Trump Bu Yalnızlığı Beklemiyordu

SETA Washington Genel Koordinatörü Dr. Kadir Üstün: Uluslararası kamuoyu Türkiye ile birlikte hareket ederken İsrail ve ABD yönetimi öngördükleri ama bu kadarını beklemedikleri bir yalnızlık içinde kaldı

Devamı
Trump Bu Yalnızlığı Beklemiyordu
Bir Kez Daha Beklentileri Boşa Çıktı

Bir Kez Daha Beklentileri Boşa Çıktı

Davaya büyük “umut” bağlayan Erdoğan / Türkiye karşıtı çevrelerin beklentileri davanın seyrinin değişmesiyle suya düşmüş görünüyor.

Devamı

Aslı astarı olmayan suçlamalar üzerinden Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak isteyenler açığa düştü.

Davanın nasıl sonuçlanacağı konusunda yorum yapabilmek için Amerikan yönetiminin bu süreçten beklentilerinin neler olduğunu ortaya koymak gerekir:

Son birkaç haftadır yaşananlardan, Erdoğan karşıtı dizayn siyasetine soyunan çevrelerin, 2019 seçimleri için Kılıçdaroğlu’nu liderlik için değil, operasyonlar için kullanacağı sonucu çıkıyor.

Türkiye düşmanları hep birlikte sahne almış durumdalar. Türkiye'de bir yönetim değişikliği meydana getirmek için uğraşıyorlar.

İktidara Siz Getirmediniz Ki Siz Düşüresiniz

Türkiye artık parmak şaklatarak dizayn edilecek ya da iktidarın değişeceği bir ülke değil. Daha önce oldu hala deneniyor.

Devamı
İktidara Siz Getirmediniz Ki Siz Düşüresiniz
Batı Rusya Ve İran'dan Fazlasını Verebilir Mi

Batı, Rusya Ve İran'dan Fazlasını Verebilir Mi?

Ankara, Moskova ve Tahran ile güç dengelerini etkileyecek somut işbirlikleri yapması. Dikkat çeken yönü ise Batı başkentleri ile gerilim yaşayan Türkiye'ye NATO ittifakının "ortak savunma ve siyasi-ekonomik faydalarının" hatırlatılması. Tillerson'un "uyarısının" beş hususu göz ardı ettiği kanaatindeyim:

Devamı

2013'ten bu yana Türkiye'nin çıkarlarını ihlal etmeyi müttefiklik hukuku içinde görmeyen ABD, konuyu sadece bir "ambargo delme" davası olarak sunmayı tercih ediyor. Önümüzdeki hafta çapraz sorgular ve Atilla'nın savunma avukatının söyledikleri ile davanın gidişatı daha da netleşecek.

Amerikan Başkanı Donald Trump’ın politikalarından rahatsız olan Almanya ve Fransa’nın önderliğinde 23 Avrupa Birliği ülkesi Kalıcı Yapılandırılmış İşbirliği (Permanent Structured Cooperation-PESCO) diye adlandırdıkları bir anlaşma ile NATO dışında yeni bir savunma birliği arayışı içine girdiler

Geçmiş dönemde Balyoz davasının “Bavul belgeleri”ne benzer bir sürecin yaşanmasına rağmen, CHP’nin burada Taraf gazetesi görevini üstlenmesini kabul etmek mümkün değil.

Şu basit sorunun cevabını veren hala bulunamadı: Belgeler gerçekse neden kamuoyuyla paylaşılmıyor?.

ABD içindeki güç boşluklarını değerlendiren bürokratik oligarşi benzer bir oyunu kendi başkanlarına karşı da oynamaya çalışmaktadır. Bu oyunların bozulmasında Türk insanının dik duruşunun yanı sıra ABD içindeki daha makul aktörlerin de rolü olacaktır.

Bu davanın Türkiye'ye karşı kurgulanmış, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için üretilmiş bir dava olduğu kuşku götürmez bir gerçek. Gelgelelim, Türkiye düşmanları bu dava üzerinden bir taşla birkaç kuş vurmaya çalışıyorlar.

15 Temmuz'dan itibaren yaşanan sistemik dönüşüm, "yerli ve milli" söyleminin etrafında oluşan ittifak ya da hizalanmalar Türkiye'de siyaseti yeni bir düzleme taşıdı.

Kılıçdaroğlu’nın siyaset tarzı hâline gelen ve FETÖ tarafından servis edilen iddiaları sahiplenici tutumu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da devam etti.

FETÖ’nün Türkiye içindeki tehdit kapasitesi, mücadelenin bu kararlılıkla sürdürülmesi durumunda yok edilecektir. Fakat devam eden Reza Zarrab davasında da görüldüğü gibi, örgüt artık tüm dünyada temel motivasyonunu Türkiye’ye verebileceği zararlara odakladı.

Evet doların ateşini düşürmekte zorlanıyoruz. Ancak bu ekonomik bir krizden değil Sarraf davası benzeri argümanlar kullanılarak yapılan uluslararası siyasi müdahalelerden kaynaklanıyor.

ABD’de devam eden Zarrab Davası hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde, 17-25 Aralık yargı darbesinin ABD’ye taşınmış şeklidir. Her iki davanın taşeronu FETÖ’dür. Zarrab Davası’nın geldiği sürece bakıldığında, 17-25 Aralık öncesinde ve sürecinde Türkiye’de medya üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılan hususların tümü aynen ABD’de tekrarlanmaktadır.

Daha çok uluslararası medya kullanılarak yürütülecek olan bu algı operasyonuna Türkiye’deki bazı yazılı, görsel ve sosyal medya organlarından destek bulmakta zorlanmayacakları anlaşılıyor.

Zarrab dosyası gibi kirli propaganda aletleri de, ekonomik operasyonlar da, Norveç'teki NATO tatbikatında olduğu gibi tahrik edici hamleler de geldi ve gelmeye devam edecek.