Kitap: Ortadoğu'da Devlet Dışı Silahlı Aktörler

Bu çalışma DDSA olgusunun yeni Ortadoğu güvenlik mimarisi ve ikliminde oynadığı rollere odaklanmaktadır. Bu grupların doğaları, değişen rolleri ve bölgesel düzene yönelik ortaya çıkardıkları güvenlik risklerini ele almaktadır. Ayrıntılı ve çok yönlü analizleriyle kitapta yer alan makaleler DDSA’lar bağlamında egemenlik, jeopolitik, ideoloji, savaş, teknoloji, çatışma, terörizm, asimetrik savaş, düzensiz savaş ve şehir savaşı gibi olguların değişen karakterleri ve bunların bölge siyaseti üzerindeki etkilerine dair bulgular sunmaktadır.

Devamı
Kitap Ortadoğu'da Devlet Dışı Silahlı Aktörler
Alman İslamı ve Almanya nın Yaklaşan 28 Şubat ı

Alman İslamı ve Almanya’nın Yaklaşan 28 Şubat’ı

Geçen hafta İç İşleri Bakanı Horst Seehofer başkanlığında toplanan Alman İslam Konferansı, katılımcıları, tartışılan konular ve açık büfede yer alan domuz eti ikramıyla pek çok tartışmaya yol açtı.

Devamı

Batı demokrasileri uzun süredir bir bunalıma doğru sürükleniyor. Merkez partiler eriyor. Sağ ve sol radikal siyasi yapılar güçleniyor. Bu eğilim, toptan ve derin bir krize kadar da devam edecek…

Alman İslam Konferansı nedir? IV. İslam Konferansı’nda yeni olan nedir? Konferansın hedefleri nelerdir? İslam Konferansı’na kimler katıldı ? Katılımcılar hangi kriterlere göre seçildi? Alman devletinin İslam Konferansı’ndaki rolü nedir? İslam konferansının başarılı olma şansı nedir?

Katılımcılara 'domuz ürünleri de sunulmasıyla' medyaya yansıyan Konferans, aslında tam bir devlet projesi. Sloganı 'Almanya'dan ve Almanya için bir İslam.' İstenen ise Almanya'da yaşayan 4.5 milyon Müslüman'ın 'Almanya'ya ait bir İslam tanımı' geliştirmeleri.

11 Eylül terör saldırılarından sonra Fransız İslamı, Alman İslamı ve Avusturya İslamı gibi ehlileştirilmiş ve sekülerleştirilmiş bir İslamiyetin dizayn edilmesi çalışmalarına hız verildi.

Radikalleşmeye Yatkın Gruplar Kullanılarak İktidarların Kötü Gösterilmesi Hedefleniyor

SETA Medya ve Toplum Araştırmacısı Ali Aslan yeni dünya düzeninde devletlerin birbirlerine karşı yaptığı manipülasyonlar hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Radikalleşmeye Yatkın Gruplar Kullanılarak İktidarların Kötü Gösterilmesi Hedefleniyor
Ne Balkanlar ın Erdoğanlaştırılması mı

Ne, “Balkanlar’ın Erdoğanlaştırılması” mı!

Türkiye'nin İslam anlayışına 'liberallik' adına hücum etmek stratejik körlükten başka bir şey değil.

Devamı

İtalyan devletinin sergilediği güvenlik ve terörle mücadele odaklı yaklaşım, İslam konusunda Müslümanları da süreçlere dahil eden politikalar benimsemesine engel oluyor.

Almanya’da yaşayan Müslümanlarla Alman devleti arasında bir iletişim ve diyalog mekanizması olduğunu iddia eden devlete bağlı İslam Konferansı, kendine yeni bir görev tanımı yaptı: “İslam’ı yeniden tanımlamak”.

Suriye'de muhaliflerin imha edilmesi üzerine düşünülen bir zafer ilanı Suriye'nin geleceğinde büyük yaralar açacak. Kendini güvende hissetmeyen grup ve bireylerin daha da radikalleşmesi zor olmayacak. Tıpkı 2004 ile 2014 yılları arasında Irak'ta olduğu gibi. Ve çatışmalar sona erse dahi Suriye'nin yeniden inşası ve normalleşmesi mümkün olmayacak.

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat Rusya’nın İdlib meselesine yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.

11 Eylül saldırılarının ardından başlatılan ve dünya genelinde bir şiddet sarmalını tetikleyen teröre karşı savaşın belki de en önemli tahribatı, bilinçli bir propaganda faaliyetiyle Müslüman imajının terörizmle özdeşleştirilmesi oldu.

İdlib'de yaşanacak bir savaş sonrasında bölgede oluşabilecek otorite boşluğunu Türkiye'yi hedef alacak terör örgütlerinin doldurması riski göz ardı edilecek türden değil.

Eğer rejim ve Rus askeri müdahalesi sınırlı olmanın ötesine geçerek kapsamlı ve cezalandırıcı bir askeri saldırıya dönüşürse, o zaman iki büyük gelişmenin ortaya çıkması olasıdır. Bunlardan birincisi, ılımlı silahlı grupların Rusya ve Suriye rejimine karşı radikalleşmesi, ikincisi ise Rusya’ya daha fazla maliyet getirebilecek şekilde Türkiye’nin Astana sürecine yabancılaşmasıdır.

Siyasette değişimi yönetmek, aynı zamanda içinde bulunduğu toplumun sosyolojik değişimini ve küresel düzlemde siyasetin, siyasi parti yapılarının evrildiği yönü de iyi okumayı gerektirmektedir.

The Economist dergisinde yer aldığı gibi Brunson’ı sadece ABD-Türkiye arasındaki kavgada bir piyon olarak niteleyerek Pastör’ü küçümsemek hata olur. Zira hakkındaki iddianamelerin analitik bir okuması, Trump’ın twitter hesabında “masum inanç adamı” olarak nitelediği Brunson’a dair ithamların FETÖ/PKK/CIA ilişkileri üzerinden yorumlanmasına yol açmaktadır.

Sosyal medya aracılığı ile, reel siyasette ne kadar etkili olunduğu bir kenara, kısa süreliğine de olsa gündem oluşturulduğu ve bazı tartışmaların seyrine etki edilebildiği kabul edilmektedir. Bu nedenle internetin sunduğu imkanlar hem resmi hem de enformel yönleriyle kullanılmakta ve özellikle seçim dönemlerinde bu stratejiler izlenilerek istenilen yönde sonuç alınmaya çalışılmaktadır.

Avusturya'nın aşırı sağ koalisyon hükümeti Başbakanı S. Kurz, ülkesindeki 7 camiyi kapama ve 40 imamı sınır dışı etme kararı aldı.

ABD'nin düzen kurma iddiasında olduğu dönemlerde bile yeni çatışmalar yarattığı hepimizin malumu iken, kaostan medet uman Trump'ın hatalı kararlarının bölgemizi "ürkütücü bir savruluşa" taşıdığı aşikâr.

“Yeni Yahudi Aleyhtarlığına Karşı Çağrı” manifestosu Fransa’da yaygın olan İslam düşmanlığının bir yansıması mıdır? Manifestoyu kim yazdı ve imzalayan 300 kişi kim? Manifestonun yayımlanmasının ardından Fransa’da ne tür tartışmalar yaşandı? Manifestonun Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılması çağrısı ne anlama geliyor? Bu manifesto Yahudi aleyhtarlığıyla ne ölçüde mücadele ediyor?