İran Yaptırımlarının Türkiye’ye Etkileri -II-

Trump yönetiminin İran’ın üzerine bu kadar fazla gitmek istemesinin asıl nedeni, Amerikan çıkarları doğrultusunda oluşturulmuş olan Suudi Arabistan-BAE-Mısır-İsrail blokunun Orta Doğu’yu domine etmesi..

Devamı
İran Yaptırımlarının Türkiye ye Etkileri -II
Trump ın Erdoğan a İhtiyacı Arttı

Trump’ın Erdoğan’a İhtiyacı Arttı

Trump'ın Ortadoğu'da yapmak istedikleri konusunda iyi bir yerde olduğu söylenemez.

Devamı

Amerika Türkiye'ye taviz veriyor ama hem hâlâ oyalama peşinde hem de hedef saptırma derdinde. Bir yandan Membiç'te adım atmak zorunda kalıyor. Öte taraftan PYD'nin gönlünü alıyor. Ertesi gün PKK ile PYD'yi ayrıştırma imajı veriyor.

Kaşıkçı cinayetiyle yüz yüze gelinen kriz durumunun iyi yönetilmesi ve bu esnada kriz iletişiminin başarılı bir şekilde uygulanması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarına gösterilen küresel teveccühün arka planını oluşturuyor.

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal İnat, ABD-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın 1. Dünya Savaşı’ndan sonra oluşturulan BM düzeni hakkında değerlendirmede bulundu.

İstanbul Havalimanı ve Türkiye Ekonomisi

Gerard De Nerval tarafından 'antik zamanlardan bu yana Avrupa ile Asya'yı birleştiren sihirli bir mühür' olarak tanımlanan İstanbul'a da böylesi bir havalimanı yakışırdı..

Devamı
İstanbul Havalimanı ve Türkiye Ekonomisi
Doç Dr Talha Köse Prensin Suçlanmasından En Fazla İsrail Rahatsızlık

Doç. Dr. Talha Köse: Prensin Suçlanmasından En Fazla İsrail Rahatsızlık Duyuyor

Doç. Dr. Talha Köse, 'Prens bin Selman'ın karşı karşıya kaldığı suçlamadan en fazla İsrail rahatsızlık duyuyor. Çünkü Veliaht kendi yatırımları gibiydi. Bu yatırımlarının boşa gitmesi onları rahatız ediyor.' dedi.

Devamı

Fırat’ın doğusundaki hedeflerin obüslerle vurulmasını değerlendiren uzmanlar: Türkiye, herhangi bir tehdit durumunda misliyle karşılık vereceğini göstermiş oldu

Türkiye ve Rusya, Suriye iç savaşında farklı stratejik önceliklere sahip olsa da hayati iki aktöre dönüşmüş durumda. Geçtiğimiz hafta İstanbul'da Türkiye, Rusya, Fransa ve Almanya arasında gerçekleşen İstanbul zirvesi bunu kanıtlar nitelikte.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, 'ABD tarafından yönetilen bir ağ üzerinden YPG'ye silah, mühimmat ve militan unsurları gönderiliyor.' dedi.

Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna ilişkin politikası oldukça net ve iki temel amaca matuf. Birincisi bu bölgenin fiili ve resmi düzeyde Suriye'den kopmasını engellemek. Başka bir deyişle bu bölgede özerk ya da bağımsız bir yapılanmanın ortaya çıkmasının; ikincisi de buranın PKK için yeni bir barınak ve mobilizasyon bölgesi olmasının önüne geçmektir.

Bölge Müslümanlarına “emanet” duygusu vermeyen, kendi vatandaşlarını bile bir otele hapsedip servetlerine el koyan ve diplomatik temsilciliklerinde muhalifleri infaz eden bir yönetim nasıl “İki Kutsal Harem’in Hizmetkârı” olabilir ki?

İstanbul Yeni Havaalanı ile Türkiye, dünyada havacılığın merkezi hâline gelecektir. Türkiye’nin bölgesel ve küresel önemi daha da artacaktır. Yeni Havaalanının açılışının Cumhuriyetin 95. kuruluş yıl dönümünde yapılması ayrıca önem arz etmektedir.

Zirvenin kendisi de anlamlı ancak içeriği de güçlü. Özellikle yedi kritik maddede Türkiye'nin öncelikleri büyük oranda yansıtılmış.

Almanya Berlin'in yeni havalimanını 6 yıllık gecikmeye rağmen hala açamazken, Türkiye İstanbul Havalimanı'nın ilk etabını beş yıl gibi kısa bir sürede hizmete açıyor.

Bu zirve Türkiye'nin örgütlediği, İran ve Amerika'nın dışarıda kaldığı, Avrupa'nın dahil edildiği, Rusya'nın da dengelendiği uluslararası kurumların yerine klasik diplomasi geleneğine dönüşü gösteren bir kırılma noktasıdır.

Türkiye karşı karşıya kaldığı bu kriz durumunda sağlam bir iletişim yönetimi başarısı ortaya koyarak taraflı tarafsız kamuoyunun takdirini topladı. Olumlu bir iklim oluşturdu. Bundan sonraki aşamada yapılması gereken bu pozitif tabloyu kalıcı hale getirecek iletişim stratejisinin uygulanmasıdır.

Her iki parti liderinin -görüş ayrılıklarına rağmen- ittifakın zarar görmemesi için hassasiyet gösterileceğine işaret etmeleri önemli bir irade belirtisidir.

Toplantıya Türkiye, Almanya, Fransa ve Rusya'nın devlet/hükümet başkanları katılıyor. Tartışma konuları da belli, Suriye sahasında güncel durum, İdlib mutabakatı, siyasi çözümün parametreleri.

Türkiye dünyanın gözü önünde Suriye krizinin çözümünü temin edecek köşe taşlarını döşemeye devam ediyor.