İYİ Parti, 2024 mahalli idareler seçimlerine, henüz 10 ay önce gerçekleştirilmiş olan milletvekili ve cumhurbaşkanı genel seçim sonuçlarının gölgesi altında girdi. Zira 2023'te yaşanan Altılı Masa krizleri ve bu krizlerin yönetimi, İYİ Parti'yi 2024'te yeni kararlar almaya zorladı. Nihayetinde İYİ Parti "hür ve müstakil" siyaset kararı alarak 2024 seçimlerine bir ittifak içinde olmaksızın tek başına girdi. Ancak seçimler neticesinde Türkiye genelinde yüzde 3,77 oy aldı. 2024 seçimlerindeki başarısızlık, partideki mevcut tartışmaların devam etmesine neden olurken, yeni sorunları da beraberinde getirdi. Bunların neticesinde Genel Başkan Meral Akşener, yeniden aday olmayacağını belirterek olağanüstü kurultaya gidileceğini açıkladı.
Devamı
Geçtiğimiz pazar günü İYİ Parti'nin olağanüstü kurultayından yeni genel başkan olarak Müsavat Dervişoğlu çıktı. Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı, İzmir MHP İl Başkanlığı, MHP Genel Başkan Adaylığı (2012), İYİ Parti Genel Başkan Yardımcılığı ve Grup Başkanvekilliği yapan Dervişoğlu, eski genel Başkan Akşener'in de desteğini alarak zorlu bir sürecin yönetimini devraldı. İYİ Parti'nin 31 Mart seçimlerinden yüzde 3.76 alarak yenilgi ile çıkması Akşener'in olağanüstü kurultaya gitmesinin ve yeniden aday olmamasının temel nedeni elbette. Fay hatları üzerinde kurulan İYİ Parti'nin Akşener döneminde yürüttüğü 2019 ve 2023 ittifak siyaseti bu partiye hiç iyi gelmedi. Masadan kalkmak da masaya yeniden oturmak da kırk katır mı kırk satır mı misali İYİ Parti'nin aleyhine çalıştı. Ve masaya oturan diğer sağ partiler gibi İYİ Parti de CHP ile yaptığı ittifaktan dolayı seçmenini kaybetti. Dahası, CHP'nin merkez sağ seçmene ulaşmasında aracı oldu ve özellikle İmamoğlu ve Yavaş gibi belediye başkanlarının İYİ Parti yönetimine rağmen seçmenini kendisine çekmesine fırsat oluşturdu.
Devamı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetiyle dün Bağdat ve Erbil'deydik. Erdoğan, Bağdat'ta Cumhurbaşkanı Reşid ve Başbakan Es Sudani'yle, Erbil'de de IKBY Başkanı Neçirvan Barzani ve IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ile görüştü. Cumhurbaşkanımızın 12 yıl sonra gerçekleştirdiği bu ziyaret Türkiye ve Irak arasında yeni bir dönemin kapılarını açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak ziyareti, Türkiye’nin bölgede aktif ve etkili bir diplomasi yürüttüğünün ve stratejik etkileşimini artırma niyetinin açık bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çok kritik bir dönemde Irak'ı ziyaret etmeye hazırlanıyor. 22 Nisan'da önce Bağdat, ardından ise Erbil'e geçerek muhataplarıyla görüşmeler gerçekleştirecek. Geniş bir heyetle yapılacak bu ziyaretlerde önemli anlaşmaların imzalanması bekleniyor. Özellikle son dönemde Türkiye-Irak arasında büyük ölçekte Dışişleri Hakan Fidan'ın dizayn ettiği stratejik bir yakınlaşma söz konusu. Bölgesel meydan okumalara paralel olarak tezahür eden ortak çıkarlar iki ülkeyi birlikte hareket etmeye teşvik ediyor. Ortadoğu jeopolitiğinde yaşanan çatışma ve eskalasyonlar ile bölgesel savaş ihtimali iki ülke açısından da engellenmesi gereken ciddi tehditler barındırıyor. Dolayısıyla birlikte hareket edebilmek eskiye nazaran çok daha önemli.
SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, 'Türkiye 2016'dan sonra PKK'nın Suriye ve Irak'ta bir terör koridoru oluşturmasını engellemekle ilgili çok açık ve net bir proaktif politika izliyor. Bu politika akabinde Türkiye'de terör olaylarının ortadan kalktığı, terörün varlığının çok büyük ölçüde yok edildiği bir döneme geldik.' dedi. Duran, 'Terörün yanı sıra Türkiye ve Irak arasında kalkınma ve ekonomik odaklı iş birliklerinin de yürütüleceği bir döneme girdik” diye konuştu.
PKK son dönemlerde Irak'ın kuzeyindeki dağlık alanlarda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'nin ileri üslenme bölgelerine yönelik terör saldırıları gerçekleştirdi. 22-23 Aralık'ta Hakurk ve Metina bölgelerinde, 12 Ocak'ta ise Zap'ta peş peşe gelen terör saldırıları akabinde Türkiye'nin "Cezalandırma Harekatları" başladı. Ancak bazı kesimler tarafından kamuoyunda manipülatif şekilde "Irak'ta ne işimiz var?" sorusu üzerinden bir tartışma var edildi.
Devamı
TSK, Pençe-Kilit Harekatı'yla Sinat-Haftanin'den Hakurk’a kadar uzanan 300 kilometrelik sınır hattında yer yer 15 ila 30 kilometre arasındaki bir derinlikte güvenli hat oluşturmayı başardı.
Devamı
Yeni toplumsal bildiri, tüm dünyanın terk ettiği radikal sol fikirlerle, etnik ırkçılığın ve demokrasi makyajının boca edildiği dayatma bir metin olarak görülebilir
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, TRT Haber ekranlarında yayınlanan Birinci Sayfa programında, PKK terör örgütünün Süleymaniye’deki yapılanması üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Akademi Direktörü Ferhat Pirinççi, TR Haber ekranlarında yayınlanan Birinci Sayfa programında, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Süleymaniye özelinde Kuzey Irak’taki aktörler ile ilgili yaptığı açıklama üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Üç gün önce Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde terör örgütü PKK'nın saldırısıyla 12 şehit verdik. Şehitlerimizin ailesinin ve milletimizin başı sağ olsun. DEM Parti'nin yanı sıra CHP'nin de Meclis'te grubu olan partilerin terörü kınayan ortak bildirisine imza atmaması tepki çekti. AK Parti, MHP, İyi Parti ve hatta bazı CHP'lilerden tepki görmesi üzerine Genel Başkan Özel, partisi adına başka bir bildiri yayımladı.
2023 yılı boyunca Türkiye, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi terör örgütünün faaliyetlerine son vermek ve örgüt varlığını temizlemek için kararlılık gösterdi. Fakat terörist ve terörizmle mücadelenin, salt güvenlik mekanizmaları veya askeri irade göstererek başarıya ulaşması mümkün gözükmemektedir. Bu bağlamda terör örgütünün nüfuz alanı elde ettiği çevre ülkeler ve buradaki yerel aktörler ile hassas bölge politikalarının güdülmesi elzem hale gelmiştir. Bu nedenle Irak ve Suriye, Türkiye'nin terörle mücadele resminde önemli bir konumu işgal etmektedir.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 80. sayısı raflarda yerini aldı.
14 Mayıs 2023’te gerçekleşen cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin Türkiye’nin hem iç hem de dış politikalarına birçok önemli yansımaları gözlemlenebilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel sistem ve buna bağlı sorunlara yaklaşımı dikkate alındığında seçimlerin küresel sistem açısından da önem arz ettiği söylenebilir.
Bu rapor, PKK’nın PYD’den, SDG ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne evrilen sürecini, PKK’nın işlediği savaş ve insan hakları suçlarını, askeri mevcudiyetini, tahakküm altına aldığı doğal kaynakları ve Türkiye’nin PKK/YPG’ye karşı gerçekleştirdiği askeri harekatları ele almaktadır. Çalışma bu yönüyle PKK/YPG’nin anlaşılması ve analiz edilmesi noktasına dönük önemli bir çabanın ürünüdür. Ayrıca söz konusu çalışma, literatürdeki öncü çalışmalardan birini teşkil etmektedir.
Artık kıyasıya seçim rekabetinin getirdiği gerilimleri, polemikleri, anketleri ve hatta tahminleri bir kenara bırakarak sandığa gitme zamanı.
14 Mayıs seçimleri yalnız Türkiye'de değil neredeyse tüm dünyada büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Türkiye'nin yakın siyasi tarihinin en kritik seçimi olduğu yorumları yapılıyor. Bu seçimlerin bu kadar büyük bir ilgi toplamasında öncelikle iki cumhurbaşkanı adayı, Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında kıyasıya bir yarışın yaşanmasının payı çok. Bu heyecanı yüksek demokratik rekabet doğal olarak yüksek reyting alıyor.
Seçim sürecinde son haftaya girerken polemiklerin en üst düzeye çıkması dikkat çekiyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 79. sayısı raflarda yerini aldı.
HDP (YSP) öncülüğündeki Emek ve Özgürlük İttifakı, Kemal Kılıçdaroğlu'na desteğini açıkladı. Malumun ilamı olsa da bu desteğin gerekçesi "Türkiye siyasi tarihinin en önemli seçiminde faşizme karşı zafer elde etmek" olarak belirtildi. Bu açıklamanın Kandil'deki PKK elebaşlarının birbiri ardına Millet İttifakı'nı ve Kılıçdaroğlu'nu desteklediklerini açıktan söylemelerinden sonra gelmesi dikkatlerden kaçmadı.