Millet İttifakı Dağılıyor mu?

CHP şimdilik, erken seçim tartışmasını gündeme getirerek ve AK Parti’nin İYİ Parti ile ittifaka göz kırptığını söyleyerek Cumhur İttifakı içinde bir ayrışma başlatma girişimi, Millet İttifakı’nın dağılmasını önlemeye yönelik taktikler.

Devamı
Millet İttifakı Dağılıyor mu
Suriyeli Sığınmacılara Karşı quot Öfke quot ve quot Zorla Gönderme

Suriyeli Sığınmacılara Karşı "Öfke" ve "Zorla Gönderme"

Uyum politikası, iç barış, insan hakları, güvenlik, yabancı düşmanlığı ve uluslararası algı bağlamında kritik boyutlar içeriyor. İnsanımızdaki ekonomik kaygılarla birleşen "dışlayıcı ve öfkeli" tepkiler açısından da alarm zillerini çaldırıyor.

Devamı

Dünyada sol ve sola yakın siyasal duruşların genellikle mülteciler gibi dezavantajlı gruplara toleranslı olduğu varsayılır. Ancak, hem Türkiye’de hem de Batı'da, yabancı olanlar Müslüman ya da Müslüman coğrafyanın içinden geliyorsa, gösterilen tepki mülteci karşıtlığı boyutunu hızla aşarak yabancı düşmanlığına dönüşür.

Tüm dünyada tepkisel oylar kullanıldığını ve bu tepkiselliğin neye yönelik olduğunu biliyoruz. Kurumlara, uluslararası sermayeye ve mülteciler gibi alt sınıflara öfkeli olan orta sınıflar bunu siyasi tercihlerinde de gösteriyor. Bilmediğimiz şey orta sınıfların gerçekte ne istediği.

Popülizm, aşırı sağ ve ırkçılık uzunca bir dönemdir sadece Batı siyasetini değil küresel siyaseti de kasıp kavuruyor...

23 Haziran seçimlerinde kritik karar muhafazakar seçmende..

Tepkinin Adresi

Tüm dünyada orta sınıfların tepkisel oy kullandıklarını konuşuyoruz. Ama tepkinin neye karşı olduğu konusunda yeterince tartışma yok gibi. Kimisi gençlerin tepkisel oy kullandıklarından bahsediyor. Kimisi gençlerin daha fazla özgürlük istediğini düşünüyor. Kimisi orta sınıfların işsizlikten ve refah düzeyinin düşmüş olmasından rahatsız olduğunu düşünüyor. Bunların çoğu gelişigüzel kullanılan değerlendirmeler ve biraz da gereksiz genellemeler.

Devamı
Tepkinin Adresi
Açık ve Net Siyaset Talebi Avrupa Kutuplaşıyor mu

Açık ve Net Siyaset Talebi: Avrupa Kutuplaşıyor mu?

Geçen hafta gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri sonucu ortaya çıkan tabloya göre hükümetteki merkez partiler kaybederken aşırı sağ yükselmeye devam etti.

Devamı

Merkez partileri Avrupa Parlamentosu’ndaki çoğunluklarını kaybettiler..

Avrupa Birliği'nin 21 üye ülkesi aşırı sağ ve popülizm söylemlerinin gölgesinde Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri için sandık başına gitti. 751 parlamenterin belirleneceği ve 400 milyon seçmenin kayıtlı olduğu seçimlere katılımda bu yıl artış gözlendi. 2014 yılında katılımın yüzde 42,6 oranında gerçekleştiği seçimlerde, bu oran 2019'da yüzde 51'e yükseldi. Sağ partiler ve yeşiller bu seçimlerde yükselişe geçerken merkez partilerin oylarında ise düşüş gözlendi. Bu konuyla ilgili olarak SETA Brükel Koordinatörü- Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı; AP seçimlerini, Batı'daki yeni tartışmaları ve AP seçimlerinin Türkiye'ye olası etkileri üzerine SABAH'a önemli açıklamalarda bulundu...

AP seçimleri nasıl sonuçlandı? Sonuçlar AP içindeki güç dengesini nasıl etkiler? AB Komisyonu Başkanı kim olacak? Sonuçların Avrupa Birliği’ne muhtemel etkileri nasıl olur? Sonuçlar Türkiye açısından nasıl bir anlam taşımaktadır?

Bu analizde kısa bir süre içerisinde seçime gidecek Avrupa Parlamentosunun yapısı, seçim sonrası muhtemel senaryolar ve bunun Türkiye’ye etkisi ele alınmaktadır.

Avusturya’yı 'göçmen ve mülteci istilasına' karşı savunacağı imajıyla oy toplayan bir aşırı sağcı 'vatansever' siyasetçinin ülkeyi nasıl yöneteceğini de bu örnekte görmüş oluyoruz. Başka ülkelerdeki mülteci ve yabancı karşıtlığıyla prim yapmaya çalışan siyasetçilere de bu gözle bakmak gerekir. İnsani dramlar üzerinden fırsatçılık yapmaya çalışan siyasetçilerin ülkeye bir hayrı olmaz.

CHP bir süredir farklı bir siyaset takip ediyor. Millete yönelen ve kuşatıcı bir siyaset geliştirmenin peşinde. CHP'nin siyasi geleneği göz önüne alındığında bu şaşırtıcı bir durum. CHP denilince toplumu seçkinler ve halk şeklinde ikiye bölen, seçkinleri öven ve halkı aşağı gören elitist bir siyaset akla gelir.

Türk siyaseti muhafazakâr popülizme karşı seküler popülizmin mücadelesince belirlenmektedir. Dolayısıyla, muhalefet partilerine elitizm üzerinden eleştiri getirmek artık millette istenen karşılığı bulmamaktadır. Günümüzde AK Parti’nin karşısında sahaya inip milletle bağ kurmaya çalışan ve popülist bir dil kullanan bir muhalefet bulunmaktadır. Böyle bir siyasi rakiple mücadelenin yolu değişmelidir.

Amerika Başkanı Donald Trump yine açık sözlülüğüyle gündeme damgasını vurdu. Wisconsin eyaletindeki bir miting konuşmasında Suudi Arabistan Kralı Selman’dan nasıl 500 milyon dolar haraç aldığını eğlenceli bir şekilde anlattı..

İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan Dünya Düzeni, 1989 yılından sonra farklı bir döneme girdi. Küreselleşme dönemi de denilen bu dönem de bugünlerde değişime uğradı ve ABD Liberal Demokrasi’den korumacı “ulus devlet” formuna evirilmeye başladı. Trump ile Orta Doğu’da İsrail merkezli Yeni Orta Doğu amaçlanıyor. İsrail, Suudi Arabistan ve BAE aynı safta buluşurken İran düşman ilan edildi. İran’a yönelik çok sert ambargolar ve yaptırımlar art arda gelmeye başladı. ABD’nin Orta Doğu ve İran planları, gerilimli Türk-ABD ilişkilerini SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran ile konuştuk..

Yüzbinlerce Suriyeliyi katleden Esed ile öylece anlaşarak 3,6 milyon Suriyeliyi yurtlarına gönderemezsiniz. Zorla insanları ölüme, işkenceye yollayamazsınız. Muhalefet Suriyeliler konusunda sorumlu bir tutum almak istiyorsa Türkiye'nin güvenli bölge kurma politikasını desteklemeli. Avrupa'nın aşırı sağcılarına öykünmekten vazgeçmeli.

Kampanya sürecinde popülizmin sınırlarını fazla zorlayan belediye başkanlarının işi zor. Ancak bazı belediye başkanları, mecliste çoğunluğu sağlayamadığı için bunu bir bahane olarak kullanıp çıkış yolu arayacaktır.

Tüm dünyada ciddi bir tepkisel oy davranışı var. Popülizm yükseliyor.

ABD S-400 alımı için bize sorun çıkartıyor ama sorun yaşadığı tek ülke Türkiye değil. Rusya, Çin, İran, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleriyle de sorunlu. Ama asıl sorun, Amerika’nın kendi kurduğu sistemi kendi elleriyle yıkması ve müttefiklerine zarar vermesi.