Başkan Biden'ın İsrail ziyareti, Batı dışı dünyada Gazze'deki ağır bombardıman ve ablukanın kayıtsız şartsız desteklenmesi olarak değerlendirildi. El Ehli Baptist Hastanesi'nde 500'ü aşkın Filistinlinin öldürülmesini "diğer takıma" (Hamas) yıkan Biden ne somut delil paylaştı ne de olayın soruşturulması için uluslararası bir komite kurulmasından bahsetti. "Kendini savunma hakkı" argümanıyla Batı başkentlerinin İsrail'e verdiği açık çeki, İsrail ordusu öylesine acımasızca ve hukuk dışı yöntemlerle sürdürüyor ki, Arap ve Müslüman dünyasında Gazze'de işlenen katliamın artık "etnik temizlik, tehcir ve soykırım" seviyesine ulaştığı algısı pekişti. Biden'ın yanısıra Almanya Şansölyesi Scholz ve İngiltere Başbakanı Sunak'ın İsrail ziyaretlerinden de Gazze ablukasına destekten başka bir şey çıkmadı. Halbuki hastanenin bombalanması tüm dünyada insanlığın vicdanını derinden yaraladı. Birçok ülkedeki kitlesel gösterilerin anlamı Gazze'deki katliamın büyük bir öfkeyi tetiklediğidir. BM Güvenlik Konseyi'ndeki ateşkes önerisini ABD'nin veto etmesi Washington'un sadece her koşulda İsrail'i desteklediği anlamına gelmedi. Ayrıca, Tel Aviv'in Gazze'yi Filistinsizleştirme ve imha operasyonunun Washington tarafından onaylandığı şeklinde anlaşıldı.
Devamı
ABD Başkanı Biden on günden fazla süredir devam eden İsrail saldırılarının oluşturduğu insani dramın ve infialin ağırlığını hissetmediğini gösterdi. İsrail’in Gazze’deki sivillere ölümden başka opsiyon bırakmayan ve savaş suçu sayılan eylemlerinin ortaya çıkardığı gerçekliğe duyarsızlığı çözüme katkı değil sorunu derinleştirme olarak öne çıkıyor. ABD’nin İsrail’in yanında olduğunu söyleyip Gazze’deki sivillerin de önemli olduğunu ancak hastane saldırısının sorumluluğunun ‘diğer tarafta’ olduğunu ifade etmesi Biden’ın politikasının iflası anlamına geliyor. Son birkaç yazımda ifade ettiğim gibi Biden bölgesel bir çatışmaya dönüşmemesi koşulu karşılığında İsrail’e koşulsuz destek verirken, faturayı Filistinli sivillere kesmiş oluyor.
Devamı
İngiltere’nin ABD ile sahip olduğu ilişki biçimi dikkate alınırsa Londra’nın Tayvan politikası diğer Avrupa ülkelerine nazaran daha fazla öneme sahip. Bu bağlamda İngiltere’nin Tayvan’a yönelik mevcut politikasına bakıldığında Londra’nın tek Çin politikasına uygun olarak Tayvan’ı müstakil bir devlet olarak tanımadığı ve Çin’in parçası olarak kabul ettiği görülüyor.
Bir göç ülkesi olarak kabul gören İngiltere, son yıllarda düzensiz göçü engellemeye yönelik izlediği sıkı politikasıyla dikkat çekiyor. Bu hedef doğrultusunda somut düzenlemelere giden İngiltere, geçen hafta iki önemli karara imza attı. İlki İçişleri Bakanlığının hazırladığı Yasa Dışı Göç Yasa Tasarısı. Geçen hafta Meclise sunulan ve kısa zamanda yasalaşması beklenen tasarıyla özellikle Manş Denizi üzerinden botlarla ve küçük teknelerle ülkeye yasa dışı yollardan giren kişilerin ivedilikle sınır dışı edilmeleri ve bu kişilerin İngiltere'ye sığınma başvurusu yapmaları imkânsız hale getiriliyor.
2015'ten beri siyasette yer alan Sunak'ın kısa zamanda hızlı yükselişi dört açıdan önem arz ediyor. Birincisi İngiltere'de daha önce Hint asıllı ve Hindu bir isim başbakan olmadığı için Sunak'ın seçilmesi İngiliz siyaseti açısından önemli bir dönüm noktasıdır. İkincisi Sunak, 42 yaşında hükümetin başına geçerek ülkenin en genç başbakanı olmayı başardı. Üçüncüsü Sunak, yakın zamanda tahta oturan Kral Charles'ın hükümeti kurmakla görevlendirdiği ilk isim oldu. Dördüncüsü, Sunak'ın kişisel serveti Kral Charles'ın kişisel servetinin neredeyse iki katı. Dolayısıyla İngiltere'de ilk kez monarktan daha zengin birisi başbakan oldu.
Truss'tan boşalan Muhafazakar Parti liderliği ve başbakanlık için önümüzdeki hafta kritik bir süreç olacak. Parti tüzüğü gereğince liderlik yarışına girmek isteyen adayların en az 100 milletvekili tarafından desteklenmesi gerekiyor. Muhafazakarların Mecliste şu an 357 vekili bulunduğu için adaylık yarışına en fazla üç isim girebilecek.
Geçen ay kabine içinde ardı ardına gelen istifalar neticesinde görevinden ayrılmak zorunda kalan Boris Johnson'ın yerine Muhafazakar Parti lideri ve başbakan olabilmek için eski kabine üyeleri Liz Truss ile Rishi Sunak arasındaki zorlu yarış kıyasıya devam ediyor.
Devamı
Batı demokrasilerinde liderlik açığı tartışmasının giderek yükseldiği bir dönemde, 20 yıldır 15 seçimi arka arkaya kazanan Recep Tayyip Erdoğan'ın sadece Türkiye'de değil tüm dünyada küresel bir lider olduğu, yaşanan her krizde yeniden tescilleniyor.
Devamı
Brexit türbülansını fırsat bilerek hem Muhafazakar Partinin hem de hükümetin başına geçen Boris Johnson'ın istifası, İngiliz iç siyasetinde 2016'dan beri süregelen istikrarsızlığın bir süre daha devam edeceğini göstermesi bakımından da önem taşıyor.
COP neden önemlidir? COP26’yı önemli kılan nedir ve konferansta öne çıkan başlıklar nelerdir? Konferansta gelişmiş ülkelerin öne çıkan argümanları nelerdir? Konferansta az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin öne çıkan argümanları nelerdir? Genel itibarıyla COP26 nasıl değerlendirilebilir?