Reisi’nin Ziyareti ve Yeni Bölgesel Denklem

Türkiye-İran ilişkilerinde geleneksel rekabet ve iş birliği dengesinin belirleyiciliğini sürdürdüğü ancak bölgesel çatışma dinamiklerinin alevlendiği bir dönemde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin yaklaşık bir yıldır defalarca ertelenen ziyareti nihayet 24 Ocak'ta gerçekleşti. Ziyarete son derece olumlu bir atmosfer damgasını vurdu. Tarafların karşılıklı açıklamaları, ekonomi başta olmak üzere muhtelif alanlarda ilişkileri ilerletmek istediklerini gösteriyor. İletişim, güvenlik, enerji, sanayi, ticaret, ulaştırma, kültür gibi alanlarda imzalanan 10 adet anlaşmayla iş birliğinin yol haritası çizildi. Ortadoğu'nun kadim devlet geleneğine sahip bu iki ülkesinin bölgede istikrar, güvenlik ve ekonomik refahı artırma doğrultusunda iş birliklerini geliştirme adımları atmaları, şüphesiz ki bölgeyi dışarıdan dizayn etmeye çalışan aktörlere verilen etkili bir cevaptır.

Devamı
Reisi nin Ziyareti ve Yeni Bölgesel Denklem
İsveç e Onay ve Reisi nin Ziyaretinin Ardından

İsveç’e Onay ve Reisi’nin Ziyaretinin Ardından

Yerel seçim süreci adayların açıklanması ve kampanyaların şekillenmesi ile hızlanırken dış politika gündeminde iki önemli gelişme yaşandı. İlki, İsveç'in NATO'ya katılım protokolünün salı günü 286 kabul oyu ile TBMM'den geçmesiydi. İkincisi İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin önceki gün gerçekleşen Ankara ziyareti ve bu ziyarette imzalanan 10 anlaşmaydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Biden'ın İsveç'in üyeliği ve F-16'ların satışı süreçlerini eş zamanlı götürmekte anlaşmalarından sonra bu onayın gerçekleşmesi bekleniyordu, sürpriz olmadı. Nitekim ABD Başkanı Biden da eş zamanlı olarak Kongre'ye F-16'ların Türkiye'ye satışını onaylamaları yönünde çağrıda bulunan bir mektup gönderdi. Bundan sonraki safahatta topun Washington'da olduğu açık. Biden Yönetiminin F-16'ların Türkiye'ye satışını Kongre'den geçirmesi bekleniyor. Biden Yönetimi lobilerin direncini aşmak durumunda, aşamadığı seçenekte ise Kongre'ye sunmadan bu satışı gerçekleştirmek durumunda.

Devamı

SETA Akademi Direktörü Ferhat Pirinççi, CNN Türk ekranlarında yayınlanan Bugün programında, İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin Ankara ziyareti ve İran’ın terörle mücadele konusundaki tavrı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Bilgehan Öztürk, TRT Haber ekranlarında yayınlanan Birinci Sayfa programında, İran ile muhtemel işbirliğinin terörle mücadele çabalarına etkisi üzerine değerlendirmelerini aktardı.

Reisi’nin ziyareti Türkiye-İran ilişkileri açısından nasıl bir siyasi bağlamda gerçekleşti? Ziyaret kapsamında hangi konular ele alındı? Bu ziyaretin taraflar açısından önemi nedir? Karşılıklı açıklamalar nasıl bir sonucu işaret ediyor? İki ülke ilişkileri önümüzdeki dönemde nasıl şekillenecektir?

İsrail'in Gazze'deki katliamları devam ederken Ortadoğu'da dikkatler giderek İran'a yoğunlaşıyor. Kızıldeniz'de seyrüseferi engellediği için Husilerin ABD-Britanya tarafından vurulmasından sonra İran ve Pakistan arasında karşılıklı füzelerin ateşlendiği bir terörle mücadele gerilimi yaşandı. Geçtiğimiz cumartesi de İsrail, Şam'da İran Devrim Muhafızları'ndan beş yetkiliyi öldürdü. Bu saldırı İsrail'in Suriye'deki İran varlığına önceki operasyonlarının devamı. Temel gerekçesi İran'ın Direniş Ekseni unsurlarına (Hizbullah ve Hamas'a) askeri destek temin etmesini engellemek. Ancak daha önemli husus, Biden yönetiminin aksine Netanyahu, İsrail-Filistin çatışmasının bölgeye yayılmasını istemesi.

Türkiye ve İran Teröre Karşı İş Birliği Yapabilir mi?

Terör örgütlerinin bütün devletler tarafından bir tehdit olarak görülmediğini, bazı ülkelerin bu örgütleri bir fırsat ve araç olarak gördüklerini İran da giderek artan bir şekilde tecrübe ediyor.

Devamı
Türkiye ve İran Teröre Karşı İş Birliği Yapabilir mi
Batı'nın Değişen PKK Tutumu

Batı'nın Değişen PKK Tutumu

ABD "Suriye'de Türkiye ile görüşeceğimiz bir şey kalmadı, YPG'ye güveniyoruz" noktasından "Türkiye'yle görüşmeliyiz" noktasına geldi.

Devamı

Talha Köse: İran’da değil Afganistan’da olayların kontrolden çıkacağını düşünüyorum. ABD yeni süper güç olan Çin’in dünyaya açılma alanı olarak Afganistan’ı tıkamak isteyecektir. ABD zaten hiç memnun değil İpek Yolu projesinden.

Aslında bazı ülkeler terörist örgütleri sadece bir tehdit olarak değil, aynı zamanda bir dış politika aracı olarak görmeye devam ettikleri sürece bu konuda yapılabilecekler çok sınırlı.

Türkiye, İran ve Irak Merkezi Hükümeti için PKK üzerinden ortaklaştırılacak silahlı tehdit IKBY’ye fiili müdahale anlamı taşıyor.

Ankara ve Tahran’ın, birbirlerine karşı tarihten gelen “güvensizliklerini” bir kenara bırakıp bu defa sıkı bir iş birliğine yönelmelerinin mümkün olup olmayacağını ise zaman gösterecek.

DEAŞ ile mücadelede öne çıkan strateji hem Musul ve Rakka'nın düşürülmesi hem de Suriye- Irak bağlantısının koparılmasıydı. Bu hedefe yaklaşıldıkça rakip güçlerin Deyr ez Zor'u ele geçirme kavgası büyüyor.

PKK ne kadar omurgasızlığıyla bilinen bir örgüt olsa da aynı zamanda oldukça realisttir. İran ve rejimle çatışan bir PKK, Suriye'de bertaraf edilir.

Bush döneminde çok agresif, tek taraflı ve sert bir şekilde girilen Ortadoğu'da Amerika bugün bu maliyeti başkalarının üzerine yıkmaya çalışıyor.

Cenevre-3 görüşmelerine katılamaması durumunda PYD temel stratejisinde ciddi bir kayıp yaşayacak. Suriye krizinin başından itibaren kendini Esed rejimi yanında konumlandırarak iç savaşın fırsatçısı konumunda tuttu.

Operasyonlar terörle mücadele ve Ortadoğu gerçekleri bakımından neye tekabül ediyor? SETA Ortadoğu uzmanı, Akşam gazetesi yazarı Ufuk Ulutaş ile konuştuk.

Kürtleri Şam'dan uzaklaştıracak, Kamışlı'ya sıkıştıracak her yaklaşım Kürtlerin aleyhinedir. Bundan şüphe edenler, İstanbul'u bırakıp Şemdinli'ye sıkışan PKK siyasal aklına ve ortaya çıkardığı enkaza bakmayı deneyebilirler.

Kürt sorunu, Irak'ın işgalinden sonra bölgesel bir sorun haline geldi. PKK terörü ve Kürt sorununun yönetilebilir bir hal alamamasının nedeni ise Türkiye'nin hesap ve çıkarlarının ABD, Avrupa, İsrail, İran ve Kuzey Irak Kürt yönetimin çıkarlarıyla çelişiyor olmasıdır. Bu noktalarda yapılması gereken, öncelikle diplomatik yöntemlerle meseleyi uzun vadeli bir müzakere süreci olarak görerek, en azından ABD ve Avrupa ülkelerinden bir kısmının Türkiye'nin yanında yer almasını sağlayabilmek, diğer bölge ülkeleriyle de bu konuyla ilgili uzlaşı alanlarını artırmak ve çok boyutlu bir diplomasi sürdürmektir.

Türk kamuoyunda Irak ile ilgili tartışmalar, kısa süre öncesine değin, suni bir şekilde Kerkük referandumu üzerinde düğümlenmişti.