye referans verdiği konusunda kimsenin bir bilgisinin olmadığı bir söyleme başvuruyorlar. 'Eski sisteme döneceğiz' yerine 'güçlendirilmiş parlamenter sistem' demeyi tercih ediyorlar.
Millet İttifakı partileri, geçmişte uzlaştıkları bir metne şu an sahip çıkamıyorlarsa, nasıl bir araya gelip de güçlendirilmiş parlamentarizmin ilkeleri konusunda anlaşacaklar?
Muhalefet bu çıkmazdan nasıl kurtulabileceğini tartışıyor. 'Muhalefet çözüm üretecek yerde değil' algısı değişmiyor. 'İktidarın dünyayı daha iyi okuduğu ve gereğini yaptığı' kanaati gücünü koruyor.
Kamuoyu anketlerinde AK Parti’nin oy oranının düştüğünü iddia edenler, nedense CHP’nin oy oranının milim yukarıya gitmediğini, hatta birçok ankette son aldığı oylardan düşük çıktığını görmezden geldiler.
Terör dünyanın her yerinde olabilir. Son derece kıyıcı da olabilir. Ama kendince bir hedefi ve özellikle tercih ettiği yöntemleri olur. Ama bu PKK'nın ne bir amacı kaldı ne de yöntem ayırt ediyor. Her fırsatta öldürmek için yaşadığını gösteriyor.
Teröre sesini çıkartmayanlar bu ülkenin değil terörün çocukları oldular. Hatay'daki yangınları çıkartan 'ateşin çocukları'na dönüştüler.
Şirin Payzın Halk Tv'deki programında Saadet Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu'nu konuk ediyor..
Millet İttifakı ve özel olarak da CHP için yeni kurulan partilerin değerli olmasının tek bir sebebi var. O da bu partilerin ve siyasetçilerinin Erdoğan karşısına geçmiş olmaları. Meselenin ironik tarafı, aslında kendilerini bu partiler nezdinde değerli kılan da yine Erdoğan.
Oldukça kabarık bir iddianameyle yargılanan Demirtaş kimi davalardan hüküm giydi, kimilerinden halen yargılanıyor. Ancak HDP'nin oyunu yüzde 13'lere çıkaran lider olarak Demirtaş'ın siyaset sahnesinden çekilmemesi bir sürpriz olmadı.
Atatürkçü CHP, milliyetçi İYİ Parti, İslamcı Saadet, PKK'lı HDP nasıl oluyor da bir araya geliyor? Tüm bunları bir araya getiren güç nedir? Ne yani, Biden konuşmasa cevabı bilmiyor muyduk?
CHP genel başkanı partisini değil Erdoğan karşıtı cepheyi düşünerek siyaset yapacağını ve bu yolda siyasi ilke ve duruş kaygısı gütmeden gerekli tüm adımları atacağının sözünü delegelerin alkışları içinde vererek kamuoyuna ilan etmiştir.
Ayasofya Camii’nin tekrar ibadete açılması, Saadet Partisi’nin Millet İttifakı içindeki konumunu zora soktu. Parti yöneticileri, caminin ibadete açılmasını olumlu karşıladıklarını söyleseler de kendi tabanlarındaki coşkuya, “dostluk zarar görür” endişesi ile pek iştirak edemediler.