Perspektif: NATO Zirvesi ve Türkiye-ABD İlişkileri

NATO zirvesinde karara bağlanacak NATO 2030 Ajandası nedir? NATO zirvesinde üye devletlerin “görünen” kaygıları nelerdir? NATO zirvesinde gerçekleşecek Erdoğan-Biden görüşmesi nasıl sonuçlanabilir?

Devamı
Perspektif NATO Zirvesi ve Türkiye-ABD İlişkileri

Gözler 14 Haziran'da Brüksel'de gerçekleşecek olan ikili zirvede.

Türkiye'nin dış politikada içine girdiği yeni dönemde kendisini yeniden konumlandıracak bir hareketlilik oluşturması ve hem fikri zemini güçlü hem de pratikleri ve araçları iyi hesaplanmış bir yaklaşım sergilemesi, pandemi sonrası dönem için elinin daha güçlenmesine imkan tanıyacaktır.

Douglas ve Sarah Allison Dış Politika Merkezi Direktörü Luke Coffey, Türkiye-ABD arasındaki güvenin yeniden tesisine odaklanılması gerektiğini söyledi.

Erdoğan ile Biden görüşmesi yaklaşırken..

Kritik bir görüşmenin tarihi yaklaşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan 14 Haziran'daki NATO zirvesinde ABD Başkanı Biden ile ilk kez yüz yüze görüşecek.

Devamı
Erdoğan ile Biden görüşmesi yaklaşırken
Yeni Demokrasi Promosyonu Politikası Nedir Ne Değildir

Yeni Demokrasi Promosyonu Politikası Nedir, Ne Değildir?

ABD'nin temel sorunu, müttefiklerle ilişkisini nobran ve asimetrik yaklaşımla kurması. Kendi taktik kazanımları için müttefikinin stratejik kayıplarını umursamaması. Bunlara en iyi örnek ise ABD-Türkiye ilişkilerinin son yıllardaki gerilimli seyri.

Devamı

Ankara, Kandil ile Sincar ve Sincar ile Suriye'deki YPG kontrolündeki bölgelerin irtibatını kesmekte ısrarcı.

Türk-Amerikan ilişkilerinin gerçekçi bir muhasebesi yapıldığında iyi bir noktada olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyor. Bu gerçeklikten hareketle yeni ancak gerçekçi bir vizyon oluşturmak için her iki tarafın da taşın altına elini sokması şart.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 53. sayısı çıktı.

2020’nin öne çıkan bütün gelişmeleri bu yıllıkta analiz edildi. Alanında uzman araştırmacılar tarafından hazırlanan '2020'de Türkiye', Türkiye’yi anlamak için önemli bir başvuru kaynağı.

Türkiye Amerikan yaptırımlarıyla ilk kez karşı karşıya değil. Bir benzeri Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında olmuştu. Yaklaşık üç yıl kadar sürmüştü. Uluslararası şartlarda yaşanan çeşitli sarsılmalar sonrasında ABD yeniden Türkiye'ye yönelmişti. Sovyetler'in Afganistan işgali ve İran'daki devrim sonrasında Amerika Türkiye'yi yeniden keşfetmiş ve o zamana kadar yaşanan ayrılıklar bir kenara bırakılmıştı.

Son yıllarda krizlerin eksik olmadığı Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni krizin adı CAATSA yaptırımları. Uzun zamandır beklenen ancak nasıl uygulanacağı konusunda Amerikan yönetiminin de karar veremediği yaptırımlar Trump'ın görevden ayrılmasına bir ay kala hayata geçirildi. Kimilerine göre bu bir uyarı; kimileri de yaptırımın beklendiğinden çok daha hafif olduğu kanaatini taşıyor.

Amerikan güvenlik bürokrasisi ile Kongre’nin büyük kısmı, Obama döneminden devraldıkları Türkiye karşıtlığını Trump’ın başkanlığı döneminde tırmandırdılar.

Türkiye’nin herşeye ‘Evet’ diyecek bir ülke olmadığını vurgulayan Milli Savunma Bakanı Akar: Türkiye-ABD arasında müttefiklik ilişkileri var. Bir S-400 için feda mı edeceksiniz? Temennimiz bu karardan dönmeleri

Washington'un yaptırım kararı uzun süredir konuştuğumuz S-400 meselesini somutlaştırdı. Kongre'nin ısrarı ile CAATSA çerçevesinde Başkan Trump giderayak, müttefik bir ülkenin Savunma Sanayii Başkanlığına yaptırım getirdi. Yaptırımların mevcut haliyle ağır olmadığı ancak genişleme imkânı olduğu, daha önemlisi ise Biden Yönetimine Türkiye ile ilişkilerde yeni bir angajman geliştirme fırsatı sunduğu açık.

Yaptırımlar nedeniyle Türkiye'nin savunma sanayii duracak veya bitecek değil. Aksine tüm hızıyla devam edecek

Uzmanlar ABD yönetiminin, Türkiye'nin savunma sanayisini hedef alan yaptırımlarının ardından kısa vadede ikili ilişkilerde sert bir kopuşun olmayacağı görüşünde.

Yaptırımların bundan sonra da Türk-Amerikan ilişkilerini zehirleyen bir silah olarak kullanılıp kullanılmayacağını ise Biden yönetiminin “takıntılı” Kongre karşısında nasıl bir tavır takınacağı belirleyecek.

NATO’nun son Dışişleri Toplantısı’nda; ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, S-400 ve Dağlık Karabağ konularında Türkiye’yi eleştiri konusu yaptı.. ABD kendi müttefikiyle çekişmekten Rusya'yı bile göremez hale geldi. Bunun adı jeopolitik körlüktür.