Yıldırım-Pence Görüşmesi

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun Başbakan Yıldrım’ın ABD Başkan Yardımcısı Pence ile görüşmesi hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Yıldırım-Pence Görüşmesi
Bölge Kaynarken Washington'a Uyarılar

Bölge Kaynarken Washington'a Uyarılar...

Türk-ABD ilişkilerinin kötü dönemlerinden birinden geçtiği konusunda herkes hemfikir. İkili ilişkilerin tarihinde iniş-çıkışlar olduğu biliniyor. Ancak küresel belirsizliklerin ve bölgesel çatışma ortamının derinleştiği bir dönemde Ankara-Washington hattındaki problemler farklı bir yapısal krize işaret ediyor.

Devamı

Washington'da SETA DC tarafından organize edilen etkinlikte panelistler, Ortadoğu'daki yapısal sorunların Türk-Amerikan ilişkilerinin gidişatını doğrudan etkilediğine vurgu yaptı.

SETA Genel Koordinatörü Duran, Türk-Amerikan ilişkilerinin yeniden tanımlanması ve Ankara ile Washington arasında yeni iş birliği alanlarının acilen tespit edilmesi gerektiğini söyledi.

Türk-Amerikan ilişkilerinde son birkaç yılda en çok öne çıkan iki konu var: PKK'nın Suriye'deki silahlı kolu Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile Fetullah Gülen meselesi. İki konu da çok ciddi düzeyde güvensizlik yarattı. YPG'nin hem Türkiye'nin hem de ABD'nin terör örgütü olarak kabul ettiği bir oluşumun yani PKK'nın silahlı kolu oluşu, sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir mesele olmamalı. ABD yönetiminin bahaneleri veya izahatı ne olursa olsun, ABD'nin şu anda Türkiye'yi hedef alan terör örgütünün bir kolunu silahlandırması, bu iki NATO müttefiki arasında büyük bir güvensizlik kaynağı oluşturuyor. Aynı şekilde, 15 Temmuz darbe girişimine rağmen ABD yönetiminin Türkiye'nin Gülen'le ilgili beklentilerini karşılamaması, ikili ilişkiler açısından ciddi bir sorun.

PKK Almanya'da adeta ilan edilmemiş bir mutabakat çerçevesinde faaliyetlerine devam etmektedir. Bu mutabakatın temelini PKK'nın Almanya'da ölümle sonuçlanabilecek terör saldırılarından uzak durması oluşturmaktadır. Bunun dışında PKK'nın gösteri, terör propagandası, haraç toplama ve militan devşirme gibi faaliyetlerine büyük oranda göz yumulmaktadır.

DEAŞ Sonrası Irak ve Suriye

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun DEAŞ’tan sonra Irak ve Suriye’de yaşanacak gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
DEAŞ Sonrası Irak ve Suriye
Suriye krizi Lübnan a Sıçradı

Suriye krizi Lübnan’a Sıçradı

Bölge Suriye krizine gark olmuşken bölgesel ve küresel güçlerin özellikle de Suriye’nin tatbikat alanı Lübnan pek dikkatleri çekmemişti.

Devamı

Otomobile bu kadar harcama yapan bir ülkenin bu parayı uzun vadede kendi ülkesinde tutmayı ve mümkünse başka ülkelerden para kazanmanın yollarını araması gerekir..

Tüm dünya sosyal medyanın demokrasiye bir tehdit olduğunu tartışıyor. Çünkü sosyal medya hiçbir zaman güvenilir ve doğru bilgi üretemedi. Manipülasyon, asparagas, küfür ve hakaret sosyal medyanın denetimsizliğinde aldı başını gitti.

Suudi Arabistan'daki gelişmeler ne anlama geliyor?

Uzmanlar Deaş'ın toprak kontrolünün bitmesinin bu örgütün bitişi anlamına gelmediği konusunda hemfikir. Mesele, topraklarını, çok sayıda militanını ve önde gelen 120 liderini kaybeden Deaş'ın geleceğinin ne olacağı

ABD ısrarla biz bu silahları sadece Suriye'de DEAŞ'la savaşsınlar diye veriyoruz dese de, durum ortada.

Türkiye DEAŞ'ın en çok hedef aldığı ülke haline geldi. Aynı zamanda DEAŞ'la en açık biçimde savaşan tek ülke oldu. Ama içimizdeki İrlandalılar bitmedi maalesef. Eski ezberleri söylemeye devam ediyor..

Irak ve Suriye’de Musul ve Rakka’nın neredeyse tamamen yıkılması, PKK gibi terör örgütlerinin ırkçı projelerini sahneye koyma çabaları, demografik depremler, merkezi otoritenin zayıflığı, aşırı silahlanma, milis grupların iktidarı gibi sebepler DEAŞ’ı saha hakimiyeti olmayan bir terör örgütü olarak canlı tutacak.

Mesele sadece gerçeklerin ve ihtiyaçların dayattığı pragmatizm değil. Aynı zamanda gerekirse Türkiye'nin menfaatleri çerçevesinde direnebilme iradesi.

Insight Turkey Genel Yayın Yönetmeni Muhittin Ataman, PKK ile mücadelede Türkiye, İran ve Irak Merkezi Hükümeti’nin öncelikleri hakkında değerlendirmede bulundu.

DEAŞ ile mücadelede sona yaklaşılması ve referandum krizinin Barzani’nin istifası ile sonuçlanması Irak Başbakanı Abadi’nin elini ziyadesiyle güçlendirdi. Son dört ayda Musul Deaş’tan, Kerkük Peşmergeden geri alındı.

Almanya ve Hollanda gibi diğer Avrupa ülkelerinin bu konudaki tavrı ne olacak? Onlar da, Katalonya’nın bağımsızlığı için girdikleri yol İspanya’nın sert tutumuna takılıp ülkeyi terk etmek zorunda kalan ayrılıkçılara kucak açacaklar mı?

Önce Kerkük ve petrollerini kaybetti. Kerkük'ün kaybı basit bir alan kaybı olmaktan öte bir anlama sahip. "Kürtlerin Kudüs"ü dedikleri bu şehir aynı zamanda bir petrol hazinesi. Yıllık 8 milyar dolar civarında bir gelirin kaynağı olarak adım adım ilerleyen bağımsızlık sürecinin son halkasıydı denebilir. Dolayısıyla Kerkük'ün kaybı merkezi hükümete bağımlılık demek. Kısacası önemli bir stratejik kayıp.

Peki Barzani gidince ne olur? Cevap verelim. Hiçbir şey olmaz. Her şey kaldığı yerden devam eder. Bazı aklı evvellere sorarsanız çok şey değişecekmiş. Barzani giderse Goran veya PKK gelirmiş.