Çözüm Sürecinden Stratejik İttifaka

Kemalist ulus-inşa projesinin mağduru olmuş iki büyük toplumsal aktörün -Kürtler ve dindarlar- ittifakı, eski Türkiye'nin çöküşünü de yeni Türkiye'nin kuruluşunu da hızlandıracaktır.

Devamı
Çözüm Sürecinden Stratejik İttifaka
Konforlu Bela

Konforlu Bela

Dün El-Kaide üzerinden keşfedilen ‘konforlu bela' bugünlerde IŞİD üzerinden kullanılmaya başlandı. Adeta kafayı kaldırma ihtimali olan bütün aktörleri terbiye etmek için bir sopa vazifesi görüyor.

Devamı

Demirtaş'tan ilk beklenti, Erdoğan'a yönelebilecek HDP'li Kürt seçmeni engellemek. İkinci beklenti ise, İhsanoğlu tercihiyle demoralize olan CHP ve çeperindeki sol seçmenin boykot eğiliminden vazgeçirilerek Demirtaş lehine sandığa gelmesini sağlamak.

Dış politikada "tarafsızlığı" tartışmak bir seçim dönemi malzemesi olmaktan öte anlamlar taşıyor. Nasıl bir Türkiye ve Ortadoğu tahayyül ettiğimizi seçeceğiz.

Kürt hareketi, aynı anda hem sol-sosyalist kesimlere hem de dindar-muhafazakâr kesimlere yönelmeye çalışmakla, her iki tarafı da ikna etmekte zorlanacağı zor –neredeyse imkânsız- bir hedefe yöneliyor.

Son bir kaç haftadır, laik kesimlerin ilgisini çeken, sol-liberal kesimleri ise bir kez daha heyecanlandıran Demirtaş görüntüsünün neyi, kimi ve ne kadar sahih temsil ettiği önemli bir sorun.

Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Stratejisi

Gezi eylemleri sürecinde absürd ‘sandık-demokrasi' tartışması başlatıp iktidarı sokakta belirlemek üzere siyaset teorisine takla attıran çevreler bile, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde şaşırtıcı sandık güzellemeleriyle seçmenleri sandığa kanalize etmeye çalışıyorlar.

Devamı
Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Stratejisi
Sderot Tepelerinden Kemalist Mersiye

Sderot Tepelerinden Kemalist Mersiye!

Sderot tepelerinde Gazze katliamını seyreden güruhun arasına karışmadık bir türlü. Oysa, çok eski değil, daha 1990'larda, nasıl da umutlanmış ve mesafe de almıştık. Bir şey yapmamayı beceremedik!

Devamı

Felsefi bir derinliğe ve soyutlama kabiliyetine ihtiyaç duymaksızın, sadece modern Türkiye tarihinde davaların ‘ne işe yaradığını' anlayacak basiretleri olsaydı, iş bu denli raydan çıkmazdı.

Hemen herkes Erdoğan'ın birinci turda seçilmesine kesin gözüyle bakıyor. Türkiye siyasal alanı bunu dillendirebilenler ve dillendiremeyenler olarak ikiye ayrılıyor.

Türkiye'nin normalleşmesini taşıyan ana gövde siyasetten uzaklaştıkça, absürt ve zorlama iktidar mimarileriyle karşı karşıya kalacaktık. Başka bir deyişle, kayıp yıllar olarak kayda geçen 1990'lar, 2000'lere sarkacaktı.

SETA DC Dış Politika Araştırmacısı Kılıç Buğra Kanat, Irak'taki gelişmeler karşısında duruma vaziyet etmeye çalışan bir Amerikan yönetimi olduğuna vurguda bulunarak, Obama yönetiminin kapsamlı bir Irak stratejisi olmadığı değerlendirmesinde bulundu.

Sistemi oluşturan, toplumu var eden, iktisadı şekillendiren, siyaseti dönüştüren aktörlerin ve dinamiklerin hala bir kısmı ciddi eş zamanlama krizleri yaşamaya devam ediyorlar.

Erdoğan iktidarı boyunca Türkiye'nin sosyo-politik gerçekliği değişmiş ve siyasal merkez yenilenmiştir. Devlet ve toplum arasındaki mekanik düzlem ve toplumu devlet anlayışının karşısında ikincil konuma yerleştiren, toplumu disipline eden baskıcı anlayış dönüşmüştür.

Çözüm süreci, kendisini taşımayı tercih edecek bütün aktörlere sahici bir siyasi gelecek vaat ettiği gibi, yeni Türkiye'de aktör olma imkânı da tanıyor.

10 Ağustos'la başlayan yeni süreç karmaşık değil. Siyasi cesaret ve basiret gösteren bütün aktörler yaşanan dönüşümde pay sahibi olabilirler. Muhalefet tercihini nasıl yapacağını ortaya koymuş durumda. Türkiye açısından bu bile olumlu bir durum.

Milat gazetesine IŞİD sorununu yorumlayan SETA Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, bölgenin IŞİD'den kısa vadede temizlenemeyeceğini belirtti.

Ortadoğu siyaseti daha önce içerisine sokulmuş kategoriler dışında tekrar yazılmalı. Çünkü önce Irak işgali ardından da Arap Baharı diye isimlendirilen süreç Ortadoğu siyasetine dair basma kalıp analizleri yerle bir etti.

Türkiye, kaos ve şiddetin sebeplerinden ziyade sonucuna odaklanmış, net siyasi amaç ortaya koyamayan ve uygulama bulduğu bir kaç günlük süre itibariyle IŞİD dışında diğer Suriyeli muhalif güçleri de hedeflemesi ile niyetini sorgulatan bu koalisyonun dışında kalmaya devam etmelidir.

Türkiye'nin bölgedeki derdi düzen ve özgürlüğün tesisidir. Bu ikisinin birbirine bağlı olduğunu biliyoruz. Ve bu defa Türkiye komşularından gelmekte olan sorunları sert güç unsurları ile karşılama kararı almıştır. Bu yeni bir durumdur.

IŞİD konusunda Türkiye iki şeye dikkat etmelidir. Bir tanesi güvenlik açısından sıcak tehlikeyi Türkiye içerisine taşımamak diğerí ise eğer muhtemel bir askeri operasyon kullanılırsa Arap dünyasında oluşabilecek olan algıyı yönetmektir.