İran nükleer sorunu yeniden alevlenirken Türkiye’nin geçmiş tecrübelerden de ders çıkararak hassas bir denge politikası geliştirmesi gerekiyor.
Devamı
4 Mart’ta gerçekleşen genel seçimlerin ardından İtalya’da nasıl bir siyasi tablo oluştu? Koalisyon senaryoları neler? Bu koalisyon senaryolarında politikaları hangi faktörler şekillendirecek?
Devamı
Hükümet kuruldu kurulalı Avusturya skandallarla çalkalanıyor.
Avusturya Aralık ayından bu yana, aşırı sağcı faşist bir koalisyon tarafından yönetiliyor. Koalisyonun büyük ortağı ÖVP Hristiyan Demokrat sağ bir parti iken, yeni lideri Sebastian Kurz tarafından populist aşırı sağcı bir partiye dönüştürüldü.
Çok sayıda Türkiye kökenlinin Avusturya vatandaşlığını almasının akabinde, Türkiye yasalarının çifte vatandaşlığa onay vermesini fırsat bildikleri ve bir süre sonra yeniden Türk vatandaşlığına geçtikleri Avusturya makamlarınca iddia ediliyor.
Ankara-Moskova hattında genişleyen işbirliği "eksen" tartışmasını yeniden canlandırdı. İki ülke arasındaki savunma ve enerji alanlarındaki ortak projelerin "kalıcı stratejik ittifaka" dönüştüğü, hatta "eksen kaymasına vardığı" ileri sürülüyor.
69 yılın sonunda NATO, devasa gücüne rağmen hâlâ tartışmaların odağında yer alıyor ve üye ülkeler arasında derinlemesine bir uçurum ortaya çıkıyor.
Devamı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), Enes Bayraklı ve Farid Hafız'ın editörlüğünü üstlendiği 2017 Avrupa İslamofobi Raporu'nu yayımladı. Üç yıldır yayımlanan Avrupa İslamofobi Raporu Avrupa ülkeleri bazında İslamofobi'yi araştırarak Avrupa'da Müslümanlara yönelik ırkçı eğilimlerin değerlendirmesini sunuyor.
Devamı
Avrupa İslamofobi Raporu’nun üçüncü sayısı olan bu çalışma, 2017 yılında Avrupa’da İslamofobi’nin genel bir değerlendirmesini içermesinin yanı sıra, neredeyse tüm AB üyeleri ile Rusya ve Norveç gibi 33 ayrı ülkedeki islamofobik gelişmeleri incelemektedir. Rapor, Avrupa ülkelerinden önde gelen 40 akademisyen ve sivil toplum temsilcisinin katkılarıyla oluşturulmuştur.
Türkiye ile AB arasındaki ilişki elli yılı bulan tarihi boyunca inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. Bu süreçte ikili ilişkileri etkileyen birçok faktör olmasına rağmen bazı konuların temel parametre olarak ön plana çıktığı görülmüştür. Özellikle Soğuk Savaş döneminde NATO üyesi Türkiye'nin Batı dünyasının güvenliğine sağladığı katkı AB ile ilişkileri belirleyen temel faktör olmuştur.
Zeytin Dalı operasyonu beklentilerin ötesinde başarılı gidiyor. DEAŞ ile mücadelede "ün" yapan PKK-YPG militanları TSK-ÖSO karşısında büyük zayiatlar veriyor.
Aşırı sağ partiler Avrupa’da seçimler sonrası oluşan yeni siyasi denklemde ana muhalefet olarak yer alıyor. Bundan daha da kötüsü ise aşırı sağ partilerin başarısının tesadüfi olmadığının her geçen gün daha da iyi anlaşılması.
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Almanya’da hükûmetin kurulamadığı en uzun dönem yaşandı.
Yoğun ekonomik ve kültürel ilişkilere sahip olan Türkiye ile Almanya arasında gerginliği uzun süre devam ettirmenin iki taraf açısından da rasyonel hiçbir yanı yoktur. İki ülke de sürekli gerginlik hâlinden zarar görürler.
Özellikle Avrupa devletlerinden bazıları “PKK bizim için tehdit değildir” iddiasıyla Türkiye’nin terörle mücadelesine yüklenmekte.
Geçen hafta Alman Federal Meclisi’nde Zeytin Dalı Harekâtı konusunda yapılan toplantıda Sol Parti Eş Başkanı Katja Kipping, “sivillere karşı” yapıldığını iddia ettiği bu harekâta karşı Alman hükûmetinin suskunluğunu “Erdoğan’ın önünde diz çökmek” olarak nitelendirerek, Türkiye ile askerî iş birliğini durdurma ve özellikle de silah satışına son verme çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Papa Francis'in davetlisi olarak dün Roma'daydı. Vatikan'daki görüşmelerinin yanı sıra İtalya Cumhurbaşkanı Mattarella, Başbakanı Gentiloni ve işadamları ile Türkİtalyan ilişkilerinin geleceğini ele aldı.
Avusturya'nın, Ankara ile ilişkilerin düzeltilmesine yönelik irade beyanı, son dönemde Avrupa ülkeleri ile Türkiye ilişkilerinde tanık olunan yüksek gerilimli atmosferin giderek dağılmasının bir başka örneği.
Fahrettin Altun Türkiye-AB ilişkilerinin rasyonelleştirilmesinde imkan, mecburiyet ve zorluklara dikkat çekti..
Gelinen noktada uluslararası sistemde yaşanan bazı gelişmelerden dolayı bu ülkelerin frene basmak ihtiyacı hissettikleri görülmektedir.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran'ın "2018’de Türkiye'nin Dış Politikasına Bakış" dosyasına verdiği röportaj: