Küresel Ticarette Dolar'ın Tahtı Sallanıyor mu?

Dünyadaki üretimin yaklaşık yüzde 20'si dolarla üretilmesine rağmen, doların küresel ticaretteki hâkimiyeti bu para birimini her zaman güçlü kılıyor. Bu yüzden de dolardaki değişim, başta gelişmekte olan ülke ekonomileri olmak üzere küresel ekonomide çok önemli.

Devamı
Küresel Ticarette Dolar'ın Tahtı Sallanıyor mu
Avrupa'nın ve Körfez Ülkelerinin Mülteci Politikası Nasıl Şekilleniyor

Avrupa'nın ve Körfez Ülkelerinin Mülteci Politikası Nasıl Şekilleniyor?

Mülteci konusu Türkiye'nin ve dünyanın gündemini oluşturmaya devam ederken SETA Araştırmacıları Veysel Kurt, Enes Bayraklı ve Kazım Keskin Avrupa'nın ve Körfez ülkelerinin mülteci politikasını değerlendirdi.

Devamı

Koalisyon görüşmelerinde öne çıkan ve anlaşma sağlanamayan konuların başında CHP'nin restorasyon söylemi gelmekte.

Küresel ekonomik güç dengesinin gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere evrildiği bir dönem yaşıyoruz. Türkiye ekonomisi de dikkat çeken ve ilgiyle izlenen ülkelerin başında geliyor.

Doğal gazda tüm aktörlerinin bir şekilde Türkiye'den yolunun geçmesi ve bu gazın sadece Türkiye üzerinden transfer edilebilecek olması, Türkiye'yi vazgeçilmez kılıyor.

İran ile P5+1 ülkeleri arasında yapılan anlaşmanın ekonomik boyutunu SETA Ekonomi Direktörlüğü'nden Hatice Karahan değerlendirdi.

İran'a Yaptırımların Kalkmasının Türkiye'ye Etkisi

Doğu Anadolu bölgesine sınırı olan İran'la sınır ticaretinin gelişmesi Türkiye'deki bölgesel kalkınmaya pozitif katkı yaparken, aynı zamanda bu bölgenin iş ve ticari ilişkilerde cazibe merkezi olma yolunu açacaktır.

Devamı
İran'a Yaptırımların Kalkmasının Türkiye'ye Etkisi
Bölgesel işbirliğinde İran ve Türkiye

Bölgesel işbirliğinde İran ve Türkiye

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin ikincisine katılmak için İran'a bir ziyarette bulundu.

Devamı

Zaten, enerji bağımlısı olan bir ülkeden, Enerji Borsası kurarak enerji piyasasının merkezi konumuna yükselme hedefi olan Yeni Türkiye'ye gelinen aşamada, en güçlü destek siyasi istikrarın varlığıdır.

Brent petrolün varil fiyatı yaklaşık yüzde 60 oranında azalarak 45 dolar oldu. Öyle ki küresel ekonomik krizin en ağır hissedildiği 2009 yılındaki fiyata dönüldü.

Türkiye ticari ilişkilerinde olduğu gibi enerji konularında da AB, ABD ve Rusya ile ilişkilerini güçlendirmeli ve eksen genişlemesi yaparken bu ülkeleri birbirine ikame etmemelidir.

Türkiye ve Rusya, sahip oldukları özellikleriyle birbirinden vazgeçebilecek konumda değiller. Bu özelliklerden en önemlisi Rusya'nın enerji kaynaklarına sahip, Türkiye'nin ise enerji merkezi bir ülke olmasıdır.

1991-2014 yılları arasında güçlenerek devam eden iki ülke arasındaki etkileşimin geçmişi Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ilan etmesinden çok önceye dayanıyor.

IŞİD'e karşı yürütülen askeri operasyonların başarıya ulaşabilmesi, ancak örgütün kapalı devre çalışan ve kendi kendisini çeviren finansman sistemi çökertilebildiği taktirde başarılı olabilir.

Türkiye de hem enerji talebinin yüksek olması hem de enerji arz-talep ilişkisindeki stratejik önemi dolayısıyla öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor.

Enerji Borsası'nın kurulumu ile Enerji Borsası ve elektrik piyasasında oluşacak referans fiyat uygulamasının yerli ve yabancı yatırımcıların karar verme sürecini hızlandırması öngörülmektedir.

Türkiye'nin en büyük problemlerinden biri olan enerji ihtiyacının son 10 yılda gerçekleşen büyüme oranlarının sonucu olarak artması, Türkiye'nin enerji faturasını da artırdı.

IŞİD'in dünya ekonomisine maliyeti ne olacak? IŞİD enerji arz güvenliği için bir risk unsuru mu? Dünya enerji denkleminde IŞİD, Türkiye için bir risk unsuru mu?

Analiz, Ankara ve Erbil arasındaki ilişkilerde yeni bir fenomen olarak devreye giren ve Türkiye'nin sadece Ortadoğu politikasını değil iç siyasetini de etkileyen enerji ilişkilerini irdeliyor.

Türkiye - Rusya ilişkilerinin Kırım meselesinden dolayı gerilebileceği öngörülebilir. Ancak ciddi bir kriz beklenmemektedir.

Küresel ticaret ve finans akışlarına açık kalarak büyüme ve kalkınma hedeflerini gerçekleştirmeye odaklanan serbest piyasa ekonomilerinde güçlü gelecek vizyonunu inşa eden iki kurucu kavram, “istikrar” ve “öngörülebilirlik”tir.