Batı Medyası Esed Rejimine Neden İkiyüzlü Yaklaşıyor?

Türkiye düşmanlığı nasıl bir şey görün!

Devamı
Batı Medyası Esed Rejimine Neden İkiyüzlü Yaklaşıyor
Cumhurbaşkanının İsmi Etrafındaki Konsolidasyon

Cumhurbaşkanının İsmi Etrafındaki Konsolidasyon

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar AK Parti ve MHP arasındaki ittifak hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş İran’ın PYD ile Rejimi görüştürme çabaları hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun teröristlerin Kilis sınırıyla temasının kesilmesi hakkında değerlendirmede bulundu.

Türkiye’nin Zeytin Dalı operasyonunu başlatmasının ardından, ABD’nin Türkiye’nin kapısını yeniden çalması ve PYD’nin Esed rejimiyle işbirliği arayışları oldukça dikkat çekiyor.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Prof. Dr. Kemal İnat YPG/PKK’nın Esed’le anlaşma çabaları hakkında değerlendirmede bulundu.

Türkiye’nin İki Yönlü Suriye Stratejisi

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt Türkiye’nin Suriye stratejisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Türkiye nin İki Yönlü Suriye Stratejisi
Satranç Tahtasındaki Piyonun Kaderi

Satranç Tahtasındaki Piyonun Kaderi

Zeytin Dalı Harekâtı Suriye'de YPG'nin kaderini belirleyecek süreci hızlandırdı. YPG, Deaş varken birbirine zıt konumdaki aktörlerle (ABD, Rusya, İran ve Esed rejimi) aynı anda iş tutabiliyordu.

Devamı

Suriye'de halkın Esed rejimine karşı isyan etmeye başladığı 2011'den beri rejimle PYD arasında başlayan üstü örtülü işbirliği artık iyice açığa çıktı...

Amerika'nın Suriye'de PKK'yı neden açıktan desteklediği çok tartışıldı. Bu desteği Türkiye'ye pazarlamaya kalkan kimi aklı evvel Amerikalılar "bizim derdimiz sadece DEAŞ'ı yok etmek, DEAŞ ile işimiz bitince PKK'ya olan desteğimizi keseceğiz" argümanını sık sık kullandılar.

AK Parti-MHP ittifakına karşı, “cephe” arayışı sürüyor. Son günlerde bu kesimin dile getirmeye başladığı birliktelik arayışının ismi, “ilkeler platformu.”

Fiilen böyle bir şey olsa bile Türkiye için ok yaydan çıkmıştır...

ABD'li, İspanyol ve Fransız teröristler...

Bir süredir gereksiz bir şekilde enerji harcadığımız bir konu artık Türkiye’nin tezleri doğrultusunda sonuçlandı. YPG’lilerin bile özelde ‘hayır’ cevabını verdiği ‘PKK ve YPG farklı örgütler midir?’ sorusunu artık çok fazla duymayabiliriz. Bunun birkaç sebebi var:

Tillerson geldi. Geçti. Uzun uzun görüşmeler yaptı...

TTB açıklamasına “Biz hekimler uyarıyoruz” ifadesi ile başlamaktadır. O zaman soru şudur: Acaba 83 bin doktor da bu açıklamayı doğru ve gerekli bulmakta mıdır? TTB’nin açıklamasını demokrasi ve ifade özgürlüğü gerekçesi ile savunanlar 11 konsey üyesinin doktorların iradelerine ve fikirlerine ambargo koymasını demokrasiyle nasıl bağdaştırmaktadır?

Ankara’nın tavrını net biçimde ortaya koymuş olmasına rağmen ABD’den gelen açıklamaların oldukça karmaşık olduğu görülüyor. Nitekim Mattis’in “YPG’yi PKK’ya karşı savaştırabiliriz” ifadesi Washington’un meseleden ne kadar uzak olduğunu gözler önüne serdi. Ancak bu karmaşıklığın bir kafa karışıklığına mı tekabül ettiği yoksa karmaşıklığın kendisinin stratejinin bir parçası mı olduğu Ankara tarafından henüz tam olarak anlaşılmış değil.

"Normalleşme" süreci zorlu olacak, ancak ikili ilişkileri toparlamak için bir umut ışığı belirdi..

ABD’nin Menbiç konusundaki rasyonel olmayan tutumuna bir de ABD’deki bu Türkiye karşıtı lobinin Erdoğan’ı devirme takıntısı çerçevesinde bakmak gerekir.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un Ankara ziyareti iki ülke ilişkileri açısından çok önemli bir dönüm noktasını ifade etmektedir.