Türkiye’nin Cerablus Operasyonu

ABD’nin PYD/ YPG’ye yaptığı yatırımın oluşturduğu maliyet Türkiye ile Rusya’nın yakınlaşmasına yol açtı. Bu anlamda 10 Ağustos’ta gerçekleşen Erdoğan Putin görüşmesi ve İran’la “Suriye’nin toprak bütünlüğü” üzerinden sıklaşan diyalog bu üç aktörün birbirine yaklaştığına işaret etmektedir.

Devamı

Musul Operasyonu: Çözüm mü Yeni Karmaşa mı?

Formel düzeyde Irak merkezi gücünün içinde yer almaları, milislerin sahip oldukları motivasyonu değiştiremediği takdirde benzer davranışları resmi üniforma altında sergileyecekleri anlamına gelecek ve sonuç değişmeyecektir.

Devamı

ABD bilinçli olarak Türkiye’yle gerilimi tırmandırırken ve mevcut ilişkilerini PKK/YPG ve FETÖ parantezine koyarken, kendisini nasıl bir çıkmazın içerisine soktuğunu çok da umursamıyor. Terör can yakıyor ama hiçbir zaman kazanamıyor. Türkiye’de terör dinamiği üzerinden hesaplama yapanların dikkate alması gereken 79 milyon tane daha dinamik var.

DEAŞ ise örgütün ideolojisini var eden siyasi, ekonomik ve dini şartlarla hakkıyla yüzleşilmeden farklı isim ve formlarda terör faaliyetleri, kaos yaratma girişimleri ve Haziran 2014’te Musul’un işgali ile birlikte ulaştığı güç zirvesine tekrar ulaşma çabalarını sürdürecektir.

Melez darbe ve müdahale yöntemleri birçok ülkede seçilmiş iktidarların iç ve dış odaklar tarafından yönlendirilmelerine olanak sağlamıştır. Türkiye ise son yıllarda melez darbe ve dış müdahale yöntemleri ile doğrudan muhatap oluyor. Bu müdahaleler siyasi iktidarın mücadelesi ve halkın bu mücadeleye desteği ile devam etmektedir.

Türkiye açısından atılması gereken en öncelikli adım terör için zemin oluşturmak amacıyla kullanılan toplumsal gerilim ve kutuplaşma ortamını mümkün olduğunca yatıştırmaktır. Toplumsal birlik ve bütünlük hissi terör eylemlerinin etkisini sınırlandıracak en etkili silahtır. Türkiye bunun için yurt içi ve yurt dışında etkin kamu diplomasisi ile PR kampanyası yapmak durumundadır.

Moody’s: Küresel Finansal Oligarşinin Bir Aparatı

Türkiye de tıpkı Rusya ve Brezilya gibi özellikle Gezi ve 17-25 Aralık süreçlerinden bu yana ABD ve Avrupa’daki yaygın dezenformasyon ve dış politika tercihlerindeki stratejik ayrışma sonucu derecelendirme kuruluşlarının hedefe koydukları ülkelerden biri haline gelmiş durumda.

Devamı
Amerika dan Açıklama Değil Destek Bekliyoruz

Amerika’dan Açıklama Değil Destek Bekliyoruz

Amerika sahada fiilen yok. Kimse de Amerika'nın ne dediğini merak etmiyor. Koruyup kolladıkları PYD bile Amerika ile ilişkilerinin iyi olmasına rağmen Esad rejimi ve Rusya ile ters düşmemek için kırk takla atıyor.

Devamı

Hani bir zamanlar Türkiye'nin DEAŞ'a yardım ettiği yalanını savuruyorlardı. Türkiye'nin DEAŞ'a TIR'larla silah gönderdiğini iddia ediyorlardı. Şimdi de DEAŞ'çı oldular.

Sefir suikastının arkasındaki FETÖ parmağını Rusya görmüşken kendileri görmediği için, FETÖ ile mücadeleyi hala bir küçük siyasi çıkarlar için sulandırmaya kalktıkları için utanmalılar.

Bu anlaşma ile Suriye iç savaşında terörle mücadele konsepti daha da öne çıkacak. Aktörlerin rekabeti bitmeden Deaş ile etkin mücadele zaman alacak. Nusra'nın nereye evrileceği çok kritik.

Halep’teki yıkımın müsebbiplerinden şimdilerde ise Doğu Guta’yı gözüne kestirmiş Rusya ile fikir ve siyasa ayrılıklarımız çok. Yine de Rusya kendini Suriye’de ABD’den daha makul bir muhatap olarak tesis etti.

Türkiye siyasi tarihindeki karanlık noktalar, sokak kalkışmaları, faili meçhuller, kitlesel katliamlar, öncelikle Türkiye'yi kendi istediği noktaya çekmek için çaba sarf eden dış aktörlerin mahareti!

Milleti kandırmaya çalışmayın! Cumhuriyet rejimine bir şey olduğu yok. Cumhur, rejimiyle barıştı.

Geldiğimiz yer "eksen" tercih etme yeri değil. Ankara, bölgesel bağlamda Washington ve Moskova ile ilişkilerinde "dengeleme" yapabilme potansiyeline ulaştı.

15 Temmuz darbe girişimi Türkiye’nin sivil-asker ilişkileri başta olmak üzere, güvenlik bürokrasisi ile ordunun stratejik kapasitesine dair bütüncül dönüşüm ihtiyacını en çarpıcı haliyle yeniden gündeme getirdi. Darbe teşebbüsü yaşanmamış olsa bile Türkiye’de güvenlik sektörü ile güvenlik ve savunma anlayışında köklü bir dönüşüm gerekliydi. Bu dönüşüm ihtiyacı Cumhuriyet tarihinin belki de hiçbir döneminde olmadığı kadar aciliyet kesbediyordu.

Tarih boyunca birçok örneğine rastlamak mümkün olsa da bu tür eylemler sistematik şekilde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra niceliksel olarak yükselişe geçmiş, niteliksel olarak da askeri yöntemden hızla terör örgütlerinin kullandığı asimetrik savaşın sürekli bir yöntemine dönüştürülmüştür.

Gazeteci İsmet Berkan, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi ve devletin yeniden yapılandırılmasını Kriter‘e değerlendirdi.

PKK’nın demokratik özerklik ilan ederek Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı şehirleri yaşanmaz hale getirmesi yeni bir haber değil. Şiddetle aralarına mesafe koyamayan hatta bundan siyasi bir rant elde etmek isteyenlerin tavırları da.

Darbelere ve askeri müdahalelere ABD yönetiminin bakışı Soğuk Savaş sonrasında da çok fazla değişiklik göstermedi. Literatüre bizzat darbe yapıcıların ağzından “postmodern darbe” olarak geçen 28 Şubat sürecinde de ABD ve Batı dünyası kendinden beklenilen prensipli duruşu gösteremedi.

ABD ve Rusya’nın Suriye krizindeki bundan sonraki tutumları savaşın ne kadar daha devam edeceği konusunda belirleyici olacaktır. Çünkü bölgesel ve yerel aktörlerin uzun süren iç savaşta birbirlerine üstünlük sağlayamadıkları görülmüş ve giderek artan bir şekilde Rusya ve ABD’nin meseleye dahil olmaları söz konusu olmuştur.