Bu analiz Türkiye’nin uluslararası insani yardımlarının yansımalarının anlaşılması bağlamında 6 Şubat depremlerinin sonrasında ülkemizin gördüğü uluslararası desteği çeşitli yönleriyle ele almaktadır.
Devamı
Enerji kaynakları bakımından 'kendi kendine yeterli olmanın' ne çıktığı Kovid-19 salgını döneminde, Türkiye'nin petrol ve gaz arama çalışmaları daha kritik bir hale geldi.
Devamı
Bu raporda koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan ekonomik krizin dünya enerji piyasasına etkileri incelenmektedir. Bu çerçevede kriz nedeniyle enerji talep, arz ve fiyatlarında yaşanan gelişmelerin enerji ihracatçısı ve ithalatçısı ülkelere ekonomik etkileri ele alınmaktadır. Bu kapsamda gerek yılın başından günümüze kadar yaşanan gelişmeler gerekse ilgili uluslararası kuruluşların yıl sonu için öngörüleri analiz edilmektedir. Ayrıca raporun son bölümünde krizin Türkiye’ye etkileri ve Ankara’nın bu etkileri azaltmak için izlediği politikalar irdelenmektedir.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) 'Kuruluşundan Bugüne AK Parti' sempozyumunda AK Parti’nin siyasal, hukuki, toplumsal, ekonomik ve kültürel alanlardaki siyasetini tüm boyutlarıyla ele alacak.
Tarihsel olarak Avrupa coğrafyası anti-semitizm ya da Yahudi karşıtlığının merkezi olmuştur.
Avrupa İslamofobi Raporu’nun üçüncü sayısı olan bu çalışma, 2017 yılında Avrupa’da İslamofobi’nin genel bir değerlendirmesini içermesinin yanı sıra, neredeyse tüm AB üyeleri ile Rusya ve Norveç gibi 33 ayrı ülkedeki islamofobik gelişmeleri incelemektedir. Rapor, Avrupa ülkelerinden önde gelen 40 akademisyen ve sivil toplum temsilcisinin katkılarıyla oluşturulmuştur.
Türkiye’de darbe kültürü ve askerî bir darbenin olabileceği algısı her zaman diri tutulmuştur. Darbe kültürünün devam etmesinde en büyük paylardan biri de gazetecilere aittir.
Devamı
Güçlü bir imparatorluk geçmişi olan Türkiye’nin, Afrika’nın sömürü hikâyesini her zaman göz önünde tutarak, Batı’dan gelen baskı ve dayatmalara karşı direnmesi tek seçenektir.
Devamı
ABD öylesine rakipsiz ve öylesine rahat ki, çekildiğinde yerine gelebilecek bir rakipten bile endişe duymuyor. Ailesini sömüren şımarık bir çocuk gibi elindekilerin kıymetini bilmektense, ailesine küsüp kendisini odasına kapattığında daha mutlu olacağını zannediyor. .
2015 yılından beri periyodik olarak her yıl yayınlanan Avrupa İslamofobi Raporu’nun amacı Avrupa’daki İslam düşmanlığının yayılma trendini ülke bazında analiz etmek ve belgelemektir.
Türkiye ile AB ilişkileri geçmişi incelendiğinde, AB’nin ve AB üyesi ülkelerin belki de tarihinin hiçbir döneminde bir ülkenin iç siyasetinde bu kadar açık ve militanca bir tavırla pozisyon aldığı görülmemiştir.
İslamofobi artık retorik düzeyde bir nefret söylemi olma eşiğini çoktan aştı ve Müslümanlara yönelik fiziki saldırılarda kendini gösteren somut bir düşmanlık halini aldı.
Avrupa İslamofobi Raporu”nun ikinci sayısı Irkçılık ve Ayrımcılık ile Mücadele Günü olan 21 Mart’ta çıktı.
Anayasa'ya göre OHAL kararnameleri Resmi Gazete'de yayımlandığı gün TBMM'ye sunulmaktadır ve TBMM bunlar üzerinde değiştirme, reddetme ve onaylama yetkisine sahiptir.
Gelişmiş dünyanın stresi devam ediyor. Japonya kör topal yolunu bulmaya çalışacakken, Avrupa cephesi pek heyecan vermeyecek. FED'in yılan hikâyesi ise daha çok su götürecek.
Piyasalardaki oynaklıklar son haftalarda Avrupa'yı çevreleyerek sürerken, bundan bolca pay alanlar arasında İtalyan bankalar dikkat çekiyor.
Periyodik olarak her yıl çıkacak olan Avrupa İslamofobi Raporu ilk kez 2016 yılında yayımlanmıştır.
Amerika’daki kurumları aynen getirip Amerikan modelini getirdim deseniz de o Amerikan modeli olmaz. Türkiye modeli olur. Çünkü her toplumun sosyokültürel ekonomik yapısı, tarihsel özellikleri ve uluslararası ilişkilerde konumlanması farklı olduğu için o sistemin işleyişi de kendine özgü olacaktır.
2015 Avrupa İslamofobi Raporu’nun en önemli bulgularından biri, çok az Müslüman nüfusa sahip birçok Avrupa ülkesindeki siyasi tartışmalarda İslamofobik söylemlerin önemli bir rol oynadığı tespitidir.
2011’de Türkiye başlıklı SETA analizi, genel seçimlerden Kürt sorununa, Arap Baharı’ndan yeni anayasa sürecine Türkiye’nin meseleleri hakkında geniş çaplı bir 2011 değerlendirmesi sunuyor.
Tren kazası, raydan çıkma, duraklama, dondurma, vs. derken Türkiye’nin AB üyeliği belirsiz bir istikamette ilerliyor. Kıbrıs meselesinden dolayı müzakere sürecinin yavaşlatılması, bundan sonraki dönemle ilgili önemli ipuçları veriyor. Bu belirsizlik ve gerginlik ortamında AK Parti hükümeti AB üyeliği konusunda eski heyecan ve kararlılığını muhafaza edebilecek mi? Bugün Kıbrıs diyen AB, yarın başka konularda ayak diretecek ve müzakere sürecini fiilen sona erdirecek mi?Limanların açılması ve dolayısıyla Kıbrıs meselesinden dolayı müzakerelerin askıya alınması iki ihtimali gündeme getiriyor: Ya AB, çok ilkeli ve tutarlı bir politika izliyor ve temel prensiplerden taviz verilmeyeceğini söylüyor ya da AB’nin, Türkiye’nin üyeliği konusunda hala büyük şüpheleri var.