Analiz: İran Yaptırımları ve Türkiye-İran Enerji İlişkilerine Etkileri

Bu analiz daha önce İran’a uygulanmış olan yaptırımların kısa özetiyle birlikte çeşitli ülkelerin bu yeni tek taraflı yaptırımlara verdikleri tepkileri, petrol sektörüne yönelik yaptırımların küresel petrol piyasası ve İran enerji sektörüne ve Ankara-Tahran enerji ilişkilerine muhtemel etkilerini ele almıştır.

Devamı
Analiz İran Yaptırımları ve Türkiye-İran Enerji İlişkilerine Etkileri
Doç Dr Talha Köse Prensin Suçlanmasından En Fazla İsrail Rahatsızlık

Doç. Dr. Talha Köse: Prensin Suçlanmasından En Fazla İsrail Rahatsızlık Duyuyor

Doç. Dr. Talha Köse, 'Prens bin Selman'ın karşı karşıya kaldığı suçlamadan en fazla İsrail rahatsızlık duyuyor. Çünkü Veliaht kendi yatırımları gibiydi. Bu yatırımlarının boşa gitmesi onları rahatız ediyor.' dedi.

Devamı

Bugün ABD'nin İran'a ikinci tur yaptırımları başlıyor. Böylece, 2015 nükleer anlaşması ile kaldırılan yaptırımlar geri dönüyor. Başkan Trump'ın 'emsali görülmemiş' diye tanımladığı yaptırımlarla İran'ın taşıma, finans ve enerji sektörleri hedefleniyor.

Geçtiğimiz günlerde RAND Corporation’dan Türkiye uzmanı Katherine Costello tarafından yazılan “Russia’s Use of Media and Information Operations in Turkey” isimli rapor, Rusya örneği üzerinden hem devletlerin klasik ve yeni medya vasıtasıyla yürüttüğü operasyonel beceriyi gösteriyor hem de günümüzde devletlerin müdahale etme araçlarında ne gibi dönüşümler olduğunu ortaya koyuyor.

Hiçbir somut başarı hikayesi olmayan Veliaht Selman’ın adının sürekli olarak kriz ve kaoslarla anılması sadece şahsına yazılamaz. Kaşıkçı cinayeti başta olmak üzere yapılan tüm eylemlerde aynı zamanda ABD, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail’in katkısının olduğu ve eşdeğer sorumluluklarının bulunduğunun altı çizilmelidir.

Sonunda Suud cinayeti kabul etti. Kaşıkçı'ya Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Üzücü bir olay. Sadece bir insan ve bir gazetecinin katledilmiş olması başlı başına üzücü. Ama kendi ayaklarıyla kendi konsolosluğuna giden bir insanın parçalanmış olması çok daha üzücü. Fakat olayın vahameti bununla da sınırlı değil.

SETA Genel Koordinatörü Duran: Türk Devleti Sobeleyemez Sandılar

2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Ortaya atılan iddialar ve özellikle açıklamalar durumu daha da ilginç hale getiriyor. Peki, Cemal Kaşıkçı neden öldürüldü? Gerçekten bir arbede sonucunda mı öldü yoksa bir hikâye mi yazılıyor? Bu cinayetin sonucu neleri değiştirecek?

Devamı
SETA Genel Koordinatörü Duran Türk Devleti Sobeleyemez Sandılar
Görüşmeler Açıldı

Görüşmeler Açıldı

Normal şartlarda Suud ve ABD baş başa kalsa bu anlaşma zaten şimdiye kadar yapılırdı. Kaşıkçı olayının üzeri çoktan örtülürdü. Hariri meselesinin nasıl kapatıldığına bir bakın. Kraliyet ailesine olanlara bir bakın. Ancak bu kez üçüncü bir göz var. İkisi baş başa kalamadı. Türkiye Suud'u suçüstü yakaladı.

Devamı

Cemal Kaşıkçı henüz ABD'de iken kendisine karşı yürütülecek bu veya benzeri bir operasyondan haberdar olması ABD'yi alenen suç ortağı yapıyor..

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan gerilim hakkında değerlendirmede bulundu.

Tıpkı Obama döneminde olduğu gibi; Rus lider Putin, Trump yönetiminin hatalarını bekleyerek uygun zamanda diplomasi çarkını çalıştırıyor. Batı ittifakının zaaflarını çok iyi bilen bir lider olarak fırsatı kaçırmıyor. Ortadoğu'da elini güçlendirecek yeni adımları atıyor..

Kaşıkçı skandalı, Türk-Suud ilişkilerine zarar verebilecek bir mahiyet taşıyor... Ayrıca, bu hadisenin Riyad için uluslararası sonuçları olacak bir skandal olduğunu da söylemeliyiz..

Türkiye'de sağlıksız fiyat oluşumuna ve dolayısıyla normalden daha hızlı ve daha şiddetli bir şekilde döviz kurundaki artıştan enflasyona geçiş yaşanmasına neden olan temel faktörlerin zaman içinde gerçekleştirilecek yapısal reformlarla ortadan kaldırılması gerekiyor.

Türkiye’nin siyasal alanda ABD ve AB ülkeleriyle gerilim yaşadığı süreçlerde, ekonominin Türkiye’ye karşı bir silah olarak kullanıldığı aşikar.

Suriye’deki bütün cepheleri kazansalar bile, bu kadar çok insanın acıları üzerine inşa ettikleri düzenlerini sürdürmeleri ve ülkede istikrarlı bir yönetim kurmalarının mümkün olmayacağını Irak tecrübesi açık bir şekilde gösteriyor.

ABD ve AB başkentlerinin Suriye'deki insani dram ile ilgilenmeleri ve Türkiye'ye destek vermeleri olumlu bir gelişme. Ancak bu desteğin cümlelere dökülmesi yeterli değil. Siyasi süreci canlandıracak diplomatik faaliyetler gerekiyor.

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat enerji meselesinin ülkelerin siyasetine verdiği yön hakkında değerlendirmede bulundu.

Ekonomik ve askerî göstergeler 2000’li yıllardan itibaren, ABD’nin on yıllara, Batı’nın ise yüzyıllara uzanan üstünlüğüne karşı ciddi bir meydan okumanın Uzak Doğu’dan geldiğini gösteriyordu.

Döviz kurunda yaşanılan bu denli yükselişlerin ve dalgalanmaların Türkiye'nin ekonomik dinamikleri ile açıklanamayacağı ve bir saldırının olduğu konusunda hemen hemen tüm ekonomistler ve finans uzmanları hem fikir.

Bütün devletler, uluslararası sistemin gerek ekonomik gerekse askerî açıdan en güçlü ülkesinin kullandığı tehdit dili, imzaladığı anlaşmaları yok sayması ve yaptırım uygulayarak bütün ülkeleri dize getirmeyi hedefleyen politikası karşısında kendi güvenliklerini ve ekonomik çıkarlarını risk altında görüyorlar.

Örnekler bize Trump'ın Amerikan gücünü tehdit yoluyla paraya çevirdiğini gösteriyor.