“ABD Suriye'de PKK Devleti Kuruyor”

Bush döneminde çok agresif, tek taraflı ve sert bir şekilde girilen Ortadoğu'da Amerika bugün bu maliyeti başkalarının üzerine yıkmaya çalışıyor.

Devamı
ABD Suriye'de PKK Devleti Kuruyor
İsrail'in Türkiye İle Anlaşması Akdeniz'de Enerji Denklemini Nasıl Değiştirir

İsrail'in Türkiye İle Anlaşması, Akdeniz'de Enerji Denklemini Nasıl Değiştirir?

Türkiye'nin farklı ülkelerle yaptığı enerji ortaklığı, bölgesel enerji denkleminde Türkiye'nin gücünü artırıyor. Yeni enerji anlaşmaları için bölge ülkelerinin dikkati de ilgisi de Türkiye'ye çeviriyor.

Devamı

Eğer tam bağımsız olmak istiyorsanız, “yerliliği ve milliliği” her alanda hayata geçirmek zorundasınız. Türkiye’nin siyasi tarihi de aslında yerli ve milli olanlar ile kendi ülkesine ve milletine yabancılaşmış olanların mücadelesiyle geçmiştir.

Gezi Parkı şiddet eylemleriyle açılan ve 1 Kasım seçimiyle kapanan parantez sonrasında karşılaşılan bu durumu, pozitif gündemin yayıncılık sektöründeki yansıması olarak okumak gerekir.

Batı basınında popüler olduğu dönemde Türkiye “modelinin” başarısı dört unsura dayandırılmıştı; demokratikleşme, Batı ile entegrasyon, serbest piyasa kapitalizmine uyum ve ılımlı İslam anlayışı.

Türkiye büyük bir dayanışma örneği göstererek bu sıkıntılı süreçten çıkmaktadır. Tehlike tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar darbeci teröristlere karşı sokakları ve meydanları doldurmaya devam edeceğiz.

15 Temmuz'da Yepyeni Bir Süreç Başladı

Bu süreci "Erdoğan'a yarayacak" kaygılarıyla heba edeceklere ve Türkiye'yi sınırlandırmak isteyen uluslararası kampanyalara karşı uyanık olunmalı.

Devamı
15 Temmuz'da Yepyeni Bir Süreç Başladı
5 Soru 15 Temmuz Darbe Girişimi

5 Soru: 15 Temmuz Darbe Girişimi

Son üç yıllık süreçte kamuoyu FET֒nün nasıl entegre bir şekilde işlediğine şahit oldu. Dolayısıyla başta yargı olmak üzere diğer bürokratik kurumlardaki FET֒ye bağlı kişilerin pasifize edilmesi elzemdir.

Devamı

“Millet 15 Temmuz sürecinde yeni bir istiklal savaşı verdi.”

Erdoğan'ın Türkiye'deki sahici liderliğinin sadece "otorite"siyle değil, her şeyden önce "hasbiliği", "adanmışlığı" ve bunların yanında "kabiliyetleri"yle ilgili olduğu artık herkes tarafından net biçimde görülmeli.

Demokratik hukuk devletinin bir koruma refleksi olarak yürüyen olağanüstü hal ilanını Batı medyası "İslamcı otoriterleşme", "Erdoğan'ın radikal yetkilerle güçlenmesi" ve hatta "Erdoğan'ın intikamı" olarak mahkûm etmekte gecikmedi.

Füller’in “barış ve diyalog” sloganlarıyla FET֒yü teröre, suça ve şiddete bulaşmamış bir hareket olarak satmaya çalışması ve bu çabada zekasına mugayir argümanlara başvurması çaresizliğin bir göstergesi.

Seçimle işbaşına gelen Erdoğan’ı darbe dahil olmak üzere her türlü yöntemi kullanarak devirmeye kararlı görünüyorlar. Ancak Türk halkının demokrasiye ve seçilmiş liderlerine sahip çıkma konusunda artık daha kararlı olduğunu ve her türlü entrikayı bozduğunu hesap edemiyorlar.

Türkiye halkının darbe karşısında durmuş ve adeta çıplak elleriyle tankların namlularını tıkamış olmasına karşın, Batı medyasının olgular ışığında haber yapmak yerine gerçekleri ters yüz etmeye çalıştığını görmekteyiz.

Türkiye’yi yakından takip eden bütün yabancılar, FET֒nün dış basındaki çırpınışının gerçek amacını görüyordur. Aynı şekilde ABD de girişimin arkasında FETÖ olduğunu belki de bizden iyi biliyordur.

Dış politikada yeni bir vizyona ve bu doğrultuda Türkiye’yle de yeni tarz bir ilişki geliştirmeye ihtiyacı olan Amerika’nın Gülen’in iadesini bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekiyor.

15 Temmuz sonrası iyice netleşen bir husus dikkatimi çekiyor: "Türkiye karşıtı" kampanya Almanya ve Avusturya'da artık AK Parti muhaliflerinin eliyle ve söylemleriyle yürütülür olmaktan çoktan çıktı.

Acaba Alman halkı ülkesindeki bazı kesimlerin Türkiye’ye karşı yürüttüğü bu kirli savaştan haberdar mı?

Kemalistlerin Kurtuluş Savaşı sırasında laikçi görüşlerini saklaması gibi Gülen mensupları da devleti ele geçirme yolunda gerçek niyetlerini gizlediler.