İdlib Operasyonu’ nun PKK ile Mücadeledeki Kritik Önemi

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş Türkiye’nin PKK ile mücadele stratejisi açısından İdlib Operasyonu’nun önemi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
İdlib Operasyonu nun PKK ile Mücadeledeki Kritik Önemi
Bölgesel Yakınlaşmalar Tehditleri Ortaklaştırır mı

Bölgesel Yakınlaşmalar Tehditleri Ortaklaştırır mı?

Türkiye, İran ve Irak Merkezi Hükümeti için PKK üzerinden ortaklaştırılacak silahlı tehdit IKBY’ye fiili müdahale anlamı taşıyor.

Devamı

Türkiye’nin İdlib operasyonundaki en büyük meydan okumalarından birisi Rusya ile ilişkiyi dengeli bir şekilde yürütmek olacak.

Astana’da varılan mutabakat doğrultusunda gerçekleşen İdlib operasyonu, düşman unsuruna karşı yürütülecek bir askeri operasyon değil, ön alıcı/önleyici bir operasyondur.

Türkiye'nin İdlib hamlesi Suriye'de bağımsız bir yapıya kavuşmak isteyen YPG tehdidinin bertaraf edilmesi açısından önem taşımaktadır.

Gelinen noktada karşılıklı milliyetçi tepkilerle gerilimi artırmanın kimseye faydası yok. Washington, öncelikle Türkiye'deki ABD eleştirisini gündem yaparak anlamaya çalışmalı.

5 Soru: İdlib Operasyonu

Astana sürecinde çatışmasızlık bölgeleri kapsamına alınan İdlib’de gerçekleştirilen operasyonun Türkiye için önemi nedir?

Devamı
5 Soru İdlib Operasyonu
Türkiye-İran İşbirliğinin Geleceği Var mı

Türkiye-İran İşbirliğinin Geleceği Var mı?

Kasrı Şirin anlaşmasından beri sıcak çatışma yaşamayan Türkiye ve İran’ın ilişkilerinde yine de rekabet boyutunun işbirliğinden önde olduğunu görmek gerekir.

Devamı

Mevcut şartlar altında Barzani’nin mutlak bir self-determinasyon hakkı yoktur, Irak’taki Türkmenlerin de Yemen’deki Husilerin de Lübnan’daki Hıristiyanların da böyle bir hakkı yoktur.

Türkiye'nin de rahatsız olup, Amerika'nın rahatsızlıklarınızı anlıyoruz diye karşılık verdiği çok husus var. Eminim elçilik çalışanının tutuklanmasından ABD'nin duyduğu rahatsızlığı da Türk hükümeti anlıyordur!

Ne yazık ki kavmiyetçilik belası ne sınır tanıyor, ne parti. Nitekim Babanzade Ahmet Naim'in dediği gibi "kavmiyetçilik zokası zehirlidir."

Suriye için Türkiye, İran ve Rusya'nın oluşturduğu Astana mekanizmasına benzer bir işbirliğinin Türkiye, Irak ve İran arasında oluşması da zorunlu müzakere ve işbirliğinin bir ürünü.

Barzani kendini Kuzey'in tek gücü olarak hissettiği müddetçe ne Türkiye ile PKK'ya karşı işbirliği yapıyor ne de bağımsızlık arayışından vazgeçiyor.

Ankara ve Tahran’ın, birbirlerine karşı tarihten gelen “güvensizliklerini” bir kenara bırakıp bu defa sıkı bir iş birliğine yönelmelerinin mümkün olup olmayacağını ise zaman gösterecek.

Türkiye'nin bugün sadece ABD ya da AB'ye endeksli bir dış politika yürütemeyeceği ortadayken sadece Avrasya eksenli tercihlerde bulunabileceği argümanı her şeyden önce realiteden uzak.

Her ne yapılacaksa mümkün olan en hızlı şekilde yapılmalı ve Amerika'nın vereceği reaksiyonlar için süre mümkün olduğunca kısaltılmalı.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun IKBY referandumu karşısında Türkiye ve İran'ın tepkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye, İran ve Irak’ın IKBY konusunda ortak hareket etmeyi sürdürmesi IKBY’nin mevcut özerk statüsünü korumakta bile zorlanmasına yol açabilir.

Bünyesinde Kürt nüfusu barındıran ulus devletler Kürt milliyetçilerini bir arada yaşamaya ikna konusunda en zorlu evreye geçtiler. Zira referandumla bir arada yaşamın bir yolu olarak "özerklik" çalışamaz ilan edilmiş oldu.

Almanya'nın Türkiye siyasetinin maalesef korkuların şekillendirdiği duygusal ve irrasyonel bir noktaya savrulmuş olduğunu tespit etmemiz gerekmektedir.

IKBY liderliği referandum sonrasında bazı tepkilere hazırlanmış olsa da karşısında Bağdat, Tahran ve Ankara ekseninin oluşacağını hesap edememiş gözüküyor.