ABD’deki “Demokrasi Krizinin” Sonuçları Neler Olur?

Sanders'in Trump'ın iddialarını 'demagogların demokrasiye inancı yok etme ve otoriterliğe yönelme yolu' olarak nitelemesi ve Biden'ın 'hiç kimse demokrasimizi elimizden alamayacak' açıklaması Amerikan siyasetinin hiç de kolay bitmeyecek bir demokrasi tartışmasına sürüklendiğini gösteriyor.

Devamı
ABD deki Demokrasi Krizinin Sonuçları Neler Olur
Amerikan Seçimleri Sürerken Türk-Amerikan İlişkilerinin Geleceği

Amerikan Seçimleri Sürerken Türk-Amerikan İlişkilerinin Geleceği

Başkan olması durumunda Biden’ın FETÖ, Suriye-PKK/PYD, S-400’ler, F-35’ler, Doğu Akdeniz ve İran konularında izleyeceği politika Türk-Amerikan ilişkilerinin seyrini etkileyecek. Ama bu konuda asıl belirleyici olan ise ABD’nin Türkiye’nin bağımsızlığına saygı duyup içişlerine müdahale anlamına gelecek adımlardan uzak durup durmayacağı olacak.

Devamı

Ne 'mavi dalga' şahlandı, ne de 'kırmızı dalga' geri çekildi. Her ikisinin de kazanması en sıkıntılı sonuç aslında.

Mesela Macron da Biden gibi bir isim. Fransız toplumu çok da tanımadan popülist özellikleri nedeniyle Macron'u seçti ama gün geçtikçe Macron'un küresel uluslararasıcılığını keşfetti. Peşinden Sarı Yelekliler olayından bu yana Fransa yönetilemiyor..

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 51. sayısı çıktı.

Demokratlar’ın 'Yaşamın buna bağlıymış gibi oy ver' dediği Cumhuriyetçilerin, 'ABD’yi Harika Tutmaya Devam Et' sloganını kullandığı seçimlerde ABD'li seçmen sandık başına gitti.

Kim Kazanır?

Amerikan seçimleri maalesef kendilerinden çok dünyayı ilgilendiriyor. Doğal olarak Türkiye de sonuçlardan etkilenecek.

Devamı
Kim Kazanır
Trump Ya Da Biden Ne Fark Eder

Trump Ya Da Biden, Ne Fark Eder?

Biden yönetiminden 'hırslı bir demokrasi promosyonu' politikası bekleyen hayal kırıklığına uğrar. Trump ya da Biden, Türkiye yoluna devam eder, yeni imkanlarla ve sınamalarla...

Devamı

Bu analiz başkan adaylarının geçmiş dış politika eğilimleriyle birlikte seçim sonucuna bağlı olarak şekillenecek olan ABD dış politikasına değinmektedir.

Amerikan başkanlık seçimleri yaklaştıkça dünyanın diğer ülkelerinde de seçimin muhtemel sonuçları giderek daha çok konuşulmaya başlandı.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, ABD başkan adayı Biden’ın Türkiye’yi hedef alan sözlerini değerlendirdi.

Pelosi'nin Trump ile polemiğinde 'Erdoğan ve Türkiye'yi' Çin ve Kuzey Kore'nin totaliter rejimiyle, Kaşıkçı'yı testere ile kesen Suudi Arabistan yönetimiyle birlikte anması küstahlığın yeni bir aşaması. Aslında Pelosi, Biden'ın 'darbeyle değil, muhalefete destek vererek Erdoğan'ı devireceğiz' hezeyanı ile aynı dalga boyunda.

Pelosi'nin liderliğini yaptığı ABD Temsilciler Meclisi’nin son yıllarda Türkiye’nin güvenliğine ve ekonomisine yönelttiği saldırganlığı meşrulaştırma çabasını da unutmamak gerekir.

Bu rapor Kırım ve Suriye’nin ardından Libya’da da ortaya çıkan Wagner vakasından hareketle özellikle “son otuz-kırk yıllık süreç içerisinde bu özel askeri şirketlerin hızlı hatta ‘hormonlu’ gelişimi, uluslararası arenadaki çatışmalar, küresel güvenlik ve ekonomik yapı üzerindeki etkileri” üzerine odaklanmaktadır.

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine düzenlediği harekatlarla ilişkin, "Pentagon'da pişirilen planların da suya düştüğünü gördük." dedi.

ABD ile ilişkilerde yaşanan sorunlar ve çok sayıdaki temel anlaşmazlık konusu artık hem Türk kamuoyunu hem de karar alıcıları yormuş durumda. ABD'nin PYD ve FETÖ'ye vermekte olduğu destek; Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemi almasına karşıtlığı ve bu doğrultuda gündeme gelen yaptırımlar; Halkbank Davasını Türkiye aleyhinde sopa olarak kullanılmaya devam edilmesi; Ermeni iddialarının kongre gündeminde kullanılması, Türkiye'nin proje ortağı olduğu F-35 uçaklarının çeşitli bahanelerle teslim edilmemesi; ABD'nin Doğu Akdeniz denkleminde Türkiye'nin karşısından yer alması gibi birçok zorlu dosya iki ülke ilişkilerini son derece olumsuz etkilemekte.

Fırat’ın doğusunda Rusya’nın doğrudan veya rejim aracılığıyla PKK/YPG ile ilişki içerisine girmesi, Türkiye’nin görmezden geleceği bir durum değildir. Nitekim bunu deneyen ve başarılı olamayan bir ABD örneği de önümüzde durmaktadır.

ABD, petrol ve doğalgaz kaynakları açısından zengin bölgelerin kontrolünü elinde tutarak bu bölgelerdeki askeri varlığını ve YPG unsurlarını finanse etmeyi, aynı zamanda bu kaynakları bir baskı unsuru olarak kullanmayı amaçlıyor.

Barış Pınarı Harekâtı ile birlikte bölücü teröre karşı önemli bir başarı sağlanmış olsa da, terörle mücadelenin uzun geçmişi PKK terör örgütünün Türkiye’ye karşı bir araç olarak kullanılmaya devam edeceğini gösteriyor.

CENTCOMcu zihin, 3-4 milyar dolar yatırım yaptığı bir taşeronu elden bırakmak istemiyor..

Suudi Arabistan petrol şirketi Aromco'nun iki rafinerisine yönelik gerçekleştirilen saldırıların üzerinden tam bir hafta geçti. Saldırıyı Husiler üstlendi ancak ABD ve Suudi Arabistan tarafı İran'ı sorumlu tutmaya çalışıyor.