Türkiye’nin Askeri ve Stratejik Hamleleri

SETA Toplum ve Medya Araştırmacısı Ali Aslan, son yıllarda yapılan terör operasyonlarının başarısının nedenlerini değerlendirdi.

Devamı
Türkiye nin Askeri ve Stratejik Hamleleri
Pençe Harekatları Terörizmle Mücadelede Devamlılık ve Kararlılık

Pençe Harekatları: Terörizmle Mücadelede Devamlılık ve Kararlılık

Devamlılık ve kararlılık çerçevesinde şekillenen Pençe serisi harekatlar yurt içinde Kapan serisi operasyonlarla koordineli icra edilmektedir. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Kapan operasyonları terör örgütünün Türkiye içindeki yapılanmasını hedef almış, MSB uhdesinde yürütülen Pençe harekatları ise terör örgütüne yurt dışında darbe indirmeyi amaçlamıştır. Böylece siyasi anlamda demokratik normlar dahilinde sivil kontrol, hukukilik ve iş bölümü gibi ilkelere riayet edilmiştir.

Devamı

Türkiye’nin önümüzdeki dönemde milli güvenliğini ve ulusal çıkarlarını doğrudan etkileyecek belli alanların olduğu söylenebilir. Bu stratejik alanları Fırat'ın doğusu (Irak'ı içerecek şekilde İran sınırına kadar uzanan bölge kastedilmektedir), Akdeniz'in doğusu ve Libya'nın doğusu olarak sıralamak mümkündür. Son dönemde tüm bu alanlarda Türkiye'nin askeri ve diplomatik olarak varlığını güçlü bir şekilde hissettirdiği açıktır. Türk dış politikası son yıllarda bölgede istikrarsızlık üreten ve doğrudan ülkemizi ilgilendiren başlıkları oldukça dinamik bir tempoyla takip etmektedir. Neredeyse her yıl sorunlu birçok alanda çözüm üretmek artık sıradanlaşan mesailer olarak karşımıza çıkmaktadır. Şüphesiz bu krizlerin her birinden ciddi tecrübeler edinen ve bir sonrakine daha hazırlıklı yaklaşan Türkiye'nin uluslararası siyasetin gidişatını en iyi değerlendiren aktörlerin başında geldiğini söylemek mümkündür

Ankara'nın Libya inisiyatifi Avrupa ve Ortadoğu başkentlerinde yeni bir Türkiye tartışması başlattı. Türkiye'nin giderek daha etkili bir güce dönüştüğünü kabul eden bu tartışmanın iki boyutu var. İlki, Suriye'den Libya'ya Doğu Akdeniz çevresinde güç denklemlerindeki somut değişime odaklanıyor. İkincisi ise niyetleri sorgulayan tam bir propaganda savaşı durumunda. Bu iki boyutu ayrıştırmadan Türk dış politikasının son dönemdeki hamlelerini, kapasitesini ve niyetini anlamlandırmak mümkün olmaz.

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, Pençe-Kartal Operasyonu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan, Pençe-Kaplan Operasyonu ve bu operasyonda kullanılan silah sistemleri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Nereden Nereye?

Türkiye bölgenin en güçlü aktörü olmak yolunda emin adımlarla ilerliyor. Belki bu sayede Ortadoğu'da yüzyılı aşkın süredir aranan istikrar yeniden tesis edilebilir. Ama o istikrarı kurmak zaman, sabır, çaba ve ince hesap gerektirecek.

Devamı
Nereden Nereye
Pençe-Kartal

Pençe-Kartal

Terörün en büyük avantajı kaçıp saklanabilmesindedir. Şimdi TSK'nın sahip olduğu silahlar terörün bu avantajını elinden aldı. Dolayısıyla yakın dönemde çok daha kapsamlı operasyonlara da şahitlik edebiliriz.

Devamı

Türkiye Pençe-Kartal Harekatı’nı neden ve nasıl icra etti? Pençe-Kartal Harekatı’nın askeri anlamı nasıl yorumlanabilir? Pençe-Kartal Harekatı’ndan PKK terör örgütü nasıl etkilenmiştir? Irak’taki Pençe-Kartal Harekatı’nın siyasi yorumu nasıl yapılabilir? Türkiye’nin Pençe-Kartal Harekatı sonrasında strateji tercihi nasıl okunabilir?

Son yıllarda “Antifa”yı askeri eğitim alırken ve savaşırken gördüğümüz ilk alan Suriye idi. YPG/YPJ International, YPG/PKK’nın Avrupa yapılanmaları ve sosyal medya üzerinden örgütlenen ve savaşın bir parçası haline getirilmek istenen uluslararası sol örgütler Suriye’de YPG/PKK aracılığıyla askeri eğitim, örgütlenme ve savaş sahasında bulunma fırsatı yakaladı.

SETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin, ABD’deki protestoların ardından gündeme gelen ANTIFA akımı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Antifa nedir? Trump neden Antifa’yı terör örgütü ilan etmek istiyor? Antifa’nın YPG ile ilişkisi var mı? YPG dünyadaki radikal sol örgütleri nasıl etkilemektedir? Antifa militanları Türkiye’ye karşı savaştılar mı?

Libya’da olup biteni izleme şansınız oldu mu? Gitti gidiyor denen Serrac Hükümeti tam tersine kaybettiği bütün bölgeleri geri kazanıyor. Bunda da en önemli faktör Türkiye'nin verdiği destek. Avrupalı devletlerin, Rusya'nın ve Körfez'deki fitne yuvalarının tüm desteğine rağmen Hafter güçleri patır patır dökülüyor. Türk SİHA'larının harikalar yarattığı bir bölgede her şey tersine dönüyor.

Türkiye Ortadoğu'nun belki de en aktif askeri oyuncusu oldu. Suriye'den Libya'ya kadar askeri operasyonlar yapıyor. Cumhuriyet tarihimizde görmediğimiz bir hareketlilik ve müdahaleler dönemine girdik.

Akşener'in "HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırdığını" söyleyerek başlattığı tartışma, ittifakların geleceğini gündeme taşıdı. Kendisine manevra alanı açan Akşener, hem HDP'nin PKK terörüyle arasına mesafe koyamadığını hatırlattı. Hem de "üçüncü bir ittifak mı kuruluyor?" polemiklerini canlandırdı. Canlandırdı diyorum zira SP Genel Başkanı Karamollaoğlu Kasım 2019'dan itibaren "yeni ittifaklar kurulabileceği" görüşünde.

Bazı çatışma bölgelerinde ateşkes ilan edilmiş olsa da genel kanı, silahlı grupların, koronavirüs salgınının neden olduğu belirsizlik ve hareketsizliği bir fırsat olarak gördüğü yönünde.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türk dış politikasını daha bağımsız bir çizgiye taşıma çabası yüzünden uluslararası medya tarafından nasıl hedef tahtasına oturtulduğunu biliyoruz. Bu medya ve onun arkasındaki aktörlerin, Türkiye içerisindeki uzantılarını da harekete geçirip, Erdoğan’a yönelik karalama kampanyasına onları da dâhil ettiğini gördük.

Dünya virüs pandemisinden dolayı zor bir dönemden geçiyor. Ülkeler, kapasitelerine göre bu zorlukları aşmak için çabalıyor. Kimisi nispeten daha iyi yönetirken, bazı ülke yönetimleri de krizin altında eziliyor. Örneğin, batı dünyasının kırılganlığının ortaya çıktığına yönelik görüşler ağır basıyor.

SETA Dış Politikalar Araştırmacısı Acun, 'İdlib bağlamında son askeri harekatlarda rejim, Rusya ve İran'ın 150'den fazla hastane ve polikliniği doğrudan vurduğunu biliyoruz.' dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 45. sayısı çıktı.

Bu krizin şüphesiz en büyük itibar kaybına uğrattığı aktörler ise uluslararası kurumlar, bölgesel örgütler ve çok uluslu şirketlerdir.