İsrail Gazze'de Kontrol Edebileceği Bir İdare İstiyor

Ajans Dergi'ye konuşan SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, İsrail'in Gazze'yi de Batı Şeria gibi kontrol edilebilir bir toprak parçasına çevirmek ve bunu izolasyonla, ablukayla bir nevi Gazze halkına diz çöktürerek yapmak istediğini belirtti.

Devamı
İsrail Gazze'de Kontrol Edebileceği Bir İdare İstiyor
Runnymede Trust Raporları Bağlamında İslamofobi

Runnymede Trust Raporları Bağlamında İslamofobi

İslamofobi'nin Müslümanlar üzerinde olumsuz bir etkisi vardır ve neticede onları, özellikle Müslümanların azınlık olduğu Batı ülkelerinde, toplumdan dışlayıcı ayrımcı uygulamaların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.

Devamı

İsrail hükümeti iki ayrı yaklaşım içerisinde. Bir taraftan kendisiyle aşırı sağ gruplar arasına mesafe koymaya çalışıyor. Diğer taraftan da İsrail'in Harem-i Şerif'e yönelik tecavüzü sonrasında yaşanan çatışmalarda yer alan Filistinlilere tehditler savuruyor.

Genel beklenti seçimlerin politika farklılıkları üzerinden değil kişisel kavgalar üzerinden yürüyeceği üzerine.

İsrail, İslam dünyasının sinir ucu olan Harem-i Şerif'te aşırı sağcıların ve radikal grupların provokasyonlarına mani olmayarak ve hatta bu gruplara güvenlik şemsiyesi açarak destek veriyor.

PEGİDA Almanya'da aşırı sağ söylemin ırkçılığına bir kılıf bulmuş ve bunun üzerinden kitlelere ulaşıyor.

PEGİDA ve Radikal Sağın Yükselişi

Avrupa'nın "bir arada yaşama ideali ve evrensel değerleri" kendi içinde ciddi bir meydan okuma ile yüz yüze. Müslümanları ötekileştiren bu İslam karşıtı dalga Avrupa'yı yeniden tanımlamaya çalışıyor.

Devamı
PEGİDA ve Radikal Sağın Yükselişi
Avrupa'nın Göçmenlere İhtiyacı Var

Avrupa'nın Göçmenlere İhtiyacı Var

Burhanettin Duran, Avrupa'da Radikal Sağ partilerin söylemlerinin, merkez partilerin söylemleri haline dönüşüyor olmasının çok sıkıntılı olduğuna dikkat çekerek “Avrupa'da çanların çalması lazım, çünkü Avrupa'nın göçmenlere ihtiyacı var.” dedi.

Devamı

PEGİDA Hareketi'ni yorumlayan Hilal Barın, kurumsal bir İslamofobi tehdidiyle karşı karşıya olunduğunu belirtti.

Avrupa'da yaşayan Müslümanlar Avrupa'ya kendi renklerini de katan önemli bir topluluk. Bu bir İslamlaşma süreci değil. İslam ile bir arada ve iç içe yaşamaktır.

Murat Yeşiltaş, Avrupa'daki yükselen radikal sağ hareketleri tipolojik olarak dört kategoride değerlendirdi.

Burhanettin Duran, Paris'teki saldırı sonrası yaşanan süreçte en önemli tehlikenin radikal sağ partilerin yabancı düşmanlığının merkezi siyaseti etkilemesi olduğunun altını çizdi.

Küreselleşme süreçleriyle birlikte modern dünya sisteminin başat aktörü olma özelliğini yitiren Avrupa hem siyasi hem ekonomik açıdan ciddi bir sıkışmışlık yaşadı.

Burhanettin Duran, Avrupa'nın, Avrupa Müslüman toplumunun önde gelenleriyle çok sıkı bir dayanışma içerisine girmesi gerektiğine dikkat çekti.

Charlie Hebdo saldırısı sadece Avrupa'daki İslam düşmanlığını değil, bizdeki İslamofobiyi de gündeme getirdi.

Avrupalı siyasetçilerin Müslümanların entegrasyonundan bahsederken daha çok asimilasyonu kastettikleri, Müslümanların 'entegre' olması için çizdikleri yol haritalarında, koştukları şartlarda kendini ele veriyor.

SYRIZA'nın radikalleşmesinin AB'yi olumsuz etkileyeceğine vurguda bulunan Mehmet Uğur Ekinci, iki tarafında kendilerini tehlikeye atmadan diplomasi yürütmesinin akıllıca olduğunun altını çizdi.

Kendi tarihsel bağlamı içinde değerlendirildiğinde faşizm, modern, Batılı ve laik bir ideoloji. Bu yönüyle bir "sapma" değil. Sıkışmış Avrupa'nın içinden türemiş, kitlelere ümit olmuş bir "kurtuluş reçetesi".

Yunanistan'da radikalizmin yükselişi daha kontrol edilemez ve tahripkâr bir biçimde cereyan edebilirdi.

Gazeteci Halime Kökçe, sosyal medya-geleneksel medya ilişkisini, sosyal medyanın manipülasyona müsait yapısını ve toplumsal hareketlere etkisini değerlendirdi.

Avrupa'nın geçmişte de çözmekte zorlandığı krizler olmuştu ancak Soğuk Savaş'ın sona ermesinden beri en zor dönemini geçirdiğini ileri sürmek yanlış olmayacaktır.