Geçtiğimiz Cuma gecesi "Rusya'da darbe oluyor" söylentisi tüm dünyanın gündemini değiştirdi. Rusya'ya hizmet veren Yevgenev Prigojin komutasındaki "Paralı Ordu Wagner", bir ayaklanma girişiminde bulunmuştu. Kısa sürede Wagner'in karargah binası Rusya ordusu tarafından kuşatıldı. Rus Savunma Bakanlığı koruma altına alındı. Ardından Cumartesi sabah Rusya Devlet Başkanı Putin canlı yayında sert bir açıklamalar yaptı. Wagner lideri Prigojin ise yaptığı açıklamada geri adım atmayacaklarının altını çizdi. Peki şimdi ne olacak? Bu kalkışmanın Rusya'ya ve dünyaya etkisini, uzun süredir Rusya üzerine araştırmalar yapan Hasan Kalyoncu Üniversite Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Aslan'a sordum.
Devamı
Sosyal medyanın, dezenformasyonu kolaylaştırıcı rolüyle birlikte günümüzde gerçek ile kurgu arasındaki ayrım da önemini giderek yitirmektedir.
Rusya-Ukrayna savaşında medyada oluşturulan karşıt anlatılar nelerdir? Savaşın kamuoyuna aktarımında sosyal medya nasıl rol oynamıştır? Batı medyası kriz sürecinde Türkiye’yi nasıl konumlandırmaya çalışıyor?
Türkiye'nin dış politika hamleleri uluslararası medya tartışmalarının gündeminden düşmüyor.
Normalleşme, güç denkleminin değişmesi ve rekabet halindeki güçlerin sınırlarını görmesi ile olur. Türkiye, Suriye, Libya, Dağlık Karabağ ve Doğu Akdeniz'de sert-yumuşak güç kullanarak etki oluşturdu. Bu altyapının BAE dahil diğer aktörleri yeni hesaplamalara ittiği açık. Büyük güçler rekabetinin yoğunlaştığı bir dünyada gerektiğinde sert güce başvuramayan bir dış politika realist bir seçenek oluşturmuyor.
Kadife Devrim süreci nasıl ve neden cereyan etmiştir? 2018 parlamento seçimleri nasıl sonuçlanmıştır? Erken seçime giden süreç nasıl şekillenmiştir? 2021 parlamento seçim sonuçları nelerdir? Seçim sonrası Paşinyan’ın siyasetinde neler beklenmektedir?
Devamı
Ukrayna'nın Donbas ve Kırım bölgelerinde çözümsüzlüğün yedinci yılına girerken, Rusya-Ukrayna ilişkilerinin daha da gerildiğini, bilhassa Donbas bölgesinde ateşkes ihlallerinin devam ettiğini ve çatışmaların sürdüğünü görmekteyiz.
Devamı
Türkiye yeni bir Rus propagandası ile karşı karşıya. 2015'te Rus uçağının düşürülmesinden sonra uygulamaya sokulan bu kara propaganda birkaç haftadır dozunu yükselterek yeniden sahneye sürülmüş.
Bugünkü İdlib krizi, yarınki Suriye'nin geleceğine karar verme gerginliği aslında. İdlib'de yeni Suriye'nin koordinatlarının ön hesaplaşması yaşanıyor.
Bu analizde Rus özel askeri şirketi Wagner Grubu’nun kuruluşu, lider kadrosu ve ilişkileri, komuta-kontrol yapısı, faaliyet sahaları ve örgütün hukuki boyutu incelenmektedir
Geçtiğimiz günlerde RAND Corporation’dan Türkiye uzmanı Katherine Costello tarafından yazılan “Russia’s Use of Media and Information Operations in Turkey” isimli rapor, Rusya örneği üzerinden hem devletlerin klasik ve yeni medya vasıtasıyla yürüttüğü operasyonel beceriyi gösteriyor hem de günümüzde devletlerin müdahale etme araçlarında ne gibi dönüşümler olduğunu ortaya koyuyor.
Tıpkı Obama döneminde olduğu gibi; Rus lider Putin, Trump yönetiminin hatalarını bekleyerek uygun zamanda diplomasi çarkını çalıştırıyor. Batı ittifakının zaaflarını çok iyi bilen bir lider olarak fırsatı kaçırmıyor. Ortadoğu'da elini güçlendirecek yeni adımları atıyor..
Çin'de Putin, Erdoğan ve Şi Cinping arasında üçlü bir toplantı yapılacak. İçeriği bir yana, bu toplantının kendisi bile Türkiye'nin büyük güçler arasındaki rekabet alanında etkili bir aktör olarak yer aldığını gösteriyor.
Batı medyasında 15 Temmuz Darbe Girişimi ile ilgili öne çıkan temaları başlıca dört ana başlıkta değerlendirebiliriz: odak dağıtma, marjinalleştirme, okuru güncelliğini yitirmiş söylemlere inandırma, açık manipülasyonlar yürütme.
Moskova, olası bir ırkçı saldırıya karşı Rus nüfusu korumak amacıyla, Kırımlı Rusların çağrısı üzerine Kırım'a askeri müdahalede bulunacakmış gibi manevralar yapıyor. Bu müdahalenin Kremlin açısından çok farklı neden ve gerekçeleri bulunuyor.
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Nisan ayında yaptığı Rusya gezisi sonrasında ortaya çıkan bilgiler, devrim sonrası süreçte bir süredir dondurulmuş olan nükleer enerjiden yararlanma çalışmalarının Rusya'nın yardımı ile tekrardan başlatılmak istediğini ortaya koydu. Bu durum, bölgedeki gücünü tanzim etmek isteyen Mısır için nükleer güç olma arzusunun dönemsel olmadığını, bir devlet politikası niteliği taşıdığını gösteriyor. Mısır, 1986 yılında yaşanan Çernobil felaketinden sonra nükleer programını askıya almıştı. 2006 yılında ise Hüsnü Mübarek döneminde yeniden çalışmalara başlandığı düşünülüyor. Şubat 2011'de hükümet, Akdeniz sahilindeki Deba bölgesinde ilk nükleer santralin kurulmasının planladığını kamuoyuna açıklanmıştı. Ancak bu konuda her hangi bir adım atılamamıştı.