27 Mayıs’tan 24 Haziran’a

27 Mayıs Darbesi'nin yıldönümünden geçiyoruz. Türkiye'nin askeri darbeler serisinin ilk halkasını, bu kötü alışkanlığı oluşturan uğursuz hadise, yıllar önce bu günlerde yaşandı.

Devamı
27 Mayıs tan 24 Haziran a
Teşekkürler Kılıçdaroğlu

Teşekkürler Kılıçdaroğlu!

Ruh halinden en hızlı çıkan veya baştan beri bu ruh halini hiç paylaşmayıp rol yapan, çark etmek için fırsat kollayan kişi de herhalde Kemal Kılıçdaroğlu'ydu.

Devamı

Amerikan halkı başkanın spesifik politikalara hakim bir teknokrat olmasının ötesinde liderlik vasıfları taşımasını bekliyor.

Ruslar BM Temsilcisi diye tanıtılan ama başından beri Rusların nüfuz ajanlığını yapan De Mistura'nın son planının kabul edilmesi için büyük baskı uyguluyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin'in görüşmesinde de mezkûr plana destek çağrısında bulundu Ruslar.

Bir "İran tehdidi" söylemi üretip, yürüttükleri kirli operasyonlara bu söylemi meze edenler kimlerdi?

Yemen'de Suudi Arabistan müdahalesine nasıl geldik sorusu fazlasıyla sorulacaktır. Bu soruyla birlikte Suudi Arabistan şimdiye kadar nasıl tahammül edip de Yemen'e müdahale etmedi sorusu da oldukça anlamlı.

İsrail Ateşle Oynuyor

İsrail hükümeti iki ayrı yaklaşım içerisinde. Bir taraftan kendisiyle aşırı sağ gruplar arasına mesafe koymaya çalışıyor. Diğer taraftan da İsrail'in Harem-i Şerif'e yönelik tecavüzü sonrasında yaşanan çatışmalarda yer alan Filistinlilere tehditler savuruyor.

Devamı
İsrail Ateşle Oynuyor
Tunus'un Darbeyle İmtihanı

Tunus'un Darbeyle İmtihanı

Tunus'ta olası bir askeri darbe, içinde marjinalliği barındıran bir seçenek olmakla birlikte Tunus ordusunun siyasi ve ekonomik denklemdeki yerinin ehemmiyetsizliği açısından çok uzak bir ihtimaldir.

Devamı

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın geçirdiği dönüşüm ve bu dönüşümün bölgesel ve uluslararası güç dengeleri üzerine etkisi konularını ele aldılar.

Yüzyıl dönümleri dünyada büyük dönüşüm beklentilerinin depreştiği zamanlardır. Müslümanlar İmam Gazali için “müceddid-i elf-i sani” diyerek daha sabırlı bir tarih bakışına sahip olduklarını gösteriyor gibiyse de, her asırda yeni bir müceddidi arayan daha yaygın bir anlayışı göz ardı edemeyiz. Bediuzzaman adlandırması üzerinde düşünmek bile bu anlayışı yeterince görünür kılacaktır. Avrupalılar’ın 1890’lardan 1900’ün ilk yıllarına kadarki dünyayı