“Orduyu Satma” Söyleminin Siyasal Anlamı

CHP milletvekili Ali Mahir Başarır'ın TSK'yı kastederek kullandığı 'ordu satılmış' ifadesi her yönüyle çirkindir ve sadece TSK açısından değil, bu ülkeye aidiyet duygusu taşıyan ve ülke için asgari düzeyde kaygı sahibi hiçbir fert için kabul edilemez bir anlamı haizdir.

Devamı
Orduyu Satma Söyleminin Siyasal Anlamı
Türkiye Karşıtlığının Söylem Repertuvarı Otoriterleşme ve 'Yeni Osmanlıcılık'

Türkiye Karşıtlığının Söylem Repertuvarı: Otoriterleşme ve 'Yeni Osmanlıcılık'

Davos’la başlayan ve sonrasında Türkiye’nin küresel ve bölgesel aktörlerle karşı karşıya kaldığı hemen her kritik süreç 'otoriterleşme' ve 'eksen kayması' gibi tartışmalarla senkronize biçimde ilerleye geldi.

Devamı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 52. sayısı çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ay içerisinde yaptığı konuşmalarla ekonomi, demokrasi ve hukuk alanında kapsamlı reformların haberini verdi. Ayrıntıya girmese de yaptığı vurgularla ve değindiği bazı somut adımlarla bunun sadece geçici bir söylem olmadığını ve devamının geleceğini gösterdi. Yargı ve hukuk alanındaki reformları yürütmesi beklenen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül konuşmalarında Cumhurbaşkanı'nın bu söylemini destekleyen ifadeler kullandı ve geleceğe ilişkin bazı ipuçları verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan reformu milletin talebi ve dünyanın gidişatının gereği olarak görüyor. Yani, 'mücadele ediyoruz' diyerek reforma direnenlere de müsamaha etmeyecek. Zamanlamasını, kapsamını, aktörlerini ve hızını kendisi belirleyecek. Unutmayalım, Erdoğan bu altın sentezi her seferinde tutturabildiği için hâlâ iktidarda.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Barış Pınarı bölgesine yönelik terör saldırılarını ve sızma girişimlerini değerlendirdi.

Savunma Sanayii Devrimi

Bugün dünyanın savunma sanayiindeki ilk yüz firması arasında 7 tane Türk firması bulunuyor. Bunun beşi son beş yıl içinde listeye giriş yaptı.

Devamı
Savunma Sanayii Devrimi
Biden mı Trump mı

Biden mı? Trump mı?

Amerikan devleti ciddi bir kaosla karşı karşıya olduğu için her kim iktidara gelirse gelsin dünyadaki etkisi sınırlı olacaktır.

Devamı

Türkiye-KDP yakınlığı Türkiye'yi 'Kürt düşmanı' gibi göstermeye çalışan uluslararası algı çalışmalarına sekte vuracak, Türkiye'nin probleminin PKK ile olduğu mesajını daha güçlü kılacaktır.

Fırat Kalkanı Harekatı (FKH) ile özgürleştirilen ilk şehir olan Cerablus Rus hava kuvvetlerinin saldırısına maruz kaldı. Saldırıda hedef alınan petrol rafinerisi Fırat Kalkanı Harekatı bölgesindeki sivil yaşam için büyük ehemmiyete haiz olan bir alandı.

Türkiye içinde örgütlenemeyen ve karadan yürüyerek Türkiye sınırını da geçemeyen terör örgütü farklı çözümler bulmaya çalışıyor. Türkiye'nin sınırları en az otuz kilometre boyunca güvenlik altına alındı. Daha önceki yıllarda elini kolunu sallayarak ve bazen de büyük gruplar halinde sınırı geçip saldıran PKK şimdi bunların hiçbirini yapamıyor.

Amerikan başkanlık seçimleri yaklaştıkça dünyanın diğer ülkelerinde de seçimin muhtemel sonuçları giderek daha çok konuşulmaya başlandı.

Eylem kapasitesini her geçen gün daha fazla yitiren PKK’nın düşük maliyetli, kolay icra edilebilen çevre terörizmi yöntemlerini daha fazla benimseyeceği ve bunu propaganda malzemesi olarak kullanmak isteyeceği ortada

Bu yeni silah sistemleri sadece terör gruplarına karşı değil Rus silahlarına karşı da ciddi bir üstünlük kurdu. Birçok hava savunma sistemi SİHA'larla imha edildi. Hatta bu hız ve etkinliğe Libya'daki kara güçlerinin dahi yetişemediği ortaya çıktı. İngiliz Savunma Bakan Yardımcısı bu etkinliği bir devrim olarak nitelemek zorunda kaldı. Milyonlarca dolarlık Pantsirler nokta hedef haline gelmişti.

Uluslararası meselelerde Türkiye’nin izlediği politikaların gerçeklerle bağdaşmayan iddia ve ithamlara konu olması, hiç kuşkusuz Türkiye’nin bağımsız dış politika anlayışının sonucudur.

Neden bir Türk milletvekili Türkiye'yi karalama kampanyalarının bir parçası olur?

Gelecek hafta yapılacak AB zirvesinde önemli gündem konularından biri Doğu Akdeniz ve Türkiye olacak. 24-25 Eylül’de Brüksel’de yapılacak devlet ve hükûmet başkanları zirvesi öncesinde 21 Eylül’de aynı şehirde AB Dışişleri Bakanları Konseyi toplanacak. Bu toplantılardan, Doğu Akdeniz politikası nedeniyle Türkiye’ye ağır yaptırım kararları çıkması için çalışan çevrelerin kulis faaliyetleri sürüyor.

AB’nin Suriye krizi, mülteciler, terör örgütleri ile ilişkileri konuları, son aylarda ise Doğu Akdeniz konusunda takındığı tavır, hakkaniyet, adil paylaşım, demokrasi gibi ilkelerin zaman açısından konjonktürel, mekân açısından da Avrupa ile sınırlı.

Doğu Akdeniz’deki Türkiye faaliyetlerinden rahatsız olan Macron’un provokatif hamleleri bir bir elinde patlıyor. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç, Fransa'nın Türkiye karşıtı tutumuna ilişkin, "Fransa'nın Orta Doğu politikası da Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve İsrail çizgisinde ilerliyor. Türkiye'yi hedef alan, Türkiye düşmanlığında sınır tanımayan bu cephenin de bir tarafında yine Fransa'yı görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Doğu Akdeniz'deki gerginliğin öncekilerden en önemli farkı, daha önce genellikle gerilimin düşürülmesi rolünü üstlenen üçüncü tarafların Yunanistan lehine harekete geçmeleri ve konuyu Türkiye üzerinde bir baskı aracı olarak kullanma istekleridir.

Tablo Macron'un Ortadoğu'dan Avrupa'ya, Afrika'dan NATO'ya kadar birçok alanda sonuçsuz çırpınışlara savrulduğunu gösteriyor. Bunun en tehlikeli boyutu bu bölgelerde oluşturacağı istikrarsızlıktır. Tam da bu yüzden Almanya, İspanya ve İtalya Doğu Akdeniz'de Yunanistan-Fransız ekseninin dengelenmesine yönelik bir tavır içinde. NATO'nun Türkiye ile Yunanistan arasında olası bir çatışmayı engellemek için devreye girmesi ve ABD Afrika Komutanlığının Tunus'ta gerçekleştirdiği askeri faaliyetler de Fransa'nın NATO'yu istikrarsızlaştırıcı hamlelerinden bağımsız okunamaz.