Münbiç Anlaşması Doğru Şekilde Uygulanırsa Münbiç’teki PKK Varlığı Tamamen Bitirilecek

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Türkiye’nin ABD ile yaptığı Münbiç anlaşması hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Münbiç Anlaşması Doğru Şekilde Uygulanırsa Münbiç teki PKK Varlığı Tamamen
İstanbul Zirvesine Nasıl Gelindi

İstanbul Zirvesine Nasıl Gelindi?

Türkiye ve Rusya, Suriye iç savaşında farklı stratejik önceliklere sahip olsa da hayati iki aktöre dönüşmüş durumda. Geçtiğimiz hafta İstanbul'da Türkiye, Rusya, Fransa ve Almanya arasında gerçekleşen İstanbul zirvesi bunu kanıtlar nitelikte.

Devamı

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, 'ABD tarafından yönetilen bir ağ üzerinden YPG'ye silah, mühimmat ve militan unsurları gönderiliyor.' dedi.

Türkiye dünyanın gözü önünde Suriye krizinin çözümünü temin edecek köşe taşlarını döşemeye devam ediyor.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Münbiç’te ABD ile ortak devriye sürecinin başlaması hakkında değerlendirmede bulundu.

Dörtlü zirve, Türk diplomasisinin Suriye krizinde geldiği etkili konumu özetlemekte. Suriye iç savaşının başından itibaren ABD tarafından yalnız bırakılan Türkiye, 2015'ten sonra Rusya ve İran ile bir yol bulmak durumunda kaldı. Astana süreci ve Soçi Zirvesi Moskova ile birlikte çalışmanın parametreleriydi.

Cumhur İttifakı Sonlandı mı?

AK Parti-MHP cephesinde yerel seçimlerde ittifak yapılmayacak olması Cumhur İttifakı’nın sonlandığı anlamına gelmemektedir. Bunun için geçerli bir sebep olmadığı gibi mevcut siyasi şartlar bu iki partiyi birbirine daha fazla yaklaşmaya zorlamaktadır.

Devamı
Cumhur İttifakı Sonlandı mı
Kendi İradesiyle Yürüyen Türkiye

Kendi İradesiyle Yürüyen Türkiye

Son iki yılda olanları alt alta yazdığınızda karşınıza ilk defa otonomi kazanmış bir Türkiye çıkar. Fırat Kalkanı'ndan Zeytindalı'na, Hendek operasyonlarından Kuzey Irak faaliyetlerine kadar birçok muazzam başarı elde edildi.

Devamı

Danıştay kendini idarenin yerine koyarak bir karar verdi. Karar kesinleşmiş değil. Bir şekilde temyiz yolu açık..

Türkiye’nin Batı karşısındaki hiyerarşiyi reddeden arayışına yönelik tepki, kuşkusuz en açık şekilde medya bağlamında görünür olmaktadır.

Brunson krizinin çözülmüş olması, Türkiye-ABD ilişkilerinde yapısal bir dönüşüm getirmeye yetmeyecektir ancak bir süredir dondurulmuş olan yapıcı diplomatik etkileşimlerin önünü açabilir.

Erdoğan, mevcut uluslararası düzendeki statü dağılımından rahatsızlığını açıkça belirtirken, Türkiye’nin büyük güç olarak tanınması gerektiğini net bir şekilde ortaya koydu. “Büyük güç statüsü elde etmeyi” Türkiye’nin yeni dış politika doktrinin ilanı olarak değerlendirebiliriz.

SETA Genel Koordinatörü Duran, Türkiye'nin inanılmaz bir terör tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, 'Bunun sebebi de ABD'nin desteğiyle hareket eden YPG. Washington'dan PKK'ya silah geliyor' dedi.

Soçi mutabakatıyla İdlib'i kapsamlı bir askeri harekatın hedefi olmaktan kurtaran Türkiye hem kendi ulusal güvenliği hem de bölgede yaşayan 3,5 milyondan fazla sivil adına büyük bir kazanım elde etmiş oldu.

Türkiye yaptığı iki askeri harekat ile Suriye'de aktif olan DEAŞ ve PKK örgütlerine ağır darbe vurduktan sonra şimdi de İdlib'te hem diplomatik hem de askeri ayağı olan hibrid bir çözümü hedefliyor.

Erdoğan ve Putin'in liderlik inisiyatifleriyle ulaşılan İdlib mutabakatı dünya başkentlerinde memnuniyetle karşılandı. Rus-Esed güçlerinin İdlib operasyonundan vazgeçmesi beklenmiyordu. Mutabakatla insani bir felaket ve yeni bir mülteci akını önlendi. Bunun Türkiye'nin diplomatik bir başarısı olduğu aşikâr.

Soçi'de Türkiye'nin güncel beklentilerinin bütünüyle karşılandığını söyleyebiliriz.

Soçi’de varılan İdlib uzlaşısı gösterdi ki, Moskova böyle bir yolu seçmedi ve Türkiye’nin taleplerine cevap vererek Ankara ile ilişkilerini riske etmemeyi tercih etti.

Erdoğan, Türkiye'nin İdlib'de olma kararlılığını 'Bizi Suriye halkı davet etti, Şu anda kimse orada İdlib'de ellerinde Rus bayrakları ile dolaşmıyor, ABD bayrakları ile dolaşmıyor, Alman ya da Fransız bayrakları ile dolaşmıyor. Türk bayrakları ile dolaşıyor.' cümleleriyle sergiledi.

Suriye'de muhaliflerin imha edilmesi üzerine düşünülen bir zafer ilanı Suriye'nin geleceğinde büyük yaralar açacak. Kendini güvende hissetmeyen grup ve bireylerin daha da radikalleşmesi zor olmayacak. Tıpkı 2004 ile 2014 yılları arasında Irak'ta olduğu gibi. Ve çatışmalar sona erse dahi Suriye'nin yeniden inşası ve normalleşmesi mümkün olmayacak.

Rusya’nın amacı Kafkas ve Orta Asya kökenli teröristlerin İdlib’ten çıkamaması. İran ve Rejimle birlikte askeri zafer ilan etmek ve zayıflatılmış muhalefeti, Cenevre sürecindeki en zayıf aktör olarak görmek istiyor..