İçimizdeki Almanlar

Neresinden bakarsanız bakın bugün Almanya, Türkiye'yi hedef almış durumda. Hem hükümet yetkilileri hem de medya sabah akşam Türkiye'ye saldırıyor.

Devamı
İçimizdeki Almanlar
AK Parti nin İki Riskli Alanı

AK Parti’nin İki Riskli Alanı

Eski "laiklik" tartışmasının "yaşam tarzına müdahale" söylemi üzerinden geri getirilmesi çabasını AK Parti kolaylıkla karşılayabilecek bir tecrübeye sahip.

Devamı

Türkiye'ye yönelik yürütülen uluslararası kuşatma projesine bir kez daha hizmet etmektedir Kılıçdaroğlu

AK Parti ve CHP’nin gündemlerine bakınca birinin neden devamlı kazanan diğerinin ise kaybeden olduğu anlaşılıyor.

Dünya kamuoyuna anlatırken, kanlı 15 Temmuz darbe girişimini yönetenlerin bu "sivil" görünümlü fanatikler olduğunu vurgulamakta fayda var.

Bir el, İslam coğrafyasında mezhep çatışmasını körükleyip derin bir çatlak meydana getirmeye çalışıyor.

Bünyamin Keskin: Almanya Erdoğan'ı Tehlike Olarak Görüyor

Türkiye Almanya arasında yaşanan krizi SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörlüğü’nden Bünyamin Keskin yorumladı.

Devamı
Bünyamin Keskin Almanya Erdoğan'ı Tehlike Olarak Görüyor
İran a Değil Türkiye ye Yakın Olmasından Rahatsızlar

İran’a Değil Türkiye’ye Yakın Olmasından Rahatsızlar

Katar krizi nereden çıktı? Katar bu ablukaya karşı direnebilecek mi? Bu restleşmeden kim kazançlı çıkacak?

Devamı

15 Temmuz’da milletin sessiz kalacağını zannedenleri büyük bir hayal kırıklığına uğratan da, “makbul ve asıl kabul edilmeyen” çoğunluğun geleceğine sahip çıkmasıdır.

Demokrasi ve insan hakları konularında tutarlı olmayan Almanya’nın bu konuda Türkiye’ye yaptığı suçlamalar da ancak müdahalenin bir aracı olarak okunabilir.

İki parti bütün risklerine rağmen makul siyaset zeminini inşa ediyor.

Türkiye ne NATO ne de Şangay'a tamamıyla bel bağlayarak güvenliğini sağlayacak bir ülke değil.

Şimdilik örgütün beli kırıldı ise de yakın ve uzak gelecekte tehlike olması ihtimali hâlâ çok güçlü. Bu yüzden FETÖ ile mücadele güncel siyaset üstü bir kamu bilinci ile yapılmak zorunda.

Türkiye ve ABD’nin, Suriye’de asıl meselenin DEAŞ olmadığı üzerinde uzlaşması ve Rakka sonrası Suriye karmaşasında ilişkilerini rekabetten düşmanlığa dönüştürmemesi, PKK meselesinde düğümlenmiş durumda.

Filistin mücadelesinde daha aktif rol oynamak isteyen Türkiye’nin Filistinlilerin haklarını savunmada müttefikler bulması ve bu ajandayı küresel ölçekte yürütmesi önemlidir.

Körfez’de gelinen noktada taraflardan beklenen karşılıklı adımlar atarak krizi yumuşatmalarıdır. Bu açıdan Erdoğan’ın Suudi Arabistan’a atfettiği rol önemli.

Can Dündar’ın Avrupa’da bir saraydan başka bir saraya koşarak; bir gazeteden başka bir gazeteye geçerek yaptığı dezenformasyon, zihinsel sömürgeleşmenin post modern versiyonudur.

Devletin temel kurumlarının bu kadar sarsıldığı bir darbe girişiminden sonra, ülke çapına yayılmış on binlerce kişiyi ilgilendiren soruşturmaların ve davaların yürütülmesi başlı başına bir sorun.

Körfez ülkeleri güvenlik travmasını Körfez’in içine taşıdı. Bundan sonraki her aşamada bu güvensizlik algısıyla birbirlerine yaklaşacaklardır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar'a yapacağı ziyaretle Türkiye ne elde edebilir?

Erdoğan'ın muktedir bir siyasetçi olarak Türkiye'nin kurumlarını yeni baştan inşa etmesini kabullenmiyorlar. Ve 2019'da cumhurbaşkanlığı sistemine ülkeyi taşıyan lider olmasını arzu etmiyorlar.