Müslümanlar Saldırı Altında

Yeni Zelanda'da iki camiye aynı anda yapılan saldırıda kırk dokuz Müslüman hayatını kaybetti. Kırktan fazla kişi de yaralandı. Gerçek ve can yakıcı bir olayla karşı karşıyayız.

Devamı
Müslümanlar Saldırı Altında
Kampanyalarda Söylem Muhasebesi

Kampanyalarda Söylem Muhasebesi

Seçim kampanyalarının son iki haftası sonuca giden trendi belirler. Liderler ve adaylar da bütün gayretlerini son düzlükte ortaya koyar. Yerel seçimlerde bu düzlüğe girdik.

Devamı

Prof. Dr. Duran 'Yeni Zelanda'da yaşanan sıradan bir İslamofobi vakası değil, yeni bir aşamaya geçildi. Bu aşama artık beyaz ırkçılığa dayalı bir Hristiyan radikalizmdir. Bütün Batı dünyasını ciddi bir krize sürükleyebilir.' dedi.

Batı toplumlarında mülteci ve Müslüman karşıtlığı konusunda neredeyse bir konsensüs oluşmuş durumda. Herkes bu söylemler üzerinden oy devşirme telaşı içerisinde.

Dahası, Christchurch katliamı tüm Batı dünyasındaki Müslümanların ölümcül bir tehdit altında olduğunu göstermekle kalmıyor. Gittikçe güçlenen bir olguyu tespit etmek durumundayız. Batı dünyasında aşırı radikal bir fanatizm fırtınası esiyor.

Saldırı Batı Dünyasında Yaşanan Patolojik Durumların Yeni Zelanda’daki Bir Yansıması

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat Yeni Zelanda’da düzenlenen terör eyleminin uluslararası boyutu hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Saldırı Batı Dünyasında Yaşanan Patolojik Durumların Yeni Zelanda daki Bir
Yeni Zelanda daki Saldırı İslamofobik Bir Terör Saldırısı

Yeni Zelanda’daki Saldırı İslamofobik Bir Terör Saldırısı

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı Yeni Zelanda’da düzenlenen terör saldırıları hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan Yeni Zelanda’da iki tane camiye saldırı düzenleyen teröristin manifestosu hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Strateji Araştırmacısı Talha Köse Yeni Zelanda’da yaşanan İslam karşıtı saldırının içeriği hakkında değerlendirmede bulundu.

Almanya, CDU veya SPD’nin kolayca kurdukları koalisyonlar döneminden, programları benzeşen partilerin milletvekili sayılarının koalisyon kurmak için yetmeyeceği bir döneme doğru yelken açıyor.

18 yıldır Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) partisinin Genel Başkanlığını yürüten ve 15 yıldır Federal Almanya Başbakanı olan Angela Merkel adeta Almanya'nın siyasi ve ekonomik istikrarının sembolü haline gelmişti.

Almanya’nın AB karşıtı bir çizgiye savrulması bütün Avrupa’nın istikrarsızlığa savrulmasına yol açacaktır. Zira AB çizgisi Almanya’yı geçmişindeki yayılmacı politikalarından uzak tutan en önemli faktördü.

Cumhuriyetimizin 95. yıldönümünü İstanbul yeni havalimanının açılışıyla birlikte kutladık.

Brexit’e dair Londra’nın önünde iki alternatif var. Ya AB ile yürütülen müzakerelerin bir anlaşmaya varılmadan öngörülen tarihte sona erdirilmesi ya da müzakerelerin oldukça yavaş seyretmesinden ötürü bitiş tarihinin 1,5-2 sene daha uzatılması.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, “Suud’un hırslı veliahdının peşine düştüğü liderlik arzusu ve hayal ettiği bölgesel dizayn meşruiyetini kaybetti” dedi.

Görünen o ki, Alman seçmenlerin kitlesel partilere olan güveni azalmaktadır. Seçmen, hükümetin, ülkenin temel sorunlarının çözülmesini sağlayacak reçeteleri olmadığına inanmaktadır. Şayet CDU ve SPD, Hessen eyaleti seçimlerinde oy kaybına devam ederse, ki son kamuoyu yoklamaları bu negatif trendi göstermekte, koalisyon hükümetini zorlu aylar bekliyor demektir.

2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Ortaya atılan iddialar ve özellikle açıklamalar durumu daha da ilginç hale getiriyor. Peki, Cemal Kaşıkçı neden öldürüldü? Gerçekten bir arbede sonucunda mı öldü yoksa bir hikâye mi yazılıyor? Bu cinayetin sonucu neleri değiştirecek?

Almanya'nın Bavyera eyaletinde geçtiğimiz pazar günü yapılan seçim sonucunda Avrupa'daki trend ile uyumlu bir şekilde aşırı sağın güçlenmeye devam ettiği görülüyor.

'Avusturya İslamı' ilk etapta Avusturya sınırları içinde yaşayan 700 bin kadar Müslümanın 'ehlileştirilmiş', devlet otoritesine boyun eğmiş bir İslam anlayışını yaşamasını ve öngörüyor.

İtalyan devletinin sergilediği güvenlik ve terörle mücadele odaklı yaklaşım, İslam konusunda Müslümanları da süreçlere dahil eden politikalar benimsemesine engel oluyor.