Terör İcat Oldu Mertlik Bozuldu

Fransa birkaç gün önce DAİŞ saldırılarından çekindiği için Türkiye'deki elçilik ve konsolosluklarını kapattı. Ne yazık ki terör gelip onu kendi topraklarında vurdu.84 kişi öldü, 100'den fazla kişi yaralandı.

Devamı
Terör İcat Oldu Mertlik Bozuldu
Suriyeliler Yeni Bir Fay Hattı mı

Suriyeliler Yeni Bir Fay Hattı mı?

Ülkemizin geleceğine "zenginlik" katacak bir hususu 2013 sonrası derinleşen fay hatlarını patlatacak kibrit ateşine çevirmek isteyenlere karşı dikkatli olunmalı.

Devamı

Esas olan, Türkiye'deki Suriyelilerin birer "yük" ve "yabancı" olarak değil, her şeyden önce "insan" olarak görülmesi ve kalıcı bir "imkân"a dönüştürülmesi için çaba sarf edilmesidir.

İslam düşmanlığı, mülteci ve göçmen karşıtlığı ile körüklenen Brexit kampanyası sonrası Birleşik Krallık'ta yabancılara yönelik ırkçı saldırılar birkaç hafta içerisinde görülmemiş boyutlara ulaştı.

Türkiye'nin manevra alanı genişliyor, ittifak imkânları giderek artıyor. Bu da Türkiye düşmanlarını harekete geçiriyor. Evet, bu kadar yalın, bu kadar gerçek!

Britanya halkı hem AB'yi hem de kendi krallığını parçalamaya giden yolun taşlarını döşeyerek bilinmeyene yolculuk için kararını verdi. Öte yandan, koca Britanya'nın bir gün içinde kendi elleriyle düştüğü şu halden endişe duyan pişmanlar var.

İngiltere Çıkarken AB’de Kalmak

Kuzey İrlanda’da İngiltere yanlıları hala daha güçlü. Bu sebepten birleşme çabaları sonuçsuz kalabilir. Fakat İskoçya’nın bağımsızlığı diğerine göre daha çok konuşulacağa benziyor.

Devamı
İngiltere Çıkarken AB de Kalmak
Ne Türkiye Eski Türkiye Ne AB Eski AB

Ne Türkiye Eski Türkiye, Ne AB Eski AB

"Türkiye ne yapmalı" sorusunu sormanın ve buna makul cevaplar üretmenin tam zamanı.

Devamı

Avrupalı liderler topu yine taca atarak sorumluluktan kaçmak suretiyle aşırı sağcı argümanları sahiplendiler ve böylelikle Avrupa kalesini çevreleyen surları tam da aşırı sağcı, İslamofobik çevrelerin çağrılarına uygun bir şekilde daha da güçlendirmiş oldular.

Avrupa'da AB karşıtlarının oranının her geçen gün arttığını söylememiz gerekiyor. AB içerisindeki birlikten yana yerleşik siyasetçiler bu trende karşı koymak konusunda başarısız.

Avrupalı siyasetçilerin önünde hâlâ iki seçenek var. Ya "Müslüman göçmen" ve "Türkiye" korkusuna dayalı yeni bir AB projesi ile içe kapanmak. Ya da çoğulcu, çok kültürlü bir "ortak ev" olarak AB'yi yeniden icat etmek.

"AB'den çıkalım" diyenler, Türkiye korkusu etrafında bir kampanya. Bu imal edilmiş korkunun sokaktaki karşılığını net olarak gören diğer Avrupalı yöneticiler Türkiye'yi dışarıda tutma kararlılıklarını artıracaklar.

Cameron son anda kendi kopardığı fırtınanın Britanya gemisini karaya oturtacağının farkına vardı, ancak manevra yapmak için artık çok geçti.

Sokak ortasında, Suriyeli mültecilere destek veriyor diye bir milletvekili bir İngiliz tarafından öldürülüyor. Ve bu kişi birçoklarınca kahramanlaştırılıyor.

İEL'de verdiğim AB'nin mülteci krizindeki politikaları ile ilgili konferans sırasında bu arkadaşlarla bizzat müşerref oldum. Marjinal gruplara üye aşırı siyasallaşmış azınlığın soruları, yabancı ve mülteci düşmanı söylemleri ise beni şoke etti.

Türkiye'nin demokrasisini eleştirmekte fayda gören Batı başkentlerinin kriz içine giren kendi "medeniyet değerlerini" korumalarının yolu Müslümanlar ve Türkiye ile birlikte çalışmaktan geçiyor. Cebelleşmekten değil.

NSU davası, Almanya'nın demokrasisi ve insan hakları karnesi açısından bir sınav haline gelmiştir. Bugüne kadarki bütün işaretler Almanya'nın bu sınavdan kalacağını göstermektedir.

Almanya'da 90'lardan itibaren Solingen gibi katliamlarla artışa geçen yabancı düşmanı saldırılar, NSU terör dalgasıyla 2000'li yıllarda zirve yapmış durumdadır.

Aşırı sağ terör tehdidi bugün artık somut ve ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Aşırı sağ terör dalgası Avrupa'yı vurmak üzeredir ve çok geç olmadan Avrupa bu tehditle yüzleşmelidir.

AK Parti'ye muhalif bütün öneriler Türkiye'de "olağanüstü hal" yaşandığı tezinden hareket ediyor. Halbuki "olağanüstülük" muhalefetten ziyade AK Parti'nin gücünü pekiştiriyor. Muhalefet için bu sarmalın içinden çıkmak hiç de kolay değil.

Türkiye’nin mülteci meselesi konusunda Avrupa’nın düştüğü acziyeti siyasi baskı aracı olarak kullandığını düşünen Merkel hükümeti Ankara’ya karşı bir güç gösterisinde bulunmak istiyordu.