SETA Stratejik Araştırmalar Uzmanı Dr. Kurt: İdlib Üzerinden Zafer İlan Etmeyi Planlıyorlar

SETA Stratejik Araştırmalar Uzmanı Dr. Veysel Kurt, "Rusya ve İran, Esed iktidarına yeniden meşruiyet kazandırmak istiyor. Bu yüzden İdlib üzerinden bir zafer ilan etme planı kendileri için hayati bir anlam taşıyor.'' dedi.

Devamı
SETA Stratejik Araştırmalar Uzmanı Dr Kurt İdlib Üzerinden Zafer İlan
İdlib Krizi Etrafında Üç Konu

İdlib Krizi Etrafında Üç Konu

ABD ve AB başkentlerinin Suriye'deki insani dram ile ilgilenmeleri ve Türkiye'ye destek vermeleri olumlu bir gelişme. Ancak bu desteğin cümlelere dökülmesi yeterli değil. Siyasi süreci canlandıracak diplomatik faaliyetler gerekiyor.

Devamı

Esed'le görüşme ısrarı Suriye'nin toprak bütünlüğü için PKK'ya karşı işbirliği varsayımı üzerine oluşuyor. Ancak Türkiye'ye karşı Suriye'de büyük bir tehdit olarak beliren PKK'nın Esed'in politikaları sonucunda ortaya çıktığını unutmayalım.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Necdet Özçelik İdlib’e bir harekât olması durumunda ABD’nin izleyeceği yol hakkında değerlendirmede bulundu.

Zirve gerçekleşti fakat İdlib için bir yol haritası çıkmadı. Rusya ve İran masaya bu amaçla oturmadığını zirve boyunca fazlasıyla belli etti.

4 milyona yakın nüfusu ve Türkiye’ye 130 kilometrelik sınırı ile Tahran’da gerçekleştirilen Suriye zirvesinin ana gündem maddesi olan İdlib’te tansiyon giderek yükseliyor. 100 bine yakın rejim karşıtı muhalifin kontrolünde olan İdlib’te artan gerilim, sivillerin güvenliğini ciddi anlamda tehdit ediyor. 7 yıldır süren ve kördüğüm haline gelen iç savaşta İdlib’in stratejik bir önemi var. Tüm dünyanın nefesini tutarak izlediği İdlib’teki son gelişmeleri SETA Strateji Araştırma Direktörü, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın’a sorduk.

Tahran Zirvesinden Ne Çıktı, Ne Çıkmadı?

Putin ve Ruhani ilk açıklamalarında İdlib'i doğrudan ilgilendiren meseleleri dile getirmediler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından sonra değindiler..

Devamı
Tahran Zirvesinden Ne Çıktı Ne Çıkmadı
İdlib den Bize Ne

İdlib’den Bize Ne?

İdlib'de yaşanacak bir savaş sonrasında bölgede oluşabilecek otorite boşluğunu Türkiye'yi hedef alacak terör örgütlerinin doldurması riski göz ardı edilecek türden değil.

Devamı

"Türkiye, Suriye'de saf tutmuyor" - Uluslararası Arap Akademisyenleri Derneği Onursal Başkanı Sımir Hafız: - "Suriye'de bulunan uluslararası aktörler, Türkiye'yi yanlarına çekmek istiyor.

Mevcut düzlemde askeri bir operasyonun ayak sesleri gittikçe yaklaşıyor. Soru bu operasyonun ne kadar kapsamlı olacağı ve kimlerin kime karşı mücadele edeceği sorusudur.

Tahran’daki zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib meselesinde Rusya ve İran’ın Astana ve Soçi süreçlerinde verdikleri sözlere aykırı davranıp Türkiye’nin güvenliğini de tehdit edecek sonuçlara yol açacak şekilde hareket etmelerinin bu üç ülke arasında son dönemde söz konusu olan yakınlaşmayı da riske edeceğini muhatapları Putin ve Ruhani’ye açık bir şekilde hissettirecektir.

SETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin ABD’nin Suriye meselesine yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt İdlib’te yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu.

Rusya da savaş istemiyor ama radikallerden rahatsız. Savaş olursa olumsuz etkileniriz. Mülteciler, radikallerin sınıra yakın olması, İdlib sonrası rejimin gözünü Afrin’e dikmesi. Hepsi zor konular. 7 Eylül zirvesinden sonuç çıkacaktır.

Bu süreçte ABD ile benzer sorunlar yaşayan AB Türkiye ile ilişkilerini düzeltme eğiliminde. Bu olumlu gelişmenin rasyonel nedenleri var..

Yaklaşık 3 milyon sivilin yaşadığı ve muhalifler için her anlamda son kale konumuna gelen İdlib'in muhafazası; Suriye'nin geleceğinde siyasal bir çözümü hayata geçirecek, yeni bir siyasal yapının inşası için önem arz etmektedir.

Amerikan Başkanı Trump’ın Türkiye’ye yönelik son açıklamasındaki “iyi bir dost olmadıklarını kanıtladılar” ifadesinin tutarlılığı Uluslararası İlişkiler bilimi açısından mercek altına alınmayı hak ediyor.

Bu kriz ile sadece ABD-Türkiye ilişkileri yeniden tanımlanmış olmadı, ABD’nin dünya nezdindeki statüsü de yeniden tanımlanmış oldu. Amerika artık hiç olmadığı kadar yalnız.

Türkiye-ABD ilişkileri 2014'ten bu yana kriz odaklı bir şekilde son derece iniş çıkışlı ilerliyor.

Türk-Amerikan ilişkilerinde yaşanan gerilimi, aktör merkezli tek bir nedene indirgemek yerine ilişkilerin karşılıklı dış politika tercihlerinin yapısal sonuçları olduğunu bilerek hareket etmek daha doğru bir yaklaşım olur.