Suud Nereye?

Bir algı bozukluğu Suud'un cüretkârlığını tetikliyor ve yanlış hesap yapmasına neden oluyor. Trump'ın gönderdiği sinyaller Suud'un uluslararası siyasete dair algısını bozdu. Kendini vazgeçilmez olarak görüyor. Parayla her şeyi satın alabileceğini düşünüyor. Tarihte bozuk algının örnekleri vardır. Hitler'in Polonya işgali, Saddam'ın Kuveyt işgali gibi. Bunlar hep bozuk algının ürünüdür. Cevapsız kalan haydutluk yenilerini doğurur.

Devamı
Suud Nereye
New York tan Berlin e Stratejik Notlar

New York’tan Berlin’e Stratejik Notlar

Son iki üç yılın tortuları aşılabilirse Ankara-Berlin arasında yeni bir "stratejik ortaklık" şekillenebilir. Bunun temel sebebi aslında ABD Başkanı Trump ve Erdoğan'ın peş peşe yaptığı BM Genel Kurul konuşmalarında bulunabilir. Sundukları "uluslararası sistemin geleceği" vizyonlarındaki farktan anlaşılabilir.

Devamı

Trump ve Duda’nın doğalgaz ve askerî üs konusundaki görüşmelerinin Avrupa’da en fazla rahatsız ettiği iki ülke kuşkusuz Rusya ve Almanya.

Amerika iki dönemdir uluslararası sistemde istikrarı korumak gibi bir siyasetle ilgilenmiyor. Kendisinin merkezinde bulunduğu uluslararası düzeni korumak bir kenara onun yıkılması için uğraşıyor bile denebilir.

Boşaltılmış üsler havadan ve füzelerle vuruldu. Tek bir kayıp bile yok. Boş binaları vurup geldiler..

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), Enes Bayraklı ve Farid Hafız'ın editörlüğünü üstlendiği 2017 Avrupa İslamofobi Raporu'nu yayımladı. Üç yıldır yayımlanan Avrupa İslamofobi Raporu Avrupa ülkeleri bazında İslamofobi'yi araştırarak Avrupa'da Müslümanlara yönelik ırkçı eğilimlerin değerlendirmesini sunuyor.

Avrupa İle Bahar Havası Mı Geliyor?

Gelinen noktada uluslararası sistemde yaşanan bazı gelişmelerden dolayı bu ülkelerin frene basmak ihtiyacı hissettikleri görülmektedir.

Devamı
Avrupa İle Bahar Havası Mı Geliyor
Türkiye Uyarmıştı

Türkiye Uyarmıştı

Birileri Türkiye batıdan koptu kopacak diye yaygara koparmaya devam etsin. Türkiye ne yaptığını biliyor.

Devamı

Fransa ve Almanya’nın yeni nesil savaş uçağı programını başlatma kararı, gerek Avrupa siyaseti gerekse Avrupa savunması açısından önemli etkiler ve sonuçlar yaratacak nitelikte görülüyor.

Bütün resim bize, Almanya'da aşırı sağcı bir partinin meclise girmesinin, bazılarının inanmak istediği gibi bir yol kazası olmaktan ziyade batı siyasetinde ortaya çıkan yeni bir trend ile alakalı olduğunu göstermektedir.

Avrupa’da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması'nın geçersizliği, Rusya-NATO anlaşmazlığını kanıtlarken, Avrupa’daki konvansiyonel silahların geleceğine dair endişe verici bir belirsizlik yaratıyor.

AB’nin, rızaya dayalı demokratik bir birlikten bir ülkenin hegemonik arka bahçesine dönüşmesine yönelik yaşanan gelişmeler doğal olarak diğer ülkelerin tepkisini çekiyor.

Almanya AB içerisindeki konumunu Türkiye ile olan ikili ilişkilerinde bir kaldıraç olarak kullanmaktan çekinmeyen, ticareti bir silah olarak kullanan çok daha agresif bir çizgiye kaymış durumdadır.

“Lebensraum” Politikası Almanya’nın Kaderi mi?

Moskova’nın ‘öngörülemezliği’ karşısında tedirginlik yaşayan Avrupa’yı cesaretlendi. En can alıcısı, Suriye’de tek büyük aktör olarak kaldığını varsayan Rusya’nın imajını zedeledi.

Son dönemde ABD ve Avrupa ülkelerinin tepkisizliğiyle kendisine açtıkları alanda rahat hareket etme imkânı bulan Putin’in yeni Amerikan siyaseti karşısındaki temel ikilemi.

Enes Bayraklı ‘ya göre Almanya ile ikinci raunt 2019 seçimleri ve bugün yaşadığımız gerginliği bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.

Galiba hem akademik hem de pratik alanda hizmet görmüşlere yönelik pek de düşünülmeden üretiliyor bu ifadeler. Arkasından hemen ekleniyor.

Uluslararası sistemde orman kanunları geçerlidir. Güçlü zayıfı yemek ister. Kimse kimseye güvenemez.

Bölgemiz bölünmüş devletlerle, istikrarsız siyasal yapılarla dolu. Türkiye, son 14 yılda içeride demokratikleşme, dışarıda özerkleşme çabası içinde oldu.

Zirvenin, aktüelleşmiş politik konular yerine, yakın tarihe şekil veren ve önümüzdeki sürece etkileri olabilecek ‘taht oyunlarına’ sahne olduğu bir gerçek.