2. Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu 15 Mart'ta Ankara'da düzenlenecek.
Devamı
RTÜK, Diyanet İşleri Başkanlığı, Erciyes Üniversitesi, TRT ve SETA'nın iş birliğiyle düzenlenen sempozyumun açılış törenine, Cumhurbaşkanı Erdoğan katılacak.
Devamı
Başta Almanya ve Fransa gibi ülkelerin öncü oldukları bu girişimler, Türkiye'nin de gündemini meşgul etmiş ve bu alandaki gelişmeler, yeni hukuksal düzenlemeleri zorunlu kılmıştır.
SETA Araştırmacısı Kevser Hülya Akdemir, Türk medyasında kadına şiddet ve kadın cinayeti haberlerinde görsellerin kullanımındaki hataların mağduriyetleri daha da artırdığını kaydetti.
Dijitalleşmenin güvenlik sorunu olarak algılandığı günümüz dünyasında özgürlük-güvenlik dengesine ilişkin kadim tartışmalar burada da yerini almaktadır.
İnternetin getirdiği imkanların yanı sıra büyük tehditlerin de kaynağı olması bu alanın regüle edilmesini kaçınılmaz kılmıştır. Bu nedenle başta Almanya olmak üzere Fransa ve İngiltere gibi ülkeler sosyal medya platformları ve internet üzerinden yayın yapan mecraların denetimi konusunda öncü adımlar atmışlardır.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) kadın cinayetlerinin medyaya yansıma şekillerini inceleyen 'Türk Medyasında Kadın Cinayetleri' raporu yayımladı.
Devamı
Bu rapor kadın cinayetlerini haberleştirirken medya organlarının hangi kriterlere göre yayın dili geliştirmesi gerektiğini tartışmak amacıyla hazırlanmıştır. Rapor uluslararası literatürü baz alarak toplumun meseleye en doğru ve sağlıklı şekilde yaklaşmasını sağlayacak haber diline dair çeşitli kriter önerileri sunmaktadır.
Perşembe günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 'Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik' kamuoyunda yoğun biçimde tartışılmakta..
RTÜK'ün İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı hazırladığı raporda"müeyyide önerilmiyor" demesine rağmen üst kurul kuruma ceza kesmiş.
FETÖ yapılanması kırk yılı aşkın bir süredir tüm devlet kurumlarına sızarak, bu kurumlarda mevcut kamu hiyerarşisi dışında ve örgütün amaçları doğrultusunda faaliyetler yürüttü. FETÖ’nün varlığı ve hukuk dışı faaliyetleri devlet organlarının kurumsal kültürleri ve geleneklerini zedelediği gibi temel yapısı ve işleyişini de bozdu. Bunun sonucunda toplumda birçok devlet kurumuna yönelik güvensizlikler doğdu.